Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Yerli Die Hard: İçimdeki Fırtına

Bazı insanların içinde patlamaya hazır volkanlar vardır sevgili Ekranellacılar. Bazen yeni eviniz, bazen pazardan aldığınız eşofmanınız bazen de hayatınız –işte artık onların sahip olmadığı her neyse- birilerinin size gıcık olmasına ve hatta sizden nefret etmesine yol açabilir. Hayat adil değil, birileri diğerlerinin sahip olamadığı şeylere sahip olabiliyor. Birilerine bilenenler ise kendilerindeki eksikliği nasıl gidereceklerini bilmedikleri zaman epey kızgın bireyler olabiliyorlar.

Star TV’de 11 Şubat Cumartesi akşamı yayınlanmaya başlayan Aslan Film yapımı İçimdeki Fırtına da, iki kız kardeşin arasındaki ezeli rekabeti, intikamı konu alıyor. Dizinin açılış sekansı, bir CD için uçurumun başında kavga eden iki kız kardeşin, sonunda diğerinin aşağı düşmesine seyirci kalmasıyla başlıyor. Fakat siz de biliyorsunuz ki, öldürmeyen Allah öldürmez, Die Hard diye bir şey var.

İçimdeki Fırtına, Cumartesi akşamı 20:00’de Star TV’de.

Koskoca Deran Holding ve ortaklık yapısı

Deran Holding’in ana faaliyet alanı tekstil. Holdingin kurucusu Nusret Bey (Tarık Pabuçcuoğlu) tedavi olmak için Amerika’ya gitmiştir. Vekili Avukat Fırat (Hazar Burak Yamantürk) ise yaşayan tek varisi torunu Elif’i bulmakla yükümlü.

Perihan (Hatice Aslan) Deran Holding’in yöneticisidir. Oğlu Emre (Yusuf Çim) annesinin istediği gibi işlere odaklanmamakta, vaktini Deniz’in (Gizem Karaca) peşinde koşarak geçirmektedir. Perihan’ın en büyük korkusu ise diğer varisin bulunmasıdır. Ancak madem bu kadar korkuyor ve diğer ortaktan çekiniyor, neden burada kök salmışlar belli değil.

Bakmayın siz onun dünya saçması bir saç yapmasına. Deniz şu anda mutluluktan ne yaptığını bilmiyor. Emre ona az önce gece kulübünde volkanlar falan patlatarak evlilik teklifi etti.

Zıtlıkların şeysi ; Deniz ve Ezgi

Deniz ve Ezgi ikizdir. Anneleri Nermin, yalnızca Ezgi’yi (Merve Boluğur) sevmekte, Deniz’i itelemektedir. Deniz’in Nermin’in öz kızı olmadığını kocasına “Al kızını git,” demesinden anlarız.

Dünyanın en çirkin peruğunu takıp rahatlıkla insan içine çıkabilen Deniz, çok iyi kalpli olduğu için böyle kepaze bir görüntüyle idare edebileceğine inanmaktadır. Zaten konuşmalarından ve tavırlarından Deniz’in aslında dört yaşında olduğunu anlarız. Buna rağmen tasarımcı olarak çalışmakta ve işinde başarılıdır.

Ezgi ise kuzguni siyah saçlar, sinirden kısılmış gözler ve gergin bir ağızla Addams Family’nin bir üyesi olarak ortalarda dolaşmaktadır. Ezgi, Deran Holding’de ürün müdürüdür. Perihan Hanım’la holdingin marka değeri, Avrupa pazarı gibi şeyler konuştuğu için onun çok hırslı olduğunu anlarız. Aslında gönlünde tasarımcı olma hayalleri vardır ama ne yazık ki ikizi Deniz gibi yetenekli değildir.

Alo, aşkım?

Deniz ve Emre birbirlerine elbette ‘aşkım’ diye hitap ediyor, telefona birbirini öyle kaydediyorlar sevgili Ekranellacılar Birbirlerini dakika başı arıyorlar, aramadıkları zaman mesajlaşıyorlar. Diyelim ki biri bir günlüğüne yurt dışına bir iş seyahatine gidiyor, o zaman bile dırdırdır telefonda konuşuyorlar, faturayı şirkete kilitliyorlar. Deniz hemen arıyor merak ettim diyor, neredesin aşkım diye. Böyle vıcık vıcık bir ilişkileri var. Emre’nin annesi Perihan, Deniz’le birlikte olmasını onaylamıyor ama Emre Deniz’le evlenmeye kararlı.   

Ezgi’nin tersi pis belli ki. CD'yi vermeyen kardeşine müdahale etmek durumunda kaldı!

Olayı bir de Deniz'in bakış açısından görüyoruz: "Ama ben 'Bana Sevmeyi Anlat'ta izledim, kardeş kardeşi uçurumun kenarına getirir ama aşağı atamaz demişlerdi???"

Fetih ve seferler: Napoli

Perihan Hanım oğlu Emre ve Ezgi’yi bir anlaşma imzalamak için Napoli’ye gönderir. Bu seyahatin amacı aslında bir gün önce Deniz’le nişanlanan Emre’nin Ezgi’yle yakınlaşmasını ve Deniz’den ayrılmasını sağlamaktır.

Emre ve Ezgi iş görüşmelerini tamamladıktan sonra şehri gezerler. Ezgi iğne topuklu ayakkabılarla gıkını çıkarmadan sokakları, caddeleri yürür. Perihan onlar için süitte iki kişilik bir yemek ayarlamıştır. İşte orada olanlar olur. Ezgi Game of Thrones’dan Melissandre kostümüyle salınır, Emre’ye önce bir şişe şarabı ardından tüm minibarı içirerek onu baştan çıkarır. Sabah olduğu zaman bildiğiniz şeyler işte, pişmanlık sanki yanında yatan bakkalmış gibi çok şaşırmak falan.

Ardından ağlayan o zavallı kız nerede şimdi?

Sonra aradan beş yıl geçer. O uçurumdan aşağı düşen kâküllü plastik peruklu kız gitmiş, yerine biraz daha normal saçlı fakat dünya zengini olmasına karşın hala takoz gibi ayakkabılar giyen zengin bir kadın gelmiştir. Deniz, şirketin varisidir. Eski nişanlısıyla evlenen ikizi Ezgi, onu küçümseyen ve istemeyen Perihan ve onu ortada tak diye bırakıp giden etkisiz eleman Emre’yle hesaplaşma vakti gelmiştir.

Sizin de içinizde dinmek durmayan fırtınalar varsa sevgili Ekranellacılar, kendinizi onunla bununla kıyaslayıp durduk yerde kaşınıyorsanız, ibret almak için İçimdeki Fırtına’yı izleyin derim. Çünkü hayatta hiçbir kötülük karşılık kalmaz. Bu arada çirkin peruklar takıp uçurum kenarlarında gezmemeye çalışın n’olur n’olmaz.

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER