Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Öyle arkadaş olur mu?

Hayatımın en uzun süreli ilişkileri kız arkadaşlarımla olmuştur. Herkesten daha fazla beni dinlemiş, denemiş, risk almam için cesaretlendirmiş ve ruhlarının derinliklerini bana açıp, şefkat göstermişlerdir.

Öte yandan televizyonda bilhassa yerli dizilerimizdeki arkadaşlıklar beni çoğunlukla hayal kırıklığına uğratmıştır. Sanki çağdaş hayatta kadınların yalnız olduğunu söylemeye çalışıyorlar. İki yakın arkadaş, bazen kariyer ama en çok erkekler yüzünden birbirine girebiliyor. Sanki arkadaş olmanın o kadar da önemli olmadığını bize söylemeye çalışır gibiler. Bir de tabii çoğunda samimiyeti saygısızlıkla karıştıran bir arkadaşlık formatı var. Kişilerin özel hayatlarına dalmayı üstüne vazife edinen, bununla birlikte ihtiyaç olduğunda ortadan yok olan karakterler.

Dizilerde genellikle en iyi arkadaşın görevi ana karaktere moral vermek, onu duygusal olarak desteklemektir. Ana karakter yeni ve heyecanlı bir ilişkiye başlarken onu cesaretlendirmek, ya da kaçınılmaz ayrılığı yaşadığında yaralarını sarmakla yükümlüdür. Arkadaşlar bunları yapar elbette. Ama başka şeyler de yaparlar. Birbirlerini olduğu gibi kabul ederler, yargılamadan. Örneğin Buffy the Vampire Slayer’da, Buffy ve Willow’un şahane arkadaşlıkları vardı. Diziyi yıllar boyu milyonlarca insan gayet mutlu bir şekilde izledi. Ama tabii bu çok yeterli bir örnek değil. Zaten süper güçlerimiz de yok, o yüzden iyisi mi ben yerli dizilerden bahsedeyim.

Güzel Köylü’nün ilk bölümü mesela. Kahramanımız Gül şehir hayatından yılmıştır. Zincirleme halinde aksilikler birbirini kovalar. İşe de geç kalır. Mesai arkadaşı ise hemen onu patrona gammazlar. İlerleyen bölümlerde Gül’ün halen bir kız arkadaşı yok. Aile kontenjanından yiyor. Ninesi, ablası kuzeni ile yetinmeye çalışıyor.

Kiraz Mevsimi’nde kızların ortak tek aktivitesi var, birlikte oldukları erkekler hakkında konuşmak. Saatlerce olası senaryolar hakkında konuşuyorlar ve plan yapıyorlar. Örneğin Öykü’nün (Özge Gürel) yakın arkadaşı Burcu (Nihal Işıksaçan) , sevgilisinin ona ne kadar değer verdiğini ölçmek için sabır testi uygulamasını öneriyor. Bölümün büyük bir çoğunluğunda kızlar bu plan hakkında ayrıntılı olarak konuşuyorlar. Yakın arkadaş dediğin, insanı kalbini dinlemesi için yönlendirir sanıyordum ben. Hadi diyelim arkadaşının kuşkularını gidermek için böyle saçma bir öneride bulundu. Dizi de böyle bir atraksiyon yaratmak istiyorlar ve bu genç izleyiciye çok ilginç geliyor olabilir. Peki, Öykü’nün diğer arkadaşı Şeyma’yla (Nilperi Şahinkaya) ilişkisine ne demeli? Şeyma kötü kız, içten pazarlıklı, Öykü de çok süper iyi kalpli bunu da gayet köşeli bir şekilde veriyorlar zaten. Öykü ve Şeyma ise zaten sonsuz bir rekabet içindeler. Kıskançlık dizi için bir lokomotif görevi görüyor. İki kadın karakterin birlikte ortak hareket ettikleri tek zaman erkekleri kontrol etmek, dikkat çekmek gibi işler için.

Fatih Harbiye’de ise Fahriye ve Neriman iki yakın arkadaş. Ama Fahriye’nin Neriman’ın ilişkileri konusunda koçluk yapmanın ötesinde pek bir fonksiyonu yok. Bir de Macit’in muhbiri olarak çalışıyor. Macit, Neriman’a ulaşamadığı zamanlarda ne olduğunu ondan öğreniyor. Bununla birlikte haklarını yemek istemem, geçen sezon zorla evlendirilen arkadaşları Aslı’ya destek olma çabalarını gördük. Aslı’nın ailesine kızlarının mutsuzluğunun sorumlusunun onlar olduğunu açıklıkla söylediler.

Örnekleri çoğaltabilirim ama üç aşağı beş yukarı dizilerimizdeki kadın arkadaşlıkları birbirinden gizli gizli ya da açıkça nefret eden kadınlar, bu kadınların sorunlarını kendilerini çözememesi ve onları kurtarması için bir adam arayışı etrafında şekilleniyor. Kendi adıma bundan epey sıkıldığımı söylemeliyim.

1 2
Defne Akman
25/09/2014 02:00
YORUMLAR




DİĞER HABERLER