Bu fikir nereden çıktı, öncelikle ondan bahsetmeliyim sanırım.
Dizilerin bitip gittiği, yenilerinin geldiği ve onların da çoğu zaman tutunamayıp gidiverdiği bir ekranda epeydir süren bir dizinin, hem de sevdiğim bir dizinin bitişine bir çeşit saygı duruşu olsun, en olmadı geçip giderken arkasında ne bıraktığına bakalım istedim. İyi de oldu.
Aklımda bir şekilde yer etmiş, -belki ve yaşarsam- bin yıl sonra dahi bir şekilde kendini hatırlatacak karakterler hangileriydi? Hangisi en unutulmazdı ya da üzerine tek söz söylenmeyen karakter hemen unutulmuş muydu?
Fikrimden hemen Mehmet’e bahsettim, o da kabul etti, ne de olsa dizinin yazılarını o yazıyordu. Hemen yazabileceği, yazmak isteyeceği karakterleri sıraladı bana: Muhasebeci Oğuzhan, Sezai, Büyük Hilmi, Kartal, Çıraklar, Emrah ve Yiğit.
Ben de aklımda bir şekilde yer edenleri belirledim: Feyyza, Hamiyet, Şerif Abi ve Mafya.
Hâl böyleyken, en fazla karakteri o yazdı.
Sonra döndük ve baktık ki, dizinin başkarakterleri eksik!
Onları unutmuş muyduk çoktan yoksa hiç hatırlamayacak mıydık sonradan?
Bilmem!
Öyle oldu. Biten bir dizinin ardından bakarken, dizinin baş karakterlerinden birkaçına dair edecek sözümüz yokmuş. Bu demek değil ki onlara da gülmedik, onlara da takılıp kalmadık kimi zaman. Sonuçta, Mehmet’in ona sunduğum fikri genişletmesi, ortak olmasıyla ortaya “KARDEŞ PAYI” bir yazı çıktı.
Karakterlerin akış sırasıysa gelişigüzel olmakla birlikte, -başlangıç ve bitişte iki Mehmet’ten olmak üzere- bir Mehmet’ten bir benden biçimiyle ilerledim yazıyı düzenlerken.