Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
İlk kez 1989 yılında gerçekleştirilen, yerli ve yabancı tiyatro, dans ve performans topluluklarının izleyiciyle buluştuğu uluslararası bir etkinlik olan İstanbul Tiyatro Festivali, bu sene yıllık seyrine geri dönüyor ve iki hafta boyunca ulusal ve uluslararası, klasik ve çağdaş yorumları izleyiciler ile buluşturuyor. Programın ayrıntılarına şuradan ulaşabilirsiniz. Önce, 13 - 26 Kasım arasında gerçekleşecek olan 21. İstanbul Tiyatro Festivalii'nin tanıtım filmi:
"Kendini tanıman bir oyuna bakar, tiyatro bağımsızlık yapar," diyor Serkan Keskin, festivalin motto'suna değinerek. Biz de festivalde sahneye çıkan, ekrandan tanıdığınız oyuncuları, yönetmenleri, oyunlarını bir kez daha hatırlatalım dedik. İlk oyunuyla sahneye çıkacak olan genç isimlerden kimbilir kaçıncı kez sahnenin tozunu yutacak ustalara kadar o kadar çok, o kadar değerli oyuncular var ki... Festivalde yer alan oyunların resmigeçidi olan tanıtım filmiyle başlayalım o halde:
PÜRTELAŞ TİYATRO
Yazan: Anton Çehov Türkçe Versiyon: Sami Özbudak Yöneten: Serdar Biliş Sahne ve Kostüm Tasarımı: Gamze Kuş Müzik: Çiğdem Erken Koreografi: Tuğçe Tuna Işık Tasarımı: Cem Yılmazer Video: Ezgi Kaplan Ses Eğitimi: Susan Main Kast: Banu Kuruoğlu Oynayanlar: Boran Kuzum, Ecem Uzun, Fırat Tanış, Gonca Vuslateri, Kayhan Açıkgöz, Serdar Orçin, Sevil Akı, Şerif Erol, Tilbe Saran, Yasin Bardakçı, Cem Cücenoğlu
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
Hayata, aşka, sanata ve bizzat kendilerine dair bir arayışın içinde durmaksızın debeleniyor “Çehov insanları”... Bir Çehov klasiği ve tiyatro sahnelerinin ölümsüz metni Martı, Serdar Biliş’in güncel yorumuyla karşımızda. Oyun karakterleri, aradan geçen 120 yılı aşkın tarihe rağmen, günümüzün “arada kalmış, bir türlü harekete geçemeyen” insanıyla aynı dili konuşuyorlar. Serdar Biliş’in yönetiminde, yapıtın absürd tadını da es geçmeyen bir Martı izleyecek; insan ruhunu en derinlerine kadar görmekte mahir olan Çehov’a da bugünden bir selam yollayacağız.
Yaklaşık 100’ sürer; ara yoktur.
PÜRTELAŞ TİYATRO Pürtelaş, yurtiçi ve yurtdışında sahnelemek üzere; heyecan veren, etkili ve risk alan yeni eserler yaratmak için 2014’te kurulmuş bir kolektiftir. Topluluk, tiyatro yapmanın yenilikçi ve çağdaş üsluplarını araştırmayı, yeni kuşak yazarların yeni oyunlarını teşvik etmeyi ve klasik repertuvarı; günümüz gerçeklerine ışık tutacak radikal bir şekilde yeniden canlandırmayı hedefler. Uluslararası kalibrede, risk alabilen sanatçılarla çalışan Pürtelaş, bu sanatçıların modern dünyaya ait cesur sorularını, hayal edebilecekleri en etkili şekillerde sormalarına yol açar. Cesur ve iddialı yeni yapımları olabildiğince çok sayıda seyirciye ulaştırmayı hedefleyen topluluğun çalışmaları, Türkiye ve farklı ülkelerden sanatçıların bir araya gelmesiyle oluşturulur. Yenilikçi ve kültürel zenginlikleri kapsayıcı çalışmalar ortaya çıkarmak için, uluslararası çağdaş oyun yazımı ile cesur tiyatral ögeleri buluşturan Pürtelaş; sanatçıların ortak çalışmalarını destekleyip, dünyanın dört bir tarafındaki seyirci, tiyatro kurumu ve mekânlarıyla dinamik bir ortaklık kurarak, tutarlı, kışkırtıcı ve eğlenceli, yani herkesin görmek isteyeceğini umduğu işler yapmayı amaçlıyor.
YÖNETMEN 1977’de İstanbul’da doğan Serdar Biliş, Londra Middlesex Üniversite’sinde tiyatro yönetmenliği okuduktan sonra, İngiliz Ulusal Tiyatrosu’nda yönetmenlik akademisine davet edildi. Bu staj sayesinde birçok değerli yönetmenle; atölyeler yapma ve deneyim paylaşma fırsatı buldu. Londra National Theatre Studio bünyesinde “Artist in Residence” olarak çalıştı. Arcola Tiyatrosu’nda yaptığı Koltes’in Ormanlardan Hemen Önceki Gece ve Molière’in Tartuffe yorumları sonrası Channel 4 yönetmenlik ödülünü kazandı ve ardından Liverpool Everyman and Playhouse bünyesinde kadrolu yönetmen olarak çalışmaya başladı. Burada özellikle yeni metinlere yoğunlaşarak, dramaturji departmanıyla birlikte oyunlar geliştirdi ve birçok yazarla çalışarak dünya prömiyeri sahneledi. Knives in Hens, Proper Clever, Billy Wonderful, The May Queen ve Ostrovsky’nin A Family Affair”i İngiltere’de sahnelediği oyunlardan bazılarıdır. Roral Court Tiyatrosu’nda uluslararası metin danışmanlığı yapan sanatçı, Mountview, RADA ve İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk, dramatik yazarlık ve yönetmenlik üzerine dersler verdi. David Frazer Bursu’nu kazanarak Lime Pictures çatısı altında televizyon yönetmenliği pratiği yapan Biliş, Hollyoaks dizisinin bazı bölümlerini yönetti. 2010 İstanbul Tiyatro Festivali’nde Shakespeare’in Fırtına oyununu üç kadın oyuncuyla yorumladı. Kocaeli Şehir Tiyatrosu’nda Peter Shaffer’in Karanlıkta Komedi ve Eskişehir Şehir Tiyatroları’nda Aç Sınıfın Laneti adlı oyunları sahneledi. Londra ve İstanbul arasında çalışmalarına devam etmekte olan sanatçı, halen Kadir Has Üniversitesi’nde tiyatro dersleri vermekte ve mezuniyet oyunlarını yönetmektedir. Bugüne kadar Kadir Has Üniversitesi bünyesinde Carly Churchill’in Bulutların Üzerinde, Shakespeare’in Rüya ve Kafana Göre, Edward Bond’un Lear ve Ödön Von Horvárth’ın Lunapark adlı oyunlarını yönetti. 2014 yılında İstanbul’da Tiyatro Eleştirmenleri Birliği “Yılın Tiyatro Oyunu Ödülü”nü alan Lars Noren’in Savaş oyununu yöneten sanatçı, son olarak; İBŞT bünyesinde Onikinci Gece ve Nilüfer Belediyesi Tiyatrosu’nda Romeo ve Juliet adlı oyunları sahneledi.
YUVA
B PLANI
Yazan ve Yöneten: Sami Berat Marçalı Yapım: Yağmur Dolkun Mentör: Handan Özbilgin Bromley Dekor ve Kostüm Tasarımı: Marta Montevecchi Işık Tasarımı: Alev Topal Ses Tasarımı: Fatih Rağbet Koreografi: Gizem Erdem Teaser: Selcen Ergun Asistanlar: Abdullah Karanfil, İlayda Öncü, Deniz İnanç Oynayanlar: Bora Akkaş, Erol Ozan Ayhan, Özlem Zeynep Dinsel, Saim Karakale
Türkçe ve İngilizce; Türkçe ve İngilizce üstyazılı.
Dilde ve geçmişte olmasa da, yuva arayışı ve hayal kurma konusunda ortaklaşan dört göçmenin yolu New York’un göbeğinde kesişir. Tazim, Chicho, Seda ve Barış’ın tek bir gecede yaşadıklarını izleyeceğimiz Yuva; göçmenlik, iletişim ve birbirimizi anlama üzerine bir oyun. Yönettiği son iki oyun Kabileler ve İstila!’da öteki olmak, iletişim ve göçmenlik meselelerine kafa yoran Sami Berat Marçalı; Yuva’da aidiyet ve varoluş kavramlarına dair arayışını dinamik ve güncel bir dille sahneye taşıyor.
Yaklaşık 60’ sürer; ara yoktur.
Teşekkürler: LPAC, SALT Galata, Talimhane Tiyatrosu, Craft Tiyatro, Fotosanayii, Onur Gökhan Gökçek, Love Dance Point, Şencan Taşkale, Fatih Artvinli, Safia Amri, Namık Ergin, Banu Gündoğdu, Oğuz Arıcı, Manolya Şen
B PLANI Oyun alanı daraldığı için çemberi büyütmek isteyen, kitle ve sınırlarını geniş tutan, kesişen yolların güzelliğine inanan bir ekip tarafından 2016’da kurulmuş, bağımsız işler üreten göçebe bir tiyatrodur. İlk sezonunda Nina Raine’in Kabileler’ini ve Jonas Hassen Khemiri’nin İstila!’sını sahneleyen topluluk, bu oyunlarla “Afife ve Sadri Alışık Ödülleri”ne layık görülmüştür. Yeni sezonda, yolculuğuna Taç Mahal’in Nöbetçileri ve Yuva adlı oyunlarla devam edecek olan B Planı, bir gün plan işlemediğinde C Planı’nı aramaya gönüllü ve hazır olan bir laboratuvardır.
YÖNETMEN 1987’de Mersin’de doğan Sami Berat Marçalı, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010 yılından bu yana; İkincikat, Yan Etki ve Craft Tiyatro adlı topluluklarda, yazar, yönetmen ve yapımcı olarak çalıştı. Ödüller ve iyi eleştiriler alan B Planı adında kendi tiyatrosu bulunan Marçalı’nın yazdığı ilk oyun olan Küçük, Uluslararası Interplay Genç Yazarlar Festivali’ne kabul edilirken, yazdığı son oyun Yuva ise New York LaGuardia Performing Arts Center’da sahnelendi. Sanatçının yönetmenliğini yaptığı ilk oyun Korku Tüneli (2010) ve son oyun ise İstila!’dır (2017).
Biletler 50 TL | Öğrenci 10 TL bilet al
SEMAVER KUMPANYA
Herman Koch’un aynı adlı romanından uyarlayan: Kees Prins Çeviren: Can Çelebi Yöneten Volkan M. Sarıöz Dramaturji: Bilgesu Kasapoğlu Kostüm Tasarımı: Ayşenur Arslanoğlu Müzik: Okan Kaya Ses Tasarımı: Sibel Altan Işık Tasarımı: Mustafa Karakoyun Dekor Tasarımı: Başak Özdoğan Reji Asistanları: Selin Nazlı Ustaoğlu, Selen Şenay, Onur Yalçınkaya Oynayanlar: Serkan Keskin, Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı, Mustafa Kırantepe, Şebnem Hassanisoughi
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
15 yaşındaki oğlunuz ile kuzeni, evsiz bir kadının vahşice ölümüne sebep olursa hayatınıza nasıl devam edersiniz? Oğlunuzu, ailenizi ve sahip olduklarınızı koruma pahasına her şeyi örtmeye mi çalışır yoksa onu ele mi verirsiniz? Herman Koch’un aynı adlı romanından uyarlanan oyun, seyirciyi şık bir restoranda, akşam yemeğine davet ediyor. Masada iki evli çift ve devasa bir sır var. Mönüde ise leziz yemekler, şarabın yanı sıra orta sınıfın ikiyüzlü ahlak anlayışı ve konforunu kaybetme korkusu... Akşam Yemeği, Volkan Sarıöz’ün yönetiminde ironik, gerilimli ve sahici bir yüzleşme oyunu.
Yaklaşık 120’ sürer; ara yoktur.
SEMAVER KUMPANYA 10 Ekim 2002’de Işıl Kasapoğlu önderliğinde tiyatro dünyasına merhaba diyen Semaver Kumpanya, şehrin merkezinde toplanan kültür ve sanat etkinliklerini, birçok tiyatrocuya ev sahipliği yapan Kocamustafapaşa’daki Çevre Tiyatrosu’na taşıyarak “Haliç’in Öte Yanında Tiyatro” projesini başlatmış oldu. Topluluk; oyuncu, yönetmen, dramaturg, oyun yazarı, çevirmen, müzisyen, organizasyon sorumlusu, ışık tasarımcısı, gişe sorumlusu, kantinci ve onu çevreleyen seyircileriyle, tiyatronun kolektif bir sanat olduğu gerçeğini kumpanya yaklaşımıyla net bir biçimde ortaya koymaktadır. Kuruluşundan bugüne, 15’in üzerinde oyun sahneye koyan Semaver Kumpanya, bu sezon biri Akşam Yemeği olmak üzere, ikisi yeni yedi farklı oyunla bir kez daha Çevre Tiyatrosu’nun kapılarını açıyor.
YÖNETMEN 17 Ekim 1973’de İstanbul’da doğan Volkan M. Sarıöz, Selçuk Üniversitesi Urdu Dili Edebiyatı Bölümü’nde okurken aynı dönem, Konya Anadolu Sahnesi’nde oyunculuk ve yönetmenliğe başladı. Aralarında Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu da bulunan pek çok toplulukta görev aldı; kukla ve mask tasarımı, oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Birçok film senaryosu ile çocuk oyunu da yazan Sarıöz; 2002’de Semaver Kumpanya’ya katıldı. 15 yıldır toplulukla birlikte olan sanatçı, bu süreç boyunca Mağrur Fil Ölüleri, İçerdekiler ve Kuşlar adlı oyunları yönetti.
Biletler 50 TL | Öğrenci 10 TL bilet al
Çevre Tiyatrosu
15 Kasım Çarşamba 20:30
16 Kasım Perşembe 20:30
DasDas Sahne
Yazan: Friedrich Dürrenmatt Çeviren: Yücel Erten Yöneten: Ahmet Mümtaz Taylan Dramaturji: Aylin Alıveren Kostüm Tasarımı: Funda Çebi Işık Tasarımı: Ayşe Sedef Ayter Dekor Tasarımı: Tayfun Çebi Afiş Tasarımı: Ethem Onur Bilgiç Reji Asistanı: Cansu Sıtacı Mekanik Tasarım: İrfan Sayar Ses Tasarımı: Tuna Pase Oynayanlar: Tansu Biçer, Mehmet Ali Nuroğlu, Serhan Onat, Zamire Zeynep Kasapoğlu, Arif Pişkin, Kanbolat Görkem Arslan, Armağan Döşlüoğlu, Kudsal Döşlüoğlu
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
Cesetleri çözeltide sıvıya dönüştüren bir biliminsanı, akıllara zarar bir cinayet şebekesi ve birbirinden tuhaf ilişkiler! Friedrich Dürrenmatt’ın 1972’de yazdığı ama dün yazılmışçasına güncel metni Uyarca, Ahmet Mümtaz Taylan’ın ellerine teslim. Freni patlamış kamyon gibi savrulan bir düzenin tespitini yapıyor oyun. Kurduğu ilişkiler ağı, merak duygusunu diri tutan olay örgüsü ve güncelliğini yitirmeyen eleştirisinin yanı sıra kara komedi cazibesini de üstüne geçirmiş bir sahne işi bu… “Bir düzenin bağırsaklarına” bakmaya hazırlanın…
Yaklaşık 135’ sürer; 2 Perde.
DASDAS SAHNE 2017 Nisan ayında açılan DasDas Sahne’de modern ve klasik uyarlamalar, deneyimli isimlerin yer aldığı birbirinden keyifli oyunlar ve stand up gösterileri sezon boyunca seyirciyle buluşuyor. Ayrıca DasDas, prodüksiyonunu üstlendiği oyunlar yanı sıra; konuk oyunlara, alternatif tiyatrolara, güncel sahne sanatlarına ve hafta sonları sahnelenecek çocuk oyunlarına da ev sahipliği yapıyor.
YÖNETMEN 1965’te Ankara’da doğan Ahmet Mümtaz Taylan, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden 1989’da mezun oldu. İdari görevler de üstlendiği ödenekli ve özel tiyatrolarda yönetmen ve oyunculuk, Ankara Üniversitesi ve TRT Çocuk Tiyatrosu’nda eğitmenlik yaptı. Kültür sanat dergileri ile gazetelerde makaleleri de yayınlanan sanatçı, çok sayıda sinema filmi ve TV dizisinde seslendirme ve oyunculuk yaptı. Sanatçının, yönetmen ve oyuncu olarak birçok ödülü bulunmaktadır.
Das Das Sahne
18 Kasım Cumartesi 20:30
DasDas’a toplu taşıma ile ulaşım aşağıdaki yöntemlerle sağlanabilir:
Watergarden İstanbul Servisleri (sadece hafta içi)
- Kalkış noktaları: Kozyatağı Metro, Su Deposu, Gümrük, Soyak Yenişehir, Doğu Ataşehir
Otobüs
- Kadıköy’den 8A Batı Ataşehir - Fikirtepe ve 13 Ataşehir – Çakmak Mahallesi – Kadıköy hatlarını kullanıp Ataşehir Belediyesi durağında inerek,
- Beşiktaş’tan 112 Bostancı-Taksim hattını kullanıp Kuyubaşı’nda indikten sonra 20D numaralı Dudullu-Yenişehir-Kadıköy otobüsüne binip Hisarkent Sitesi durağında inerek
- Taksim’den 256 numaralı Yeditepe Üniversitesi/Ataşehir-Taksim otobüsüne binip Ardıç sokak durağında inerek
Dolmuş
- Taksim’den AKM yanından kalkan Ataşehir dolmuşlarıyla, Ataşehir Belediyesi’nde inerek
- Kadıköy’den Haldun Taner Sahnesi’nin önünden kalkan Ataşehir dolmuşlarıyla
FIRTINA
MODA SAHNESİ
Yazan: William Shakespeare Yöneten: Kemal Aydoğan Çeviren: Emine Ayhan Sahne Tasarımı: Bengi Günay Işık Tasarımı: İrfan Varlı Müzik: Berkay Yiğitaslan Animasyon: Ethem Onur Bilgiç Oynayanlar: Hüseyin Avni Danyal, Mürsel Yaylalı, Gürsu Gür, Zeynep Tuğçe Bayat, Münircan Cindoruk, Ziver Armağan Açıl, Yaşar Bayram, Selen Şeşen, Kaan Songün, İnanç Koçak, Ertürk Erkek
Shakespeare’in iktidar, ihanet, intikam, affetme ve sömürgeleştirme gibi hacimli meseleleri fantastik ve komik bir atmosferle birleştiren eğlenceli oyunu Fırtına, Shakespeare ile oyunlar oynamayı çok seven bir yönetmenin, Kemal Aydoğan’ın dokunuşlarıyla karşımıza geliyor. Fırtına’nın fantastik kurgusunun halk tiyatrosu temellerine eşlik ettiği; oyunun politik sözünün, “özgürleşme” meselesine dair söyleminin gözümüzün önünde canlanacağı bir yorum bu... Yönetmenin daha önceki Shakespeare’lerinde olduğu gibi, bizzat bugünün insanıyla iletişim kuran, doğrudan size konuşan bir Fırtına ile buluşmaya hazır olun!
Yaklaşık 145’ sürer; 2 Perde.
MODA SAHNESİ 1969’da Kafkas Sineması adıyla kurulan sinema salonunun 1984’da Moda Sineması’na dönüşmesiyle, İstanbul; konser, tiyatro, söyleşi ve film festivallerine ev sahipliği yapan önemli bir sanat mekânına kavuşmuş oldu. 80’li ve 90’lı yıllarda İstanbul’daki sanat yaşamı için önemli bir yerken son yıllarda eski konumunu kaybedip bakıma muhtaç hale gelen mekân, tiyatro ve sinemanın değişik alanlarında çalışmış 12 kişinin bir araya gelip, Moda Sineması’ndan ilhamla, Moda Sahnesi’ni kurmasıyla, sanatsal faaliyetler için tekrar nitelikli bir kültür sanat mekânı ve kurumu haline geldi. Moda Sahnesi kurulduğu 2013’ten bugüne kadar yerli ve yabancı, sanatın çeşitli disiplinlerinde üretimler veren sanatçılara verdiği mekân desteğiyle, etkileşim olanağı yaratıp kültürlerarası diyaloga katkıda bulundu; çocuk ve gençlere yönelik düzenlediği atölye ve seminerle sanatın yaygınlaşmasına çaba gösterdi. Etkinliklerinin merkezine kendi ürettiği oyunları koyan Moda Sahnesi, klasik ya da modern, nitelikli oyunlarla seyirciyi buluşturmayı ana hedeflerinden biri olarak belirledi.
YÖNETMEN D.T.C.F. Tiyatro Bölümü’nden 1987’de mezun olan Kemal Aydoğan, 1990’da yapım yardımcısı olarak girdiği Tiyatro Stüdyosu’nda, 1994–1998 yılları arasında yönetici olarak çalıştı. 1999’da Oyun Atölyesi’nin kuruluşunda yer aldı, topluluktan ayrıldığı Ekim 2012’ye kadar bu kurumda yöneticilik ve yönetmenlik yaptı. Oyun Atölyesi’nin Son Gülen İyi Gülermiş (2000), Kesmeşeker (2002) adlı çocuk oyunları ile Azrail’in Gözyaşları (2004), Othello (2004), Jeanned’Arc’ın Öteki Ölümü (2005), Atinalı Timon (2006), Hırçın Kız (2006), Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler (2007), Testosteron (2008), 7 / Şekspir Müzikali (2009), Macbeth (2010), Don Juan’ın Gecesi (2011), Antonuis ile Kleopatra (2012–2013) ve Pandaların Hikâyesi (2012) adlı oyunlarını yönetti. 2013’te kurulan Moda Sahnesi’nin kurucularından olan Aydoğan, bu toplulukta; Hamlet (2013), Bütün Çılgınlar Sever Beni (2013) Palyançolar Okulu (2013), 6 Oyuncu Yönetmenini Arıyor(2014), Parkta Güzel Bir Gün (2014), Roberto Zucco (2014), Köpek, Kadın, Erkek (2015), Bira Fabrikası (2015), En Kısa Gecenin Rüyası (2015) ve Seviyoruz ve Hiçbir Şey Bilmiyoruz (2016) adlı oyunları yönetti.
Yazan: Matei Visniec Çeviren: Zeynep Irgat, Osman Senemoğlu Yöneten: Genco Erkal Sahne Tasarımı ve Kostüm: Claude Leon Dramaturji: Genco Erkal Video ve Ses Tasarımı: Ümit Kıvanç Müzik: Nâzım Çınar Işık Tasarımı: Hakan Özipek Görüntü Araştırma: Melih Tatlıcan Oynayanlar (alfabetik sırayla): Şirvan Akan, Ayşe Lebriz Berkem, Lütfi Can Bulut, Cem Çetin, Genco Erkal, Yiğit Yarar
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
Mültecilerin, gözümüzün önünde cereyan eden hayatta kalma mücadeleleri, Matei Visniec imzalı gerçekçi ve yer yer absürd tınılı bir oyunla, Genco Erkal eliyle sahneye taşınıyor. Genco Erkal’ın sık tasarladığı bir tür olan belgesel tiyatro formunda karşımıza çıkacak olan oyun, hem tasarım dili hem de söylemiyle seyirciyi işin içine dahil ediyor. “Ülkelerimiz ölüyor, bir ülke ölmeye başladıktan sonra yapacak bir şey yoktur” diyen Göçmenleeeer; gezegenin bu en çok kanayan yarasının her bir boyutunu fragman fragman ele alarak, durumun bir fotoğrafını çekiyor.
Yaklaşık 90’ sürer; ara yoktur.
DOSTLAR TİYATROSU 1969 yılında kurulan Dostlar Tiyatrosu ilerici-toplumcu sanat doğrultusunda benimsediği ilkelerle, sürekli bir araştırma, deneme ve yaratma eylemi içinde seyircilerine 48 yılda 61 yapım sunmuş; bunun yanı sıra, zaman zaman düzenlediği tiyatro kursları, koro çalışmaları, oluşturduğu amatör işçi tiyatrosu grubu ve çağdaş halk dansları grubu gibi yan kuruluşlarla da bir kültür ve eğitim merkezi niteliğini kazanmıştır.
Yetmişli yıllarda belgesel tiyatroya özel bir önem veren topluluk; Alain Decaux’nun Rosenbergler Ölmemeli, Enzensberger’in Havana Duruşması, Peter Weiss’ın Soruşturma adlı oyunları yanı sıra, Allende olayının irdelendiği Orhan Asena’nın Şili’de Av’ı, Türkiye’deki çarpıcı bir kömür madeni grevini anlatan Alpagut Olayıve 2007’de Sivas’93 adlı oyunları sahneledi. Aynı dönemde Türk sanatçı ve edebiyatçılarının Dostlar Tiyatrosu tarafından sahneye uyarlanan eserleri arasında ise; ünlü çizgi-roman Abdülcanbaz’ı, büyük gülmece ustası Aziz Nesin’in fıkra ve öykülerinden oluşan Azizname’yi, Nazım Hikmet’in şiirlerinden yola çıkarak kotarılan ve bir şiir-tiyatro denemesi olan Kerem gibi’yi, Yaşar Kemal’in romanından uyarlanan Ağrıdağı Efsanesi’ni sayabiliriz. Uyarlamalar dizisine son yıllarda Merhaba, Birtakım Azizlikler, Nazım Hikmet’ten uyarlanan Sevdalı Bulut, İnsanlarım, Yaşamaya Dair ve Can Yücel’den uyarlanan Can gibi oyunlar da katılıyor. Topluluk, Gorki’nin Düşmanlar, Satre’ın Nekrassov, Edward Bond’un Yaz, Vaclav Havel’in Largo Desolato ve Tankred Dorst’tan Oyuncu (Ben, Feuerbach) gibi, çağdaş dünya tiyatrosunun seçkin örneklerini seyircisine sunarken, bir yandan da Türkiye’nin toplumsal-politik-ekonomik düzeydeki serüveninin ürettiği sorunları ve olayları irdeleyen yazarlarla işbirliği yaparak, birçok yeni Türk oyununu sahneye çıkardı: Vasıf Öngören’den Asiye Nasıl Kurtulur?, Başar Sabuncu’dan Zemberek, Bilgesu Erenus’tan Ortak ve İkili Oyun, Macit Koper’den Sabotaj Oyunu, Yavuzer Çetinkaya’dan Gün Dönerken gibi.
Kuruluşundan bu yana seyirciyi düşünmeye yöneltici, tartışmacı bir tiyatro ortamı yaratma adına, sahnelemede ve oyunculukta “göstermeci” biçimi benimseyen topluluk, Brecht’in yapıtlarına da özellikle önem vermiş, Kafkas Tebeşir Dairesi, Galileo Galilei, Bay Puntila ve Uşağı Matti oyunlarının yanı sıra, şiir, şarkı ve öykülerden oluşan Brecht-Kabare, Ben Bertolt Brecht ve Yosma adlı müzikli gösterileri sahnelemiştir.
YÖNETMEN İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitiren Genco Erkal 1959’dan başlayarak Türkiye’nin önemli özel tiyatro topluluklarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştıktan sonra, 1969’da bugün de sanat yönetmeni olduğu Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu. Gorki, Brecht, Sartre, Peter Weiss, Steinbeck ve Havel gibi yabancı yazarlar yanı sıra, Aziz Nesin, Haldun Taner, Nazım Hikmet, Refik Erduran, Vasıf Öngören, Orhan Asena ve Can Yücel gibi Türk yazarlarına ait oyunları yönetti. Roman, öykü ve şiir gibi değişik türlerden tiyatroya uyarlamalar yaptı, oyunlar çevirdi, Sivas 93 adlı belgesel oyunu yazdı. Çeşitli ödüller kazandığı ünlü rolleri arasında Aslan Asker Şvayk, Gogol’ün Bir Delinin Hatıra Defteri, Brecht’in Galileo’su, Maxwell Anderson’un Yalınayak Sokrates’i, Nazım Hikmet’ten Kerem gibi, Can Yücel’den Can ve Howard Zinn’den Marks’ın Dönüşü sayılabilir. Senfonik konserlerde Prokofyev’in Peter ile Kurt, Stravinsky’nin Askerin Öyküsüve Fazıl Say’ın Nâzım adlı yapıtlarını anlatıcı olarak seslendirdi. Önemli uluslararası film festivallerinde gösterilen ve birçok ödül kazanan At, Faize Hücum, Hakkâri’de bir Mevsim ve Camdan Kalp adlı filmlerin başrolünde oynadı. TRT için Haldun Taner’in ünlü müzikli oyunu Keşanlı Ali Destanı’nı yönetti ve oynadı. Değişik yıllarda defalarca “Yılın En İyi Erkek Oyuncusu”, “En İyi Tiyatro Yönetmeni” seçildi. 1982 ve 1983 yıllarında “En İyi Sinema Oyuncusu” olarak Antalya Film Festivali’nde iki kez Altın Portakal aldı. Pek çok kez Yaşam Boyu Başarı ve Onur ödülleri kazandı. 1993’ten bu yana Paris’te ve Avignon Festivali’nde Fransızca da oynamaya başlayan Genco Erkal, üç Fransız yapımında rol aldı: Nazım Hikmet’ten Sevdalı Bulut, Philippe Minyana’dan Ou vas-tu Jérémie? ve Paulo Coelho’nun ünlü romanından uyarlanan Simyacı.
Biletler 50 TL | Öğrenci 10 TL bilet al
BBT-BAKIRKÖY BELEDİYE TİYATROLARI
Yazan: Ceren Ercan Yöneten: Yelda Baskın Sahne ve Işık Tasarımı: Cem Yılmazer Müzik Tasarımı: Okan Kaya Hareket Düzeni: Melih Kıraç Kostüm Tasarımı: Selin Ölçen Dramaturji: Ceren Ercan Asistanlar: Ercan Koçak, Emre Sırımsı Oynayanlar: Alican Yücesoy, Defne Şener Günay, İrem Sultan Cengiz, Emre Koç, Damla Karaelmas Gökhan
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
İstanbul’un göbeğinde bir çamaşırhanede yanlarında kirli çamaşırları ile beş kişinin yolları kesişir. Türkiye’nin puslu politik iklimini ve memleketin haletiruhiyesini hissedeceğimiz bu çamaşırhanede hem gerçekçi hem de ironik bir atmosfer hâkimdir. Ceren Ercan’ın yazdığı Seni Seviyorum Türkiye bugün bu ülkeyi sevme çabası üzerine bir oyun. Yelda Baskın’ın rejisiyle izleyeceğimiz oyunda karakterler; aksayan hayatın akışı içinde “buradayım ve ben de Türkiye’yim” demenin imkânı üzerine bir yolculuğa çıkıyorlar.
Yaklaşık 90’ sürer; ara yoktur.
BBT-BAKIRKÖY BELEDİYE TİYATROLARI Aslına uygun olarak restore edilmiş tarihi bir binada faaliyet yürüten BBT, Türkiye’nin sayılı ödenekli tiyatrolarından biridir. Topluluk, seçimle göreve geldiği 2015’te Türkiye’nin en genç genel sanat yönetmeni unvanını alan Alican Yücesoy yönetiminde; pek çok uluslararası işbirliği gerçekleştirdi, çağdaş oyunların Türkçeye kazandırılması yönünde adımlar attı. Öncü sanat politikası ile kısa sürede dikkat çeken BBT, yerli klasiklerin çağdaş uyarlamalarını sahneye taşırken, aynı zamanda Türkiye’den genç yönetmen ve yazarlara da yeni çalışma alanları oluşturdu. 2016–17 sezonunu Tim Supple’ın yönettiği Shakespeare’in Yanlışlıklar Komedyası ile açan BBT; Nurkan Erpulat’ın yönettiği Gülünç Karanlık’la Maxim Gorki Tiyatrosu (Berlin) ve Theater an der Ruhr’da seyirci ile buluştu. Pek çok ödül alan topluluk, Türkiye tiyatrosunun en saygın ödüllerinden olan Afife Tiyatro Ödülleri’nde iki yıl üst üste “Yılın Prodüksiyonu”na değer görüldü.
YÖNETMEN 1976’da İstanbul’da doğan Yelda Baskın, 2001–2004 yılları arasında, Stüdyo Drama Tiyatro Topluluğu’nda Kaos, Hizmetçiler, Sonra ve Terk adlı oyunlarda oynadı. 2003–04 sezonunda BBT’de yönettiği Medeni Hali: Kadın adlı oyunla 2011 Tiyatro Tiyatro Dergisi Ödülleri’nde “Yılın Prodüksiyonu” ve “Yılın Yönetmeni” dallarında aday gösterildi. 2013’de OYUNHAVASI tiyatro topluluğunda, yazdığı ilk oyun olan D Blok D:7’yi yönetti. 2015’te yönettiği Köşe Bucak İstanbul; rol aldığı Hizmetçiler (2015) ve Gülünç Karanlık(2016) oyunlarıyla birçok ödüle layık görüldü. 2006’da kuruluşunda yer aldığı oyun deposu tiyatro kolektifinin; Çirkin İnsan Yavrusu (2007) ve Aptal, Sıradan ve Suçlu (2010) adlı oyunlarında yazar ve oyuncu olarak çalıştı. Theaterheute’nin 2010 Haziran sayısında Almancası basılan Çirkin İnsan Yavrusu ile 2008’de Culturescapes (Bern, Zürich, Basel), 2009’da Theatre Hebbel Am Ufer ve Ballhaus’un organizasyonu olan Beyond Belonging (Berlin), 2010’da Wiener Festwochen (Viyana), New Plays from Europe (Wiesbaden), Festival Premières (Strasbourg), Theater an der Ruhr (Mülheim); Aptal, Sıradan ve Suçlu ile 2011’de Heidelberger Stückemarkt (Heidelberg) ve Volks Theater (Viyana); 2014’te Tatyana ile 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahne aldı. Oyuncu ve yönetmen olarak çalışmalarına devam eden sanatçı, halen BBT’de, genel sanat yönetmeni yardımcısı ve sahne direktörü olarak görev yapmaktadır.
Yunus Emre Kültür Merkezi’ne toplu taşıma ile ulaşım aşağıdaki yöntemlerle sağlanabilir:
Metrobüs
- Anadolu yakasından 34G Beylikdüzü-Söğütlüçeşme, Avrupa yakasından 34G, 34C Beylikdüzü-Cevizlibağ ve 34 Avcılar-Zincirlikuyu hatlarını kullanıp Şirinevler durağında inerek, 10 dakikalık yürüyüşle
Metro
- M1A Yenikapı – Atatürk Havalimanı metro hattı ile Ataköy-Şirinevler durağında inerek, 10 dakikalık yürüyüşle
GALATAPERFORM | PLATFORM 0090
Ortak Yapımcılar: GalataPerform, Platform 0090, Theater Onderhetvel
Yazan: Öznur Yalgın Konsept ve Yöneten: Mesut Arslan Sahne ve Kostüm Tasırımı: Defne Parman, Mesut Arslan Işık Tasarımı: Turan Tayar Reji Asistanı: Defne Parman Proje Asistanı: Nermin Sayın Stajyer: Tuğçe Şahin Oynayanlar Performers: Ersin Umut Güler, Pervin Bağdat, Sermet Yeşil, Yeşim Özsoy
Teşekkürler: Tuğçe Tuna / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Modern Dans Bölümü
Türkçe; İngilizce üstyazılı.
Yalnız yaşayan genç bir kadın, bir aile apartmanına taşınır. Bir gün erkek arkadaşı ziyarete gelir. Sonrası ise kişisel alan, ikiyüzlülük ve bastırılmış cinsellik üzerine tanıdık bir hikâye... Karakterlerin içsesleri ve çarpıcı jestlerinin yanı sıra oyunun ışık tasarımı da seyircinin; aşina olduğu bir hikâyeyi, alışık olmadığı bir sahne diliyle izlemesine ve yeni tecrübeler edinmesine aracı olacak. Ele aldığı oyunları yerleştirme yaklaşımıyla tasarlayan Mesut Arslan tıpkı Oda ve Adam, Aldatma ve Gizli Yüz’de olduğu gibi, yine seyirciye beklenmedik anlar yaşatacak.
Yaklaşık 75’ sürer; ara yoktur.
GALATAPERFORM 2001’de Yeşim Özsoy tarafından kurulan Ve Diğer Şeyler Topluluğu ile 2003’te topluluğun ana mekânı olarak oluşturulan GalataPerform, 2010’dan itibaren tiyatro için bağımsız bir alan olarak yaşamına GalataPerform adı altında devam etti. Yeni metin, sahne teknolojileri ve disiplinlerarasılık konularına odaklanan topluluk, oyunları yanı sıra; proje ve atölyeler, yayınlar ve festivallerle bağımsız bir tiyatro olarak üretimlerine devam etmekte. Yeni oyun yazar ve yönetmenlerinin ilk oyunlarına yer veren GalataPerform’un, yarattığı projeler arasında Görünürlük Projesi ve Yeni Metin Yeni Tiyatro öne çıkmaktadır. Aksak İstanbul Hikâyeleri, Ev-Kakofonik bir Oyun, Sene 2084, Yüzyılın Aşkı, İz, Aşk ve Faşizm ve Yaşlı Çocuk adlı oyunları sahneleyen topluluk, oyunları ile çeşitli tarihlerde yurtiçi ve yurt dışı festival ve organizasyonlara katıldı. Ana projelerinden biri olan Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi’ni 2006’dan beri sürdüren GalataPerform; son 5 senedir de sezon boyunca üretilen oyunların değerlendirildiği Türkiye’nin ilk ve tek oyun yazarlığı üzerine odaklanan festivali Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali’ni düzenlemektedir.
PLATFORM 0090 Melezlik-Aralık-Açıklık-Sürdürülebilirlik-Disiplinlerarasılık kavramlarını işlerinin odağına alan Platform 0090; disiplinler ve mekânlar arası araştırma, üretim ve sunum için uluslararası bir atölye ve merkez olarak çalışmaktadır. Uluslararası sanatçı ağ ve ortaklıklarının yaratacağı enerjiyi, sanatsal bir süreç içerisinde değerlendiren Platform 0090; pek çok disiplinden proje ve sanatçıyla ortaklıklar kurarak çok sayıda sanatsal ürünün ortaya çıkmasına destek olmuştur.
YÖNETMEN Mesut Arslan, İzmir Şehir Tiyatrosu ve Yeni Asır Tiyatro Grubu gibi ekiplerde oyunculuk ve yönetmen yardımcılığı yaptıktan sonra, 1999’dan 2005 yılına dek Belçika’daki Anadolu Tiyatro Grubu’nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 2005’de koreograf Eric Raeves ve sanatçı Meryem Bayram’la beraber OnderHetVel tiyatrosunu kuran Arslan, yönetmen olarak bu yapı içerisinde, kültürel arka planı da çeşitlilik içeren disiplinlerarası projelere imza attı. 2006’da Hollanda ve Belçika’da, disiplinlerarası odaklı çalışmalar üreten Platform Festival 0090’ı kurdu. Sanatçı halen, kurucusu olduğu Platform 0090’da genel sanat yönetmenliğine devam etmektedir.
DasDas
DasDas’a toplu taşıma ile ulaşım aşağıdaki yöntemlerle sağlanabilir:
Watergarden İstanbul Servisleri (sadece hafta içi)
- Kalkış noktaları: Kozyatağı Metro, Su Deposu, Gümrük, Soyak Yenişehir, Doğu Ataşehir
Otobüs
- Kadıköy’den 8A Batı Ataşehir - Fikirtepe ve 13 Ataşehir – Çakmak Mahallesi – Kadıköy hatlarını kullanıp Ataşehir Belediyesi durağında inerek,
- Beşiktaş’tan 112 Bostancı-Taksim hattını kullanıp Kuyubaşı’nda indikten sonra 20D numaralı Dudullu-Yenişehir-Kadıköy otobüsüne binip Hisarkent Sitesi durağında inerek
- Taksim’den 256 numaralı Yeditepe Üniversitesi/Ataşehir-Taksim otobüsüne binip Ardıç sokak durağında inerek
Dolmuş
- Taksim’den AKM yanından kalkan Ataşehir dolmuşlarıyla, Ataşehir Belediyesi’nde inerek
- Kadıköy’den Haldun Taner Sahnesi’nin önünden kalkan Ataşehir dolmuşlarıyla
