Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Brooklyn’de yalan rüzgarı
Sezon: 4 Bölüm: 8

Öte yandan Desi Marnie’ye evlenme teklif etti. Hayatımda bu kadar sonu başından belli bir ilişki görmedim. Marnie kendsini Kurt Cobain-Courtney Love, Frida-Diego Rivera gibi sanatçı birlikteliklerinin cazibesine epey kaptırdı, anladık. İşin kötüsü zaman zaman ettikleri ciddi kavgaları sanatçı kişiliklerinin uzlaşmaz, dehalarının müthiş olmasından falan kaynaklandığını zannediyor. Aslında tabii ki öyle bir şey yok. Desi bildiğin bencil ve korkak. Eski sevgilisiyle birlikteyken Marnie’ye uzunca bir süre metresi gibi davranmasından tutun, Marnie müziğiyle ilgili küçük bir eleştiride bulunduğunda bile aşırı savunmacı bir pozisyona geçip saldırmasına kadar her şey tepeden tırnağa kendi varlığından ve kendi müziğine dair hayallerinden oluşuyor. Marnie’nin bunu görmemesi için kör olması gerek ama insan göremiyor işte bazen, bilirsiniz. Ama bu ilişkiden kurtuluşu bence kısa ve acısız olacak, Charlie’de olduğu gibi ayrılık sakız gibi uzamayacak.

Öte yandan Hannah öğretmen olarak okula geri döndü. Toparlanmış ve daha da güzeli işini seviyormuş gibi görünüyor. Yalnız hiç garip arkadaşı yokmuş gibi ergen öğrencileriyle kurduğu kankalık ilişkisi nedir anlamadım. Neyse ki kızcağız da anladı Hannah’nın “Kit Kat’ını bile paylaşamayan bir insan olduğunu”. Kızcağızı koltukta bırakıp, söz verip yarı yolda dilini deldirmekten vazgeçmesi tam Hannah’lık bir hareket değil miydi ama?

Adam’dan sonraki hayatına bakalım Hannah’nın. Okuldaki diğer akademisyen Fran ile çıktıkları son geceyi telafi etmek için Fran’in yanına usul usul giden Hannah ondan hiç beklemediği bir yanıt aldı. Dünyanın en aklı başında insanı gözüken Fran, Hannah’nın yanlış anlama, talihsizlik ve zamanlama hatasıyla dolu bahanelerini elinin tersiyle itti. Gerçekten de Hannah bu! Başkası değil. Ve hiçbir karma bunu onun hayatından silemez. Fran, “Belki sen sandığın kişi değilsindir,” derken gerçekten bunu laf sokmak ya da büyüklük taslamak için yapmıyordu.

O yüzden belki de “bunlar da hep benim başıma geliyor” değildir olay. Belki biz gerçekten sandığımız kişi değilizdir ve aksine inanmakta ısrar ediyoruzdur. Ve belki tüm kavga da bundan kopuyordur.

1 2 3
Özge Doğan
15/03/2015 13:17
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR