Yaz biteli epey oldu, Eylül’ü de sonluyoruz çok şükür. Bize kalan, deniz fonlu selfieler, bir takım yaz dizileri oldu ve onların müzikleri oldu.
Yazın başlayan dizilerden favorim Güneşin Kızları. Ama konu müziklere gelince, illa ki Çilek Kokusu’na bayılıyorum. Bir jeneriğin bir diziyi ancak bu kadar anlatabilir olmasının yanında, diziden bağımsız dinleyince de aşırı bir neşe, bir hayata tutunma hissi geliyor bana. Yaşlı olduğum içindir belki bilemiyorum, Esin İris’i de ben bu vesileyle tanımış oldum, daha önce bilmediğime üzüldüm. Şu noktada isterim ki hepimiz bir tur dinleyelim.
Bu şarkıyı durduk yere dinleseydim ve böyle bir dizinin varlığından hiç haberim olmasaydı bile, daha ilk notadan buna benzer bir manzara gelirdi aklıma. Neşeli gençler ve tabi ki yaz, güneş, deniz. Sonra, ‘Senin duvarların kadar benim kanatlarım var’ kadar insanı umut dolduran bir iddia var mı mesela? Herkes ister ki dünyada bir kişi geçsin karşısına, ‘sen ne yaparsan yap seni sevmeme engel olamazsın dostum’ desin, bu cümlenin tercümesi bu benim için.