Dizide ortaya çıkan gerçeklerin bir diğeri ise önceki gece geç saate kadar ortalıkta olmayan Ebru’nun tabloyu parçalayan kişi olması. Şaşırdığımı söyleyemem ama o dakika nedenini bilmek istediğim doğru. Zaten ‘yalan makinesi’ Aslı da Ebru’nun bir şey sakladığını anlasa bile tuttu Selin’i suçladı… Sonradan öğrendik tabii ama sırası var.
Aslı demişken, dizide hala iyi bir şeyler olmadığından A’nın tehdit etmeye devam ettiği Eren, pek hoşuma giden projeksiyon numarası nedeniyle Aslı’ya babasıyla ilgili gerçeği söyledi. Oh, iyi de oldu. Yalnız takıntılı ben atılan mesajlardaki imla hatalarına takmadan izleyemediğini fark etmiş bulunuyorum. İşte tam o sırada bahtsız bedevi Toprak’ın bulunduğu yazlık evine Selin’in evden hoşlanmadığını söylediği Melisa gelmesin mi? Gelmeseydi kusur kalırdı zaten. Yalnız kendisi pek güzel bronzlaşmış, onu bir kabul edelim.
Açelya’nın kaldığı otel konusunda zor olsa da istediğini almayı başaran Selin’in üç saniye kala eve damlamasıyla Toprak’ı bu seferlik kurtarabildik; şükürler olsun. Bu arada fark etmişsinizdir, Selin’in bulduğu Açelya resminde kilit nokta o eldeki yüzük olacak. (Bunu da sonradan çıkardık ama onun da sırası var. Eş zamanlı izlemek böyle bir şey işte.) Ayrıca bir koca meraklısı Melisa ve Ilgaz’la barışmışlar.
Neyse, biz yeniden ispiyoncu beyimiz Eren’e dönelim. Aslı’nın babasıyla yüzleşmesi nedeniyle Eren’in başı tabii ki belaya girdi. Hikâye devamlılığı nedeniyle kovulma işinin hemen hallolabileceğini pek sanmıyorum ama bakarız. Zira ben bu ortalıklarda dolanan öğretmen ve onun 'öğrencisiyle' ilişkisi ‘durumunu’ halen ilgi çekici bulmaktayım. Çift biraz soğuk gerçi, o başka.
Herkesin hayatının hala iyi gitmediği bir güne daha devam ederken kızlar bu sefer de A’dan gelen mesajla yazlık evin yoluna düştüler. Güya kimsenin uğramadığı eve aynı gün ikinci misafir geliverdi. Benim burada takıldıklarım da şöyle:
1) Kızlar polisi atlattılar tamam da o Eren’in arka tarafta arabanın içinde hazır halde ne işi vardı? Takip etmenin de bir raconu var sayın seyirler.
2) Tabloyu parçalayanın Ebru olduğu ortaya çıktı.
3) Boşboğaz Açelya, Cesur’a Ebru’nun onu rüyasında öptüğün rüyasında öpüştüklerini gördüğünü söylediğini öğrenince sinirlenen Ebru meğerse ondan resmi parçalamış. (Eh, fena bir mazeret değil hani. Ama ben yine de şikâyetçiyim, canım o resimdeki emeğe yazık!)
4) Yalan makinesi olma konusunda bu sefer doğru bir iş çıkaran Aslı sayesinde Toprak’ın evde olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Toprak’ın suçlu olup olmadığını tartışıp Görevimiz Otel’i başlatan kızlar, Açelya'nın kaybolduğu günün kayıtlarını bulamadılar ama Selin’in kazara ablası ile Ilgaz’a rastlamasıyla gizemin ilk parçası çözüldü. Açelya’nın otelde buluştuğu kişi Ilgaz. Şaşırdım mı? Sayılmaz. Bir başka ‘maalesef’ şaşıramadığım nokta da Toprak’ın yazlık evden adım attığı dakika yakalanması oldu. Niye gidiyorsun diye çemkirmeme fırsat bile olmadı; çünkü ‘derdini’ hala pek anlayamadığım Eren’in muhtemel (pek muhtemel de değil aslında, bal gibi onun işi) ihbarıyla yakalanmış duruyor.
Ama elbet şaşırma payı da bırakmışlar. Yahu daha önce polise gönderilen Açelya videosundaki adam meğerse Güven’miş?! Hayır, bir de ben Güven’i Açelya’nın ölümünden sonra olaya dahil olan sivil bir polis olarak görüyordum. Adam resmen ikili, üçlü falan oynayandan birisi çıktı. Üstelik fragmanda gördüğümüz üzere Ilgaz ile de arkadaşlarmış.
(Daha önce hafiften şüphelensem de fragmanı görünce dank etti. Bu Güven de orijinal dizideki Garrett. Gerçi Garrett sivil polis bir öğrenci vs. değildi, biraz oynamışlar tabii ama olsun artık o kadarı.)
Bu bölüm de böyleydi yani işte. Gram tempo düşmedi, kimsenin başına gram iyi bir şey gelmedi. Bakalım haftaya neler olacak? Görüşmek dileğiyle efendim…