Bu bölümün dram yükünü üstlenen kısımlar, bölüme de adını veren ‘anneler’ idi. Bu bağlamda hem Dedektif John Lowe’un eşi Alex’in hem de Iris’in annelikle imtihanlarına tanık olduk. Öncelikle Chloe Sevigny’ye bu tür hüzünlü, derbeder roller çok iyi gidiyor. Dış sesi eşliğinde geçmişine uzanıp onu daha iyi tanıdığımız sahneler çok hoştu; özellikle replikleri iyi yazılmış ve etkiliydi. Oğlu Holden ve onun lavanta kokusuyla bir nevi yaşam amacını bulan, onu kaybettikten sonra ise kendini bu dünyada mezara kapatan Alex, intihara bile kalkışmış ama Lowe onu son anda kurtarmış. Evlat sevgisi, çoğu zaman eş sevgisinden ağır basıyor. Alex de sevgi tartısında, Holden’ın Scarlett’e bile ağır bastığını, bu durumun da kendisini suçlu hissettirdiğini enfes bir şekilde açıkladı. Bu arada oğlu kızamık olan annemiz Mrs.Ellison da nihayet çocuğu için hastane bakımını kabul etti.