Daha küçük bir çocukken konservatuarı kazan, yıllarca sanat eğitimi al. Oyunculuğa yeteneğin olsun, ülkenin en güzel gülümseyen insanlarından biri ol. Sesin de güzel, enstrümana yeteneğin bir tanesiyle sınırlı da değil. İkisi de ülke televizyon tarihinde iz bırakmış dizilerde adı anılan rollerde uzun süre boy göster. Kariyerinin devamı da oldukça iyi gider değil mi? Bazen şanssızlıklar insanın yakasını bırakmıyor işte. Bugün, televizyonlarımızın en güzel gülümseyen insanlarından İpek Karapınar ve yeniyor gibi durduğu şanssızlığı üzerinde duracağız.
İpek Karapınar’ın oyunculuk kariyerinin başları Köprü’yle birlikte geleceği epey aydınlık gösteriyordu zaten. Efsane vali Recep Yazıcıoğlu’nun bir görevi sırasında yaşadıklarını anlatan romandan yola çıkmasıyla ilgi çeken dizi iki sezon sürdü. İpek Karapınar bir yıl sonra kendisini tekrar Köprü’nün de yönetmenliğini yapan Sadullah Şentürk’ün yönetiminde buldu. Bu kez adres Türk televizyonlarının en çok konuşulan dizisi Kurtlar Vadisi Pusu’ydu. Orada da işini hakkıyla yapıp, müzik yeteneğini de sergilemeyi başardı. Bundan sonraysa oldukça şanssız bir dönem başladı kendisi için.
Önce Osman Sınav’ın sosyal sorumluluk projesi olan Doludizgin Yıllar’a katıldı güzel oyuncu. Dizi ilk sezona ATV’de başlamış, yayından kaldırıldıktan sonra büyük bir hayran kitlesinin bastırmasıyla TRT’de devam etmişti. Bu hayran kitlesiyle ilk sezonda da başarılı oldu. İkinci sezon başlarkense başroldeki Selen Seyven diziden biraz da sorunlu şekilde ayrılmış, onun canlandırdığı Gülşen karakterini oynaması için İpek Karapınar seçilmişti. Ne yazık ki bir karakteri başka bir oyuncu canlandırınca genelde olan oldu ve dizinin tadı kaçtı. İkinci sezon fazla sürmedi ve dizi sona erdi. Doludizgin Yıllar’dan önce başarısız bir proje olup beş bölümde sona eren Talih Kuşu’nda yer alan güzel oyuncu 2010’da Küçük Sırlar’da oynamaya başladı.
Küçük Sırlar, Kanal D ve Star gibi iki büyük kanalda toplam 55 bölüm süren, ses getiren ve hayran kitlesi olan bir yapım olarak başarılı sayılabilir. Ancak dizinin başladığı ilk günden itibaren gösterilen ekran dışı tepki o kadar yoğundu ki dizi hep bunun arkasında kaldı. Uyarlama bir proje olmaya çalışıp ancak çakma bir proje olabilen Küçük Sırlar sürekli Gossip Girl’le kıyaslandı. Gossip Girl’den uyarlanmaya çalışıldığı biliniyordu ancak çeşitli sebeplerden o hikaye biraz evrildi ama Türk televizyonlarıyla en uyumsuz kısmı aynen kalınca alay konusu oldu. İpek Karapınar, burada canlandırdığı psikolojik rahatsızlıkları olan (bildiğin çatlak olan) Arzu karakterinin altından büyük başarıyla kalktı. Ama dediğim gibi dizi hikayesiyle değil, tepki alan kısımlarıyla hatırlanan bir yapım olarak kaldı. Başarılı oyuncu daha sonra Zehirli Sarmaşık, Adını Kalbime Yazdım ve Ustura Kemal gibi yapımlarda yer aldı ancak bu diziler de yayın hayatlarına planlanandan erken veda ettiler. Sonunda geçtiğimiz yıl Hayat Yolunda’da doktor Yelda olarak karşımıza çıktı İpek Karapınar ancak Kanal D’nin geçtiğimiz yılki tuhaf yayın politikası sonucu dizi 13 bölümde yayın hayatına veda etti. Bu kadarı da cidden şanssızlıktı ama.
İpek Karapınar sonunda şanssızlığını yeniyor gibi görünüyor. Bu yaz ATV’de başlayan Kırgın Çiçekler hem güzel yazılmış senaryosuyla dikkat çekiyor hem de reyting canavarıyla başa çıkabiliyor. İpek Karapınar’ın bir yetiştirme yurdunda müdür yardımcısı olarak gözüktüğü dizi bu yazın romantik komedi zenginliği içinde farklı olarak bir izleyici kitlesi yaratmayı başrdı. İlk dört bölümü itibariyle yayınlandığı günün en çok izlenen yapımı olan Kırgın Çiçekler yeni sezonda da kanalın yüzünü güldürmeye devam edecek gibi. Elbette dizinin yayınlandığı kanalla da doğru orantılı olarak vermek istediği birkaç mesaj var ama kurduğu hikayeyle, genç oyuncuların seçimiyle ve lisede geçen ama liseli teşhirciliği görmediğimiz çok nadir yapımlardan biri olmasıyla da oldukça kaliteli bir yapım izliyoruz. İpek Karapınar’ı sonunda uzun süre bir dizide izleyebileceğiz gibi görünüyor. Aman tahtaya vurun.