Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Tutku meselesi

image

Şeref Meselesi başladığında hızlı tempo seven bir izleyici olarak biraz bana yavaş gelmişti ama son zamanlarda dizi hem ışık hızıyla hareket ediyor hem de sezonlardır eksik olan nefret aşkı temasını bize sonuna kadar veriyor. Emir, Yiğit’in şerefini, kendi şerefini kurtarmak için Kübra ile evleniyor evet ama Yiğit de tutku için Sibel ile kırıştırıyor.




Yiğit ve Sibel ilk andan beri kazıdılar birbirlerini seks noktalarına. Bazen böyle olur. Şeref Meselesi kimin kiminle olacağı ihtimali ve kombinasyonu oldukça sınırsız bir dizi ancak Sibel ve Yiğit birbirlerini gördükleri ilk dakikada tutku sarmalına girdiler. Aşk mı bilmiyorum, o paylaşım yok daha sanki ama 100 yıllık aşıkmış gibi yoğun duygularla hareket ettirebilecek bir tutkuları var. İşin tutku olduğunu aralarında hayvansı hareketlerden de anlıyoruz. Yiğit saçını çekiyor falan Sibel ile birlikte ekranın başındakiler eriyor.



Yiğit ilk günden beri Sibel konusunda rengini açıkça belli ediyor aslında. Birtakım gizli kovalamacalar, hediyeler, hatta ilan-ı aşklar havada uçuşuyor. Ancak Sibel’in kendisini koruma mekanizması çok güçlü. Bir kere en sevdiğim tip olan gösterip gösterip vermeyenlerden. Karşısındaki erkeği duvarlara sığmayacak hale gelene kadar kudurtan cinsinden. Kendisi de istese de, dokunmak için alev alev olsa da; Sibel’in kendisine verdiği değer mekanizması çok fazla. Eğer ilk günden Yiğit’e teslim etseydi kendisini biliyoruz ki çok değersiz hissedecekti. Üstüne üstelik Yiğit de tam bir hayvan olduğu için Sibel bu kadar kolay lokma olsa kesin tepesine binerdi. Şimdi bile neden reklamlara çıktın diyebiliyor yani. Daha ne desin?



Sibel de bütün nazını, tribini kötücüllüğü ile taçlandırıyor. O Yiğit’e kötü davrandıkça tutku mudur ateş midir neyse artık büyüyor büyüyor büyüyor ve Yiğit’in bebeğinin ağlama seslerini bile duymaz oluyoruz. Ben ilk kez beklemek istiyorum. Yiğit her seferinde kaybettim sansın, Sibel asla kendisini bırakmasın ama bizim yakışıklı JR Mafyamız her Sibel’i gördüğünde her aklına geldiğinde kontrolünü kaybetsin.



İkisinin arasındaki en büyük problemlerden birisi de para. Sibel çok para istiyor, Yiğit çok para için kirli yollara giriyor ama Sibel de bela istemiyor. Yine de Sibel’in Yiğit için tükenmesi böyle, kendisini tutarak oluyor. Sibel için Yiğit’e direnmek acı, onun hırpalanmasını görmek zevk çünkü. Ne demişti hastanede ”Sana aşık olmasam neden kötü davranayım aptal?”. Bu yeter de artar bile Yiğit ve Sibel’in alevinin bizi ele geçirmesine.



Haftanın Prensesi

image

Yani artık uğradığı haksızlıklardan sonra kesinlikle bu haftanın prensesi Paramparça'nın Dilara'sı. Cihan ve Gülseren'in aşkını meşrulaştırmak için kadına daha ne kadar kötüymüş gibi davranacaklar çok merak ediyorum. Dilara sadece fazla kontrollü bir kadın. Bu zamana kadar da hiçbir falsosunu görmedim. Gülseren'e ettiği hakaretler diyeceksiniz ama herkes kocasının ilişkisi olan kadın için bunları söyler unutmayalım! Gülseren kötü karakter olsaydı Dilara ile birlikte herkes taş atmak için sıraya girerdi, yalan değil!          

YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI