Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
İnanın sizi izlemeyi istiyoruz Kadir, Zeynep ve Veli

Başlığı biraz garipseyebilir Çarpışma’yı takip etmeyenler. Ne demek açıklayayım. Dizinin esas çifti oluyorlar Kadir ve Zeynep, Veli Cevher de en birinci belaları. İzleyin, sizi tutan kim demeyin. İzleyemiyoruz. Vallahi istiyoruz ama bölümde onları ara ki bulasın. Böyle dizi başlarken Kıvanç Tatlıtuğ - Elçin Sangu isimlerini görüyoruz, sonraki görüntüde Onur Saylak en üstte geliyor. Fakat dizide yoklar diyebiliriz.  O kadar da sonunda bizim de sarışın-kızıl çiftimiz olacak diyorduk. Onur Saylak ismini duyunca “Şimdi işte tam oldu,” dedik. Gelin görün ki dört bölüm oldu, hala daha ana karakterlerin hikayesine şöyle ellerimizi daldıramadık. Başrollerin dizi içinde izlenemediği, sahnelerinin pek olmadığı dizi oldu Çarpışma. Hani bu bakımdan bir farklılık yaptılar doğrudur ama maalesef biz seyirciler için hoş bir farklılık değil bu.

Şöyle anlatayım; dizi başlıyor, açıyorum kanalı, geçiyorum ekran karşısına. Dakikalarca Kadir ve Zeynep izleyeyim, hadi Veli Cevher yapsın bir şeyler diye bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum…  Ama Kadir, Zeynep ve Veli ile hiç alakası olmayan bir çok karakterin hayatını izledikten sonra, kısa kısa sahnelerle veriliyorlar ve sonra bir bakmışsın dizi bitiyor. Ekran karşısında kalıyorsun "E bitti mi şimdi?" diyerek.

Dizinin beklenen çıkışı henüz yapmamasının nedeni de bu bence. Hikaye ana karakterleri ve onların hayatını, duygularını, iç dünyasını açamadı. Neyi beklediklerini de anlamıyorum. Hikaye güzel. Kadir-Zeynep-Veli üçlüsü harika. Gerilimleri muazzam, üçünün de geçmişteki sırları merak uyandırıcı. Ama daha bir bölüm doya doya ana karakterleri ve hikayelerini izleyemedik.

Halbuki dizilerde önce ana karakterlerin hikayeleri, karakterleri ve ilişkileri benimsetilir, önce onları sever ve merak eder insanlar. Sonra diğer hikayelere girilir. Burada daha ana karakterleri ve hikayeyi sevdiremeden, ana karakterlerle ilgisi olmayan pek çok insanın da hikayesine boğulduk.

Biraz teknik terimlerle konuşmak gerekirse, seyirci olarak dilimin döndüğünce anlatayım. Bu dizinin erkek protagonisti intihar etme kararı ile Kadir, kadın protagonisti kızı için bankadan para çalma ve bu parayla kaçma kararı ile Zeynep. Bu iki insan çarpıştıktan sonra diğerleri gelip onlara çarpıyor. Yani başkalarını da etkiliyorlar hikayenin protagonistleri olarak. Hikayenin antagonisti ise tabii ki Veli. İki protagonisti engellemeye, onlara zorluk çıkarmaya çalışan o. Önce Zeynep’e bankayı soydurdu, sonra Kadir’in can düşmanı çıktı. Kadir, Zeynep ve Veli’nin kararları ve eylemleri önce kendilerini, sonra diğerlerini etkiledi. Diziye adını veren çarpışma anı gibi. Peki seyirci bunları ne kadar izleyebildi dört bölümde? Ne kadar bu durumu özümseyebildi? Karakterleri ne kadar hissedebiliyoruz?

Kadir önce her şeyini kaybetti, sonra birden sevdiği ve hiç unutmadığı kadın hayatına girdi. Zarar görmesine dayanamayacağı biri oldu hayatında yine, hem de tam hayatına son vermeyi düşünürken oldu bu. Sonra can düşmanı hayatına girdi. Fakat duygularını hiç seyredemiyoruz. Dahası Zeynep ile sevgili oldukları döneme ait tek bir görüntü bile izleyemedik daha. İkisi sevgiliymiş biliyoruz, birlikte büyümüş, birbirlerinin her şeyi olmuş iki sevgililermiş hem de. Ama hala şu geçmişe de giremedik. Giriniz artık lütfen. Çekinmeyin girin. Hatta geçmişteki Kadir ve Zeynep’in aşk hikayesini anlatın bol bol. Oradan bir dizi daha çıkar emin olun.

Zeynep’in kızı kaçırıldı, birden hırsız ve gaspçı oldu. Bir kariyeri vardı, bir hayat düzeni vardı. Şu anda hayatı tepetaklak durumda. Korkuları nedeniyle sevdiği adamı bırakmış bir kadın Zeynep. Kapıları kilitliyordu korkudan. Bunun da geçmiş bir travmadan geldiğini öğrenmiştik. Ama kızı kayıp iken ne yapar, ne eder seyredemiyoruz. Severken terk ettiği adam da yeniden hayatında. Kaderin onları o anda birleştirmesi hakkında neler düşünüyor? Yiyip içmiyor, uyumuyormuş. Onu da bize Kadir Adalı komiserimiz söyledi de öyle öğrendik. İzleyici değil miydik biz? Bizim izlememiz gerekmiyor muydu?

Bir de nereden geldiğini, nasıl geldiğini, ne amaçla geldiğini anlayamadığımız bir çocuk kıyafeti vardı dördüncü bölümde. Zeynep’e geldi kıyafet, paketi açtı. Yanında Kadir vardı. O ne acaba diye heyecanlandık. Veli Cevher mi gönderdi diye gerildik. Sonrasında bir baktık, Kadir başka bir yerde. O gelen neydi belli değil. Ama Zeynep elinde o gelen kıyafetle ağlıyordu. Kızına Black Friday indirimlerinden bir şey aldı da, gelen o muydu acaba? Bilemiyoruz ki, izlemedik sonuçta.  Herhalde Kadir, Zeynep, Veli triosunu çok sevdi Çarpışma ekibi. Bize göstermiyorlar, kendilerine saklıyorlar. Biz de öyle onlarla hiç alakası bulunmayan durumları, kişileri izliyoruz bölüm boyunca.

Veli Cevher Bey’den de bahsetmeden olmaz. Evet karanlık işler yapıyor anladık. O parayı çok istiyor anladık. Zeynep’in peşini bırakmayacak anladık. Kadir’e çok düşman anladık. Fakat kötülüğünün branşı ne anlayamadık. Kendisi nelerle meşgul hala tam bilemiyoruz. Kadir’e neden düşman olmuş hala çözemedik. Ailesini kaybettiği için suçluyor anladık. Ama neden özellikle Kadir’i suçluyor ve ne ile suçluyor?

Yani gördüğünüz gibi hala ana karakterlerle, erkek ve kadın protagonist ve dizinin antagonisti ile ilgili oturtamadığımız çok şey var. Başta da duygular... Gizemler ve sırlar için bekler de seyirci, duygulara dalmak ister.  Ana karakterlerle birlikte hissetmek ister. Biz bunu Çarpışma’da yapamıyoruz. Ama inanın sizi seyretmek ve hissetmek istiyoruz Kadir Adalı-Zeynep Tunç-Veli Cevher. Fakat dizi şu an her şeyin her yere saçıldığı, ne mağazası olduğu da belli olmayan bir mağaza gibi. Nereye geldiğimiz belli değil, ne alacağımızı da şaşırdık, öyle bakıyoruz. Bize sizi izlettirirlerse, izleyeceğiz. Dört gözle beklemekteyiz hatta. Siz kendinizi seyirciye açarsanız, sizleri gören ve hisseden diğer seyirciler de gelecekler. Yeter ki bir an önce başlansın bu açma, hissettirme işine. Bu trioda vukuat var, heyecan var, gerilim var, güçlü bağlar ve aşk var sinyalini alan seyirci dayanamaz gelir, reytinge reyting katar.  

 

 

 

 

LEYLA DEMİRCİ

 

 



 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER