Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Beyaz atlı prensleri de vururlar Ömer, dikkat!
Sezon: 1 Bölüm: 34

*Anka mıdır Simurg mudur nedir vallahi yakalayıp soracağım, yahu kardeş sen ayarsız mısın? Neden durdun durdun da yine en olmadık zamanda geldin. Anlat bakalım kimi temsil ediyorsun, bu neyin metaforu? İçim dışım metafor oldu konuşamıyoruz bile artık metaforsuz. Elmayı kuşa atıp bitiricem bu işkenceyi. Bu item'ı veren kız, muhtemelen Fikret Gallo. O geldi, yine bu item ortaya çıktı.

Kim bu Fikret Gallo? Çok büyük duayen, inanılmaz olgun, herkesin etrafında pervane olduğu insan. İyiymiş, bu yaşta çok iyiymiş. Sanırım altı yaşında başladı bu işlere, yoksa zor. Ha bir de böyle kıpır kıpır kız otelde odaya kısıldı kaldı demek, enteresanmış. Kendi adına verilen davetten tüydü, vay anasını çok iyiymiş. Ömer'e benziyor sanki biraz huyu suyu. Hımmfsss en sevdiğim. Fiko ya, bildiğin Fiko, bu kız beni niye gersin ki?

*Elif Ongurlar güzeller güzeli bir kadın, iyi de bir oyuncu. Diziye en havalı girişi yapan karakter oldu. Güzel yazılmış, İz ve Defne karışımı enteresan bir karakter çizilmiş. Hem seviye, ilgi anlamı bakımından anlaşıldığı üzere Defne'den çok daha ileride; hem de eğlenceli bir tip. Hani diziye en başında dahil olsa, bu ikisi arasında bir şeyler gelişecek deseler oturur izleriz. Ama şu an mı, really? Böyle tehlikelerden sizi bilmiyorum ama benim içim çıktı. İz yine bir dereceydi, zarif ve yerini bilen bir kadın. Bunun aksi yönde davrandığı da oldu ama o kadar geçmişleri var, olsun o da. Bu Fiko'ya güvenemiyorum. Daha doğrusu ben çevreye değil çocuğuma güvenmiyorum. Kırk yıllık Defne Topal hayranı Ömer'in şu haline bir bakınız:

*Bu bakışları hatırladınız mı? Defne'ye evlenme teklifi ederkenki bakışlar. İddia edildiği gibi Ömer oynuyordur, Gallo'ya bir ders vermeye çalışıyordur umarım. Ne bileyim aptal gibi o sözlerin intikamını kendine aşık etmeye çalışarak alıyordur da ona ayrı oturur kızarız. Ama o bakışları, o koşuşturmacayı hiç sevmedim. Resmen aldatılmış gibi hissettim. O yakın kız arkadaşımın sevgilisiymiş, böyle görüp de "Ne yapacağım şimdi, ne dicem ben kıza?" der gibiyim. Bir yönetmen hatasıdır, Barış Arduç'un "Yedi numaralı bakışımdan yapıcam şimdi" kararıdır da yanlış yere gitmiştir diye umuyorum.

Zira zaten şunu anlamış değilim, Defne nerede? Yahu final sahnesinde Defne'nin esamesi yok. Muhtemelen evde kek çırpıyor ya da kaloriferin suyunu boşaltıyor. Ne bileyim Ömer'in domestik görebileceği daha bir sürü şey. Defne o evde neden kalıyordu? Çenelerini  kapatmak için. En çok da kimin, Gallo'nun sözlerine prim verenlerin, hatta Gallo'nun. Ömer koluna takıp gitmedi Defne'yi, yanında kendisine aşık, ağzından çıkan her sözle büyülenen, elini tutunca elinin içi terleyen Defne'yi yanında getirmedi. Çok güzel beyaz atlı prenssin, aferin sana. Aaaaaaafferin sanaaa, heh sen de gel. Oh.

Ben ki zamanında "her ilişkinin bir daha çok seveni var, bu ilişkide de kesinlikle Ömer" demişim, artık pek de emin değilim. İz tuttu öptü, onunla görüşmeye devam etti. Sarhoştu, İz'i kendisi çekti öptü, hayatına devam etti. Şimdi de Gallo geldi, onunla uğraşacağız.

Elif Ongurlar kusura bakmasın, kişisel algılamasın. Girişi biraz olaylı oldu, üstüne de gidildi farkındayım. Ama onun veya karakterin sorunlu oluşundan değil bu. Sadece biz artık dünyadaki her kadın Ömer'e aşık olsun da, Ömer boncuk dağıtsın da Defne öyle olanca güzelliğiyle kös kös otursun istemiyoruz.

Kadının teki "akşama seksteyiz, aman pardon sendeyiz" tavrıyla röportajı bahane edip eve giderken sırıtan bir Ömer. İz dövmene bakarım, duvardan duvara vururum diye konuşurken onu susturmayıp Defne'nin kıskançlığını izleyen kezo Ömer. Şimdi de bu. Empati yok mu empati? Defne'ye hiç mi vurmayacak bu piyango?

Ekip bu yazıları okuyor mu? Bir kısmı okuyor evet. Dikkate alıyorlar mı? Umarım. Cuma günü gelen yorumları tek tek okusalar keşke, madem öyle biz de bir karakter istiyoruz. D*niz olmasın tabii ki, yeni biri. Defne'ye kör kütük aşık, hayran, kendisine hayran olunabilecek kadar yakışıklı ve zeki biri. Hatta Ömer'de eksik ne varsa karakter anlamında, ona sahip biri. Hafif Defne'nin de kafası karışsın o zaman, hazır medeniyet seviyesi buralara gelmiş bari bunu da görelim. İçiniz almadı değil mi? Aşk böyle bir şey değil çünkü, bu mücadele tüm masumiyetin üzerine sabaha kadar paketlerce sigara söndürülmüş küllüğü boşaltmışım gibi hissettirdi değil mi? Bence de.

İşin aslı, "her şey çok farklı olabilirdi, sen farklı davranmasaydın." Bir rüyayı yaşıyorduk, kaybetmek istemeyiz. Biz o saniyeler süren rüyadaki ufacık anları uyanınca yüzümüzde gülümsemeyle dondurduk. Hiç gerek yok bozmaya, rüya olduğunu hatırlamaya. Bilmem anlatabildim mi.

Abarta abarta övmediğim için görmezden gelinmez tabii ki, yokmuş gibi davranılmaz. Yani umarım. Neyse, devir bizim devrimiz de olur belki; "Doğrucu Davut"lar. Pelin'ler. Davut Pelin'ler. Davutsu. Bye.  

1 2 3
Pelin Arslan
22/02/2016 01:50
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR