Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Yaz dizileri ve romantik komedilere övgü

Yaz geldi, romantik komediler ekranda boy göstermeye başladı. Başarılı genç holding patronu Serkan (Kerem Bürsin) ve çiçekçi Eda (Hande Erçel) çarşamba, terzi Ayşen (Ezgi Şenler) ve ilk tanıştığında otomobil tamircisi sandığı ama aslında tıp eğitimi görmesine rağmen ralli pilotu olmayı seçen Ateş (Furkan Ardıç) perşembe ve gecelerin hızlı çocuğu işletmeci Özgür (Can Yaman) ile eski organizasyon sorumlusu yeni işsiz Ezgi’nin (Özge Gürel) maceraları da cuma akşamı yayınlanıyor.

Romantik komedi yıllardan beri küçümsenen bir tür, öyle ki çok iyi örnekleri bile aslında izlenmemesi gereken ama izlendiği zaman zevk veren “guilty pleasure” kategorisinde sınıflandırılıyor. Benim bu guilty pleasure kavramıyla derdim var, zevk veren şeylerin değersiz ya da incelikten yoksun olacağı fikrini manasız buluyorum. Hele bu salgın, onunla iç içe geçen işsizlik dalgası ve ekonomik bunalım sırasında böylesine daralmışken, romantik komedi izlemek bana çok cazip geliyor. Haftada bir bayıla bayıla, çok rahat When Harry Met Sally, Annie Hall, Muriel’s Wedding, Ah Güzel İstanbul , Neşeli Günler, Gülen Gözler  izleyebilirim. Mantıksız ötesi olay dizimi, nenemin zamanında bile görülmemiş cinsiyet politikalarına ve bir miktar kalitesizliğe gelince; güzel bir hikâye izlediğim sürece çok takılmıyorum.

Çatı Katı Aşk’ta işler biraz karışık, kiracılar evli taklidi yapıyor ama aslında evin kızı ve oğluyla aralarında bir şeyler olacak gibi.

Gelelim bu yaz yayınlanan dizilere;  üçünde de aşktan yana yüzü gülmemiş genç kadınlar var. Çatı Katı Aşkın Ayşen’i ve Bay Yanlışın Ezgi’si doğru adamla ne zaman tanışacaklarını düşünüp duruyor. Eskiden bu tür karakterlere önyargılı yaklaşıyordum, “bu kadınların acaba yapacak daha iyi bir işi yok mu, ülkeleri yönetmeleri, salgınlara, hastalıklara çare bulmaları, attıklarını vurmaları falan gerekmiyor mu?” diyordum, biraz sinirleniyordum. Erkek karakterler ise, adeta bir lord olan hem mimari hem astronomi okumuş  Serkan (Kerem Bürsin), aslında hem holding veliahtı hem de doktor olan ama yarış tutkusu ve serserilikleri yüzünden babası tarafından aforoz edilen Ateş, genç yaşına rağmen çok başarılı bir işletmeci olan hızlı genç ama iyi aile çocuğu Özgür’e bakarak ise, “nasıl oluyor da hepsi zengin, iyi eğitimli pek yakışıklı ve hassas oluyor?” diye küçümserdim.

Halbuki şimdi, güler yüzlü, ana teması sevgi ve hassasiyet olan, sonunda her şeyin tatlıya bağlandığı bildik hikayeler izleme fikri bana hiç de fena gelmiyor.

Sen Çal Kapımı’da Eda, Serkan’dan nefret ediyor ama anlaşma gereği nişanlı rolü yapıyor.

MF Yapım’ın Fox TV için çektiği Sen Çal Kapımı dizisinde Serkan dediğim dedik, kararlı ve hırslı bir holding patronu, Ezgi ise Serkan’ın holdinginde yapılan bir hata sonucu bursu iptal edilmiş ve lise mezunu olarak kalacağım diye dünyası yıkılmış, halasının çiçekçisinde çalışan bir genç kadın. (Neden böyle dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyor, aile işinde çalışmanın nesi kötü anlamadım ama olsun...) Erkek arkadaşı tarafıdan bir başkası için terkedilen Ezgi, eski kız arkadaşının nişanlanmasını hazmedemeyen Serkan’la bir anlaşma yaparak, bursunu geri kazanmak koşuluyla iki ay boyunca nişanlı rolü yapmayı kabul eder.

Yine Fox TV’de yayınlanan Gold Film yapımı Bay Yanlış’ta doğru adamı arayan Ezgi ile aşka inanmayan hızlı genç Özgür’ün yolları kesişiyor. 

Mia Yapım’ın Kanal D için çektiği, Çatı Katı Aşk’ta ise, mantıcılık yapan ve hep beraber müstakil bir evde oturan bir aile var. Çatı katlarına kiracı olarak evliymiş gibi davranan bir çift taşınarak hayatlarına giriyor. Bu çiftin erkek olanının evin kızıyla, kadın olanın ise evin oğluyla yakınlaşma ihtimali var.

Bay Yanlış’ta Can Yaman’ın kostümleri Mad Max, erkek striptizci arası temalarda.

Üç dizide de taraflar birbirleriyle bir anlaşma yapıyor ve birlikteymiş numarası yapıyorlar. Ondan sonra olaylar gelişiyor. Üç aşağı beş yukarı aynı şeyden, birbiriyle yakınlaşan yabancılardan bahsediyorlar. Hepsinin, üzerinde pek de düşünülmeden aynı elden çıkmış gibi yazılmış olması gibi bir durum var tabii. Diğer yandan her ne kadar basmakalıp bir konu olsa da iki düşmanın bir takım eğlenceli olaylar yaşadıktan sonra mutluluğu birbirlerinin kollarında bulacağı fikri bu dizileri izleme zevkinin bir parçası. Üstelik, anlaşma yaptıklarını düşünecek olursak, bir anlamda birbirine ihtiyacı olan eşit konumdaki iki insandan bahsediyorlar. Karakterler, birbirlerine zayıf yanlarını göstererek, gerekli ayarları yaparak ve çekime kapılarak, köprünün ortasında buluşacak ve nihayet uyumlanacaklar.

Her yaz, bu diziler başladığında sosyal medyada bir takım aşağılayıcı yorumlar yapılır, sonra bunların arasından başarılı olanlar kış sezonunda da devam eder. Bence ekseriyetle kadınlara hitap ettiği ileri sürülen bu türün hakkını teslim etmekte fayda var. Zira, romantik komediler sıradan insanların öyle mafyatik yapılara katılmadan, vatan millet uğruna gizli görevler üstlenmeden, cinayetleri aydınlatmadan bir başka insanla anlamlı bir ilişki kurabildiği bir tür. İki yabancının önce dikkatli, hassas sonra acımasız kimi zaman stratejik, şehvetli birtakım aşamalardan geçtiği, giderek birbirine karşı daha açık olduğu bir hikâye akışı izliyoruz. Yaz dizileri, ya da romantik komediler en hafife alınan türlerden biri belki ama bir başkasıyla ilişki kurmayı keşfetmek bakımından en önemlilerinden de biri bence. Yalnızlık, birini merak etmek, ondan etkilenmek, yakınlık kurmak, çatışmak ve barışmak gibi konulara güler yüzle bakmamızı sağlıyorlar.

Büyük olasılıkla tüm ofisin ya da mahallenin gözünün önünde birileri bana ilan-ı aşk etmeyecek, ya da hayatımın aşkıyla trafikte tanışmayacağım. Ama aşka ister inanalım, ister inanmayalım, romantik komediler her zaman orada. Kendimize dönüp, hayallerimizi, beklentilerimizi gözden geçirmemizi, sevdiğimiz insanlara dürüstçe duygularımızı ifade etmemiz için. Sayelerinde daha cesur, daha açık kalpli, hassas olmayı kendimizi o kadar da ciddiye almamayı öğreniyoruz. 

 

DEFNE AKMAN




 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER