Bunun dışında Can ve Ayşegül atışmalarını daha da bir sevmeye başladım. Keyifli oluyor. Her ne kadar büyük oyuncu Can’ın acınası halleri bana garip gelse de eğlenceli. Hele Ayşegül’e reklam teklifi geldiğindeki halleri daha doğrusu kurduğu hayaller! Bayağı bayağı adam kendisini ‘homeless’ hayal etti. Makyaj abartı da olsa şahane olmuş. Aklıma Shameless’ın Frank’i ve Geleceğe Dönüş izleyenler bilir oradaki sarhoş amca geldi. Tipten çok karakter olarak elbette.
Can’ın aklı çok karışıktı bu bölümde. Tam dizinin adına yaraşır şekilde. Elif’le ne yapacağını bilmiyor, Ayşegül için sofralar kuruyor, onu Murat’a kaptırmak istemiyor. Ayşegül intikam aldığına sevinemedi bile. Diline doladığı ‘büyük gün’ neydi sonunda öğrendik ama ondan bir şey çıkmaz. Biliyoruz. Can öyle kolay kolay bırakmaz. Ayrıca Ayşegül’ün tam olarak neden boşanmak istediğini anlayamadım. Bir Sezen Aksu şarkısı der ki: “Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk”