Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Poyraz Karayel'den isteklerim var!

Poyraz Karayel’in hastasıyım, devamlılığım çok fazla her bölümü ayıla bayıla izliyorum, yoklama kağıdına yalan imza atmıyorum, verdikleri saatte olay mahallindeki yerimi alıyorum. Bütün bunları düşününce, 2016 yılı itibarıyla benim de Poyraz Karayel’den bir takım isteklerim olabileceğine karar verdim. ‘O şeyler hakkımız, söke taka alırız’ nihayetinde. Buyrun, listeledim.

Pamuk bulunsun.

Bir kere ne demek Pamuk kayıp? Dünyanın en mutlu kuzusu Pamuk’un sessizce ortadan kaybolmasını tabii ki esefle kınıyorum. Taşkafa’nın kuzuyla beraber fotoğrafları olan o afişleri İstanbul’un her tarafına asmasını, ve Pamuk’un bugün bulunmasını istiyorum. Bir de, Taşkafa’nın bir saat önce afişlere kuzu fotoğrafı pastıracak naiflikte bir insanken, bir saat sonra çaatt diye adam öldürmesini (o da onu öldürecekti gerçi evet, ve ilk tercihi değildi öldürmek ama yine de epey soğukkanlıydı normal bir insana göre) ve bu ikisini yapanın aynı insan olduğuna inanmakta zorluk çekmememizi seviyorum. Kendi adaletimizi kendimiz dağıtmıyoruz ve bu bir mafy  a güzellemesi elbette değil, ama aynı insan bu iki hareketi de yapabilir, buna inanıyorum, Taşkafa da bu inancımı saniye saniye perçinliyor.

Sema ve Sefer sonsuza kadar mutlu olsun.

Sefer’le Sema’nın sonsuza kadar mutlu olmasını istemeyen, aynı zamanda Uyuyan Güzel’in uyanmasını, Kırmızı Başlıklı Kız’ın anneannesiyle kavuşmasını, cam ayakkabının Cinderella’nın ayağına uymasını, Hansel ve Gretel’in pasta evden kaçıp kurtulmasını da istemez, öylesine kötü kalpli bir insandır. Artık filmler mi karışmış denir, her şey büyük bir hataymış mı denir o kısmı beni ilgilendirmez, ama Sefer ve Sema mutlu olmalı. Daha da bir şey demiyorum.

Zülfikar’la Meltem sevgili olsun.

Bazen saatlerce romantik filmler izler, drama boğulursun da kaşın bile kıpırdamaz, bazen de beş dakikalık bir sahne sendeki tüm yaralara kaya tuzları döker, acıdan duvarlara vurursun kafanı. İşte Çiğdem’in kocasının onu aldattığını görmesinden sonra Zülfikar’ın, Meltem’le aralarında geçen diyaloglar benim için öylesine bir can havli sebebi oldu. Elim ayağım kesildi, kumandaya uzanamadım ki değiştireyim kanalı. Yapmayın, böyle sahneler çekmeyin. Bir de buradan yönetime yalvarmak isterim ki Zülfikar Çiğdem’e dönmesin, canlar daha fazla yanmasın. Tamam, Çiğdem Hanım Meltem’in de belirttiği gibi kuğu gibi bir insan olabilir, kulakları bile Elf kulağı gibi evet ama geçelim şimdi bunları. Zülfikar dizide en kıyamadığımdır, ve Meltem’le olmazsa yakarım buraları. O sevip de söylememeleri, o kendilerine hiçbir şeyi konduramamaları, o yanlışlıkla öpüşmeleri, işte bana bunlarla gelin.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER