Sezon finalinden bir hafta öncesine değinmek istiyorum öncelikle. Benim ve benim gibi Karadayı severlerin kesin olacağı gözüyle baktığı, bütün hazırlıkların, geleneklerin uygulandığı düğünün, olmayacağını anladığı sezon finali fragmanına. O fragmanı izleyen, benim tanıdığım daha doğrusu Karadayı sayesinde tanıdığım herkes şaşkın, kızgın, üzgün, garip bir halde birbirine ne olduğunu sorup duruyordu. Çünkü koca bir sezon boyunca o kadar üzülmüş, gerilmiş, yorulmuştuk ki herkes bu düğünle birlikte rahatlayacağını ve sonrasında hikâyenin başka bir şekilde devam edeceğini düşünüyordu. Velhasıl-ı kelam düğünün olmayacağı kabak gibi ortaya çıkınca sezon finalini yalnızca ne olacak, kim ölecek, kim kalacak merakı içinde izledik. Böyle rahat söylediğime de bakmayın ben öyle bir hevesle o düğünü bekliyordum ki 74. bölüm sonunda kendime gelmem birkaç günümü aldı ki düğünün olmama sebebinin düğün arabasına bomba koymak gibi mükemmel* bir fikir olduğunu henüz bilmediğim halde.
Sezon finalinde düğünün olmayacağını bildiğimiz, bunu bildiğimizi onlar da bildikleri halde düğün için yapılan bütün ayrıntılar gözümüze gözümüze sokuldu. Evet, biz biliyoruz, siz biliyorsunuz ama onlar yani karakterler bilmiyordu elbette düğünün olmayacağını. Bu sebeple yapılan bütün düğün seremonilerini sineye çektik de Bakan Bey’in yaptıklarını anlamak güçtü açıkçası. Zira düğünün olmayacağını bilen tek kişi oydu. Düşününce nasıl olsa birlikte oturamayacaklarını bildiğin halde kızın ve damadına ev aldığını neden söylersin ki ya da olmayacak bir düğünün ertesinde haliyle gidilemeyecek balayı biletlerini damadın önüne neden koyarsın? Aklıma ya Bakan Bey’in insafa gelip kimse ölmeden, düğün arabası falan patlamadan, ev mevzusundan çıkacak kavga sayesinde Mahir ve Feride bu düğünden kendi vazgeçsin diye bir şans tanıdığı ya da patlayan düğün arabasından da sağ çıkarsa artık Mahir’in bir süper kahraman olduğu ve kızını onun elinden almanın imkânsız olduğu gerçeğini görüp en azındanbenim istediğim şekilde yaşasınlar da Mahir uyuz olsun diye düşündüğü gibi abuk sabuk şeyler dışında bir şey gelmedi açıkçası.
Sonuçta düğün olmayacağını ve Mahir’in Karadayı olacağını bildiğimiz için sezon finalinde, üçüncü sezonda neler olacağına dair şifreler aradık. Mesela Feride, Ayten için “Evli bir kadın da başka bir adamı sevebilir,” gibi bir cümle kurdu. Bu tehlikeli bir cümleydi çünkü Feride’nin böyle düşündüğünü bilmek akla kendi de Mahir’i severken başka biriyle evlenebilir gibi bir düşünce getirir ki bu asla olmasını istemediğimiz bir durum; umarım böyle bir şey olmamıştır.
Safiye Anne ve ufaklık Nazif’in diziden ayrılacağı kesinleşti. Zaten bunu biliyor gibiydik; sonuçta çok büyük bir kayıp olmalıydı ki Mahir öyle kafayı yakıp kabadayı olsun. Bu ayrılıklar kesinleşince bir kez daha izledim sezon finalini ve sarı kafa Nazif’e de Safiye Anne’ye de daha bir üzüldüm izlerken. İkisinin ölümü çok üzücü evet zira kadın ve çocuk karakterleri ölümle diziden ayırmak çok olağan bir şey değil. Buna rağmen ben yine de Nazif Baba ölmediği için mutluyum. Nereden baksak iki sezon sırf o ölmesin diye uğraşıldı, masum ya da değil bir sürü insan bunun için öldü. Bunlar hiç olmamış gibi Nazif Baba da ölseydi saçma olacaktı gerçekten de. Bir de Nazif Baba’nın o sakin, olgun aklına her zamankinden daha çok ihtiyacı olacak Mahir’in.
Anlamlandıramadığım bir iki şeye de değinmek isterim ki ilki final sahnesinde gördüğümüz mahkemede, daha doğrusu Mahir’in yargılandığı mahkemede nasıl olup da Feride’nin hâkimlik yapabildiği. Aradan sekiz ay gibi bir süre geçmiş, evet belli ki ayrılmışlar ve aslında anlamlandıramadığım ikinci şey de bu. Sonuçta evlilik arefesinden dönmüş bir çift bunlar ve hukuken falan yasak olması gerek sanki Feride’nin, Mahir’i yargılamasının. Eğer bu kurulmuş bir düzen, birlikte tasarlanmış bir düzmece değilse ya da rüya; ki bu daha saçma, böyle bir şeyin olmaması gerekiyor. Feride ve Mahir’in aynı mahkemede olmamaları gerekiyor. Dahası bu kadar olay üzerine ayrılmamaları da gerekiyor. Mahir ailesinden birilerini kaybetmişken ve bu düğün arabasına bomba koymak gibi fecaat bir şekilde gerçekleşmişken, Feride nasıl olur da Mahir’i yalnız bırakır? Bir dolu acıya, zorluğa birlikte katlanmışlarken, tam bir aile olmuşlarken, Feride o insanlara anne baba derken onların ölümüyle nasıl uzaklaşabilir? Nasıl olduklarını geçersek bunlar olmuş belli ki, asıl soru şu ki bu kadar olayın üzerine ayrılan bir çift üçüncü sezonda nasıl büyük bir olayla tekrar bir araya gelecek?