Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
İnsanlık tarihinin dönüm noktaları

Venezuela doğumlu felsefeci, sinemacı, konuşmacı, fütürist, genç, yakışıklı, Jason Silva ile sunuculuğunu yaptığı belgesel dizinin Londra, Soho House'daki gösteriminde buluştuk. National Geographic’in pazar geceleri 21:00'de yayınlanan yeni dizisi Origins/Dönüm Noktası insanlık tarihinde önemli ateş, para, yazı, savaş gibi yeniliklerin ve buluşların yanı sıra bu dev adımların arasındaki bağlantıları da açıklayan bir belgesel/drama. En önemli özelliklerinden biri de internette Melodysheep adıyla ünlü sanatçı John Boswell’in dizi için ürettiği özel montajlar. Silva diyor ki: 

Powerf of money (Paranın gücü) bölümünden.

‘Origins / Dönüm Noktası’ bilgiyi seksi bir hale getiriyor

Bence Origins/Dönüm Noktası Emmy kazanmalı, bu özel format ödüllendirilmeli. En büyük isteğim bu. İlle herkes bayılacak anlamına gelmiyor elbette ama isterim ki insanlar National Geographic’in ne kadar cesur olduğu farketsin. Yalan haberin ve cehaletin bu kadar prim yaptığı bir dünyada bilimi yeniden gündeme getirmeye çalışıyor. Canlandırma sahneleri oyuncularla, iki ay boyunca Güney Afrika'da çekildi, yüksek bütçeli bir film çeker gibi çalışıldı. Melodysheep’in internetteki işlerini bilirsiniz zaten. Ben de Los Angeles’daki stüdyo bölümlerine katıldım.

Cheating death (Ölümü aldatmak) bölümünden.

Sosyal medya kısıtlayıcı bir faktör olan coğrafyayı çatırdatıyor

Dilden önce insanlığın değişime uğrayabileceği tek yol genetik mütasyondu. Bilgi değiş tokuşu, bu genetik mütasyondan sonra geldi. Kültür ve dille birlikte genetiğimizden fazlasını paylaşmaya başladık. Şimdi sosyal medya sayesinde kişisel olarak birbirimize yakın olmadan da yapabiliyoruz bunu. Davranışları, dünyayı değiştirebilecek fikir alış verişinde bulunabiliyoruz. Ben bir videoyla, kaynak gerektirmeden Mesela Macaristan'da, Türkiye'de birine ulaşabilir, belki de dünyayı değiştirecek teknolojik bir start-up kurabilirim.

The Writing on the wall (Duvardaki yazı) bölümünden.

İktidar sosyal medyanın sesini kesebiliyor

Mesela Arap Baharı sürecinde bir kırılma ve özgürleşme aracı olarak büyük bir heyecan yaratmıştı sosyal medya. Hiyerarşik iktidar baskısından, özellikle de medyadan ayrı, özgür bir alan olacağını düşündürttü. Alt tabaka kendini ifade edebilecekti. Ancak çok çabuk farkına vardık ki, iktidar sosyal medyanın sesini kesebiliyor, hatta onu bir silah olarak kullanabiliyor. Mesela Trump, basını eleştirmek için kullandığı sosyal medya aracılığıyla başkan oldu aslında. Bundan böyle yöneticiler toplumların gelişmesiyle ilgileniyorlarsa, insanların heyecanını kanalize etme yolları bulmak zorundalar. Cin şişeden çıktı artık.

Jason Silva heyecanlı tarzıyla çok beğenilen, izlenen bir konuşmacı.

Televizyona akın eden sinemacılar ve La La Land

Sinemacıların laptıkları dizileri izleyemiyorum, 10 saatlik filmlerin meraklısı değilim, size iki saatimi tamamiyle veriyorum işte. Fazlasını beklemeyin benden. Son dönemde izlediklerim arasında ‘Arrival’ ve ‘La La Land’ müthişti. Büyük sanat tam da ‘La La Land’in yaptığı gibi olur işte; insana acıyı da, kaybı da yaşatır. Yanlış anlaşılmasın, tabii ki ben de iki gözüm iki çeşme yaşlı gözlerle “Ben asla terketmezdim,” diyordum izlerken ama filmi o kadar güçlü yapan da bu terkedişti.

 

Origins’in ikinci sezonu olursa bölümlerden biri ‘uyuşturucular’ olmalı

Tarih boyunca her kültürün, beyin algısını yüksetmek için zihni etkileyen bitkiler kullandığını görüyoruz. Ayahuasca şarabı içen Güney Amerika şamanlarından, uyuşturucu mantar kullanan Meksika yerlilerine kadar. Üniversitelerde ders konusu artık bu spiritüel deneylerin insanları, sanatı, kültürü nasıl etkilediği. Rock’n roll’da, izlediğimiz o çılgın filmlerde, hatta teknolojide bile etkisi var; Steve Jobs LSD kullanıyormuş mesela. James Watson da LSD etkisi altındayken keşfetmiş DNA molekülünü.

 

 

Bu yazının Hürriyet Cumartesi'de yayımlanan versiyonu

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER