Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Peki ya magazin?
 
 
 
Televizyon programları açısından oldukça bet ve kısır bir dönemin içindeyiz biliyorsunuz. Acun neredeyse izlenen bütün programları tv8’e taşıdı, gitti. Kanallarda da Mehmet Ali Erbil ve İlker Ayrık’dan başka şov amaçlı olay kalmadı. Kim Milyoner Olmak İster ayrı, o bir klasik ama onun da yarışmacı seçimlerinin değiştiğini düşünüyorum. Neyse benim olayım bir döneme damgasını vuran magazin programları. Ünlüler arasında hadise çıkmıyor değil ama magazin sektörü gerçek anlamda magazin yapmıyor artık. Nerede ‘kağıt bebekler’ dünyasının sansasyonları, nerede assolist çekişmeleri. Popun kadınları artık assolistler yerine geçti. Hande Yener-Demet Akalın arasındaki çekişmeler, Gülşen’in hangisiyle arası iyi artık bu bile yok. Oysa ki ben Hülya Avşar-Gülben Ergen çekişmesinin azılı bir takipçisiydim. Birbirlerine bir sürü şey söyleyip ikisinin de başlarına gelen talihsiz olaylarda ‘’İlk Gülben aradı,’’, ‘’Sevgili Hülya Avşar, ‘Senin yanındayım’ dedi,’’ gibi sözlerle bu rekabeti tatlı hala getirdiklerini unutmamak gerek. Mankenlerin dünyası da öyle yani. O sansasyonlar o kadar güzeldi ki anlatamam. Şimdi assolistlerin çocukları büyüyüp magazinin yeni yüzleri olmaya başladığına göre mankenlerin çocuklarını da ileride böyle görebiliriz. Benim şimdilik favorim Zehra Çilingiroğlu. Hem sosyeteden hem de magazin camiasından bir genetik. Dikkat edilirse fazla yoktur bu bileşim. Dediğim gibi magazin dünyası eskiden çok daha güzeldi. Şimdi haberden önce, teaser’ında ekranı buğuluyorlar falan. Ondan sonra yok Berrak Tüzünataç neden sokakta yürürken sigara içiyormuş, yok neden Hazal Mesudiyeli, Ali Ağaoğlu ile berabermiş. Bir kere içilmesi yasak olan yerler dışında sigarasını istediği biçimde içer. Hazal Mesudiyeli-Ali Ağaoğlu ilişkisi de haber olduktan sonra bitmeliydi, bize ne babasının dediklerinden. Aynı şeyin bir benzeri Ebru Şallı-Sinan Akçıl ilişkisinde de oldu. Yok çocuk babasının yanında ağlamıyormuş. Aile danışmanı sanki kendileri de... Eskiden magazin böyle bekçilik peşinde değildi ve magazin programlarının içerisinde dizi bile çekiliyordu.




Gözde Çift

Pembe Halı’da yeni bir alanımız var. Buraya fırsat buldukça ‘gözde çift’ koyacağız. İlk gözde çiftimiz yeni bebekleri Leon ile Hande Ataizi ve Benjamin Harvey. Hande Ataizi hem çok kilit rollerde oynamış hem de magazinsel olarak bir lifestyle ortaya koymuş bir kadındır. Gerçek bir celebrity olduğunu hiçbir projede olmadığı zamanlar bile adından söz ettirmesiyle biliyoruz. Değiştirmediği çok güzel bir çizgisi var. Her zaman kaliteliydi ve her zaman ne istiyorsa onu yaptı. Hande Ataizi dediğim gibi bir sürü önemli rolde oynadı ama hiçbirinin gölgesinde kalmadı. Çünkü zaten Hande Ataizi’nin kendisi bir markaydı. Benjamin Harvey ile her zaman çok yakıştıklarını düşünmüştüm ve bu birlikteliğin uyumundan aşrı zevk almışımdır. Ne diyelim Allah analı babalı büyütsün, tebrikler.




Haftanın Prensesi

Geçen hafta aslında ülkemizde çok yaygın olan ama ünlü kadınların başına geldiğini pek fazla duymadığımız bir olay oldu. Yasemin Allen, gözle tacize uğradı ve bütün uyarılarına rağmen karşısındaki adam sırf etek giydiği için buna ‘hakkı’ olduğunu düşündü ve tacizini sürdürdü. Olay magazin camiasında büyük haber niteliğindeydi ama işin aslı bu olayın magazinsel olmadığıydı. Tek magazinsel olan kısmı Yasemin Allen’in adama sert çıkışıydı. Tacizin büyüğü küçüğü olmaz, bu olay aslında toplumsal bir sorunu içeren önemli bir haber. Yasemin Allen Elif dizisinden beri bu sektörün içerisinde ancak yeni nesil ünlülerin tutulduğu eski bir hastalığa yakalanmadı. Yeni nesil ünlülerde gerçek karakterlerini masalsı bir iyilikle sunma politikası var. Neden iyi olmak zorunda ki? İyiyse cennete gitsin yani, bana ne. Yasemin Allen, kafa tutan, sesini çıkaran ve bu aşırı ‘normal’ gözüken ünlülerin arasında ‘freak’ gözükebilen bir kadın. Bunun da farkında ve kesinlikle çekinmiyor, umrunda değil. Bence böyle de olması lazım. Neden prenses olduğuna gelirsek; bir kere taciz tacizdir ama sözle tacizden fazlasına bile ses çıkaramazken insanlar (tabii ki de bir sürü başka sebebi var bu sessizliğin), Yasemin Allen’in kafasını dikleştirmesi Prenses ve Bezelye Tanesi’ni hatırlattı bana. Olay kesinlikle bezelye değil, keşke bezelye olsa. Bu karşı çıkışı da kendisine yöneltilebicek her türlü çirkin saldırıyı bile bile yapmış olması. İnsanlar delirdi tabii, ‘’Etek giyersen bakarız’’, ‘’Güzele bakmak sevaptır,’’ falan filan diyerek kadını suçlayanlar bile oldu. Bütün bunların geleceğini bile bile gösterdiği kadınsal cesaret ve birlikteliği için haftanın prensesi Yasemin Allen oldu.
ETİKETLER : Bağlan Keskin
YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI