Suzan Avcı: “Bütün derdim sinemaydı”
Yeşilçam’ın en parlak dönemlerinde oynadığı rollerle Türkiye sinema tarihine izini bırakan Suzan Avcı, festival kapsamında yazar ve şair Murathan Mungan’la bir araya geldi. Bu yıl festivalin Sinema Onur Ödülleri’nden birini alan Suzan Avcı, sinema kariyerini en baştan başlayarak anlattı. Daha 13 yaşında annesinden gizli dönemin dergilerine fotoğraf yollayarak yarışmalara katıldığını anlatan Avcı, o dönemlere dair hayallerini şöyle aktardı: “Bütün derdim sinemaydı. ‘Kaçarı yok, artist olacağım’ diyordum hep.” Bu hayal uğrunda çok çalıştığını ve bugün sahip olduğu yere dişi tırnağıyla geldiğini söyleyen oyuncu, “Ben işime aşkla bağlı bir oyuncuydum. Hayatım boyunca hep koşturdum. Bir günde üç filmin çekimine gittiğimi bilirim” dedi ve ekledi: “O mülayimlikten filmlerimdeki fettanlığa nasıl döndüm, bilmiyorum.” Avcı, o günlere dair bir diğer hayalinin de Neriman Köksal’ın yerini almak olduğunu söyledi. Aydın Arakon’un yönettiği Şehvet Uçurumu adlı filmle yıldızı parlayan Suzan Avcı, oyunculuk kariyerine dönüp baktığında aklında kalan bir rolün olmadığını söyledi: “Keşke şu rolü de oynasaydım dediğim bir rol yok. Çünkü oynamadığım rol kalmadı.” Neriman Köksal, Suzan Avcı gibi Yeşilçam’ın ‘kötü kadınları’ olarak anılan oyuncuların “birer özgür kadın imajına dönüştüklerini” söyleyen Murathan Mungan, teninin hakkını veren bu oyuncuların LGBT bireyler için de önemli imgeler olduklarını belirtti. Söyleşide, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden yönetmen Ülkü Erakalın da anıldı. Mungan, Erakalın’ı şu sözlerle hatırladı: “Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, çocukluğumuzda hakkı olan bir yönetmendi.” Oturumun sonunda ise Murathan Mungan, Suzan Avcı’ya şu sözlerle teşekkür etti: “Gözleri yıldızlarda ve beyazperdede kalmış bir çocuk olarak bir kez daha Suzan Avcı’ya teşekkür ederim.”