Star TV Cumartesi akşamı için alışılmadık bir hareket yaparak en ağırından bir aşiret dizisi olan Göç Zamanı’nı yayınladı. Başrollerinde Vahide Perçin ve Talat Bulut’un olduğu dizinin yönetmeni ise Veli Çelik.
Göç Zamanı, klişelerden bir yumak. En son 2000’lerin başında bıraktığımız bu yumak o kadar sıkıcı ki, artık kimse oynamak istiyor mu ondan da emin değilim. Bununla birlikte ilk gece için rating karnesi gayet iyi, Total'de 3. AB'de 4. ABC1'de 4. oldu.
Dizide neler oluyor özetleyelim, kararı siz verin:
Cennet (Vahide Gördüm) çocukken kuma olarak evlendirilmiş, epey zulüm görmüş (kocasının ilk karısı tarafından saçları bıçakla kesiliyor falan), biri erkek üç kız dört çocuk annesi bir kadındır. Süper halı dokumaktadır. Ünü Mardin’i aşmış, İstanbul’dan yalnızca onun halıları özellikle istenmektedir. Cennet’in büyük kızı Zümrüt (Cansu Tosun) üniversite sınavlarında hukuk bölümünü kazanır; ancak babasının, kızını evli bir adamla evlendirmek gibi planları vardır. Cennet’in kocası karısının halı dokuyarak kazandığı paraları kumarda yiyen, çocuklarını insan yerine koymayan berbat bir adamdır.
Diğer yandan Yılmaz’ın (Talat Bulut) bir oğlu ve intihara meyilli karısı Sevgi (Arzu Gamze Kılınç) vardır. Neyse ki Yılmaz zengindir. Böylece, biraz olsun dizi süresince zevkli şeylere bakabiliriz. Evde birden fazla hizmetçi, garajda dört araba, havuz (batılı tipte yüzme havuzu öyle şadırvan değil), uzun masa, şamdanlar falan bunların hepsi var çok şükür. Yılmaz da Ferrari’sinde Kral Pop dinliyor. Sabah Ferrari’yle ayrıldığı eve ciple dönüyor. Nuruosmaniye’de bir mağazası var. Mafyöz bir antikacı, antikanın yanı sıra halı da satıyor. Bir de düşmanı var, bu düşmanlığın nerelere varacağını gelecek bölümlerde göreceğiz herhalde.
Bir de havuzun başında çello çalan bir kızın olduğu bir başka ev var. Burası da Yılmaz’ın ortağı Artem’in (Engin Belli) evi. Çello çalan da Artem’in kızı. Bu baba kızın da ilişkisi bir tuhaf, birbirlerine gereğinden fazla düşkünler, insan rahatsız oluyor.
Cennet, kocasının kızını yaşlı ve evli bir adamla evlendirmesine razı gelmek istemez. Öte yandan çaresiz durumdadır. Sütün içine bir şişeden bir şeyler dökerek karıştırır. Elbette Russian White yapmamaktadır. Kızlarını ve kendini zehirleyecektir. Ama ana yüreği dayanamaz. Süt tepsisini olduğu gibi duvardaki asılı halıya fırlatır. Kaçmaya karar verir. Kızlarını toparlar ve yola dökülürler.
Yılmaz olmayan ticaret anlayışı ile kocaman işler yöneten bir adam olarak portre ediliyor. Daha Cennet’le karşılaşmadan onun dokuduğu halıya hayran kalıyor ve bu halının satılmasını istemiyor. Zaten kendisinin Mardin’deki kadından başka bir iş planı da yok.