Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Heyecanlıyım çünkü canlıyım

Bugün sevgililer günü, ekranda ya da gerçek hayatta eminim herkes kendine göre bir şeyler planlamıştır. Ben, kurumsal aşktan biraz sıkılan bir insanım. Birbirleri için evdeki zigondan, perde kornişinden farkı olmayan ama buna rağmen yine de birlikteliklerini sürdüren çiftleri tebrik ediyorum ama bana göre aşk heyecan demek, bu legal olunca çoğunlukla tekdüze bir şeye dönüşebiliyor.

Ebru Gündeş ve Berke Hürcan,  Fenerbahçe marinada coşarken.

90’larda popüler müzikte özgürlük rüzgârları estiğinden olsa gerek, ekranda yasak aşk temsili epey heyecanlıydı. Ebru Gündeşli Berke Hürcanlı Fırtınalar klibini hatırlamayan yoktur herhalde. Berke Hürcan’ın örgü upuzun saçları, Ebru Gündeş’in mavi lensleri kızıl saçları, mat ojeli uzun tırnaklı halleriyle oynadıkları klip hani. Trafikte karşılaşmanın ardından kısa zamanda cilveleşmeye dönüşen, Ebru Gündeş’in sevgilisi yanında uyurken kablolu telefondan konuşup randevulaşılan, Fenerbahçe parkında öpüşüp koklaştıktan sonra arabayı trafiğin ortasında kenara çekip arkadan otobüs geçerken kırmızı elbiseli Ebru Gündeş’le desenli smokinli Berke Hürcan’ın danslar ettikleri o klip.

Sonra 2000’lerde ülkemizin en sevilen en çok izlenmiş dizilerinden Aşk-ı Memnu. Bihter (Beren Saat) kadar genç ve güzel bir kızın evin içinde Behlül gibi bir adam dolaşıp dururken mıymıntı Adnan’a ve üç bela çocuğuna katlanacak hali yok herhalde. Kızcağız diri diri mezara girmiş gibi, tepesinde her yaptığını küçümseyen Matmazel, isteklerine doğru dürüst saygı göstermeyen hizmetçiler. Kaçınılmaz olarak Behlül’le bir yakınlaşma içine giriyor.

Bihter ve Behlül ateş bacayı sarınca kimseyi umursamadılar. Kendilerini olayların akışına bıraktılar. Biz de haftalarca onların heyecanına ortak olduk.

Son olarak da şu anda ikinci sezonu yayınlanmakta olan başrollerini Talat Bulut, Şevval Sam ve Eda Ece’nin paylaştığı Fox dizisi Yasak Elma, tamamı erişilemeyenin cazibesi üzerine kurulu bir dizi.

Biriyle tanışırsınız, birlikte vakit geçirirsiniz. Onu çok beğenmeye başlarsınız. Giderek kafanıza, kalbinize kazınır. Onunla olmaya can atarsınız. Her gece eve gittiğinizde, yatağa yattığınızda eşinize iyi geceler öpücüğü verirken mesela o kişi kafanızın içinde tüm cazibesi ve sıcaklığıyla oradadır; Yasak Elma’da neredeyse her karakter bu hissi yakından tanıyor. Dizinin zengin iş adamı Halit Argun (Talat Bulut), ilk bölümlerdeki karısı Ender (Şevval Sam), daha sonra dördüncü karısı olacak olan Yıldız (Eda Ece), Yıldız’ın eski sevgilisi ve daha sonra üvey kızı Zehra’nın (Şafak Pekdemir) kocası olacak olan Kemal (Sarp Can Köroğlu), Ender ile evlenen ancak aslında Yıldız’ın kız kardeşi Zeynep’e aşık olan Alihan (Onur Tuna), bu böyle gidiyor.

İnsan böyle gizli işler karıştırdığında her an yakalanmak tehlikesiyle yaşar, örneğin Behlül ve Bihter zamanları kısıtlı olduğundan birlikte geçirdikleri her dakikaya önem veriyordu. İlişkilerinin onaylanmayacağını bildikleri için de sürdürmek için sakladılar. Diğer yandan Yasak Elma’da ilk başta ilişkileri gizli saklı başlayan Halit ve Yıldız gidip evlendiler. Evlenince de günlerini gördüler.

Hâlbuki ilişkileri heyecanlı kılan çoğu zaman bir sırrı paylaşmaktır. İlk başta talih kuşunu kafeslediğini sanan Yasak Elma’nın genç gelini Yıldız, kısa zamanda alışverişten, Halit’in ukala çocuklarından, yeni çevre tarafından kabul edilmek için kendini paralamaktan sıkılıyor ve eski sevgilisi Kemal’in hayalini kurmaya başlıyor. Bu durumda elbette kaçın kurası olan, Halit’in eski karısı Ender’in payı var ama zemin de son derece müsait.

Ender ve Halit eski günlerinde.
Yasak Elma’daki karakterlerin hiçbirinin zorla evlendiğini söylemeyiz. Bununla birlikte evliliklerinden memnun olan bir çift bile yok. Örneğin Yıldız, kocasının ona sağladığı güvenlik ve saygınlıktan memnun, bununla birlikte onu arzulamıyor. Ender ve Alihan zaten tamamen bir anlaşma evliliği yaptılar, ayrıca Alihan buzdolabı gibi bir adam, insana bu konuda ilham vermekten çok uzak. Zehra garibim ise kahvaltıda sucuk kızartmanın kocasının ilgisini çekmek için yeterli olacağını sanıyor.

Diğer yandan dizidekiler biriyle evlenince diğerlerini arzulamaktan vazgeçmiyor doğal olarak. Çünkü öyle fişini çekmiş gibi yaşamaz insan zaten. Örneğin Ender dizinin başında doktoruyla beraberdi, Halit ise Yıldız’dan sıkılınca eski karısı Ender ile takılmaya başladı. Çünkü evlilik onlara güvenli bir düzlem sağlamakla birlikte tutku ve heyecanı veremedi.

Yasak Elma’da karakterler evlenerek bir seçim yapıyorlar ama bu başka rotaları merak etmelerine mani değil. Yaşanmamış bir hayatı, keşfedilmemiş bir yolu merak etmek gayet mümkün çünkü.

Yıldız Halit’ten Kemal de Zehra’dan ayrılsa, ikisi hemen evlenir mi? Evlenseler bile birbirlerinden kaç günde bıkarlar acaba?
Yıldız’ın, eski sevgilisi Kemal’e yeşillenmesinin çok az bir kısmı Kemal’in kaşı gözüyle ilgili aslında. Yıldız Kemal’le bir zamanlar özgür ve saf halini anımsattığı için ilgileniyor. Kemal’in onu ne zaman arayacağını bilmiyor, hatta bir daha buluşacaklar mı bile belli değil, dolayısıyla sürekli bir heyecan var orada.

Yasak Elma karakterleri düzene karşı özgürlüklerini yeğledikleri, asil ve doğru olan yerine kendi isteklerini ön planda tuttukları için de eğlenceliler.

Son olarak, Ender’in gönlü uzun zamandır boş görünüyor. Bu kadar güzel ve şamata bir karakterin böyle yalnızca çocuğunun velayetini almakla, eski kocasından intikam almakla kendini heba etmesine gönlüm razı gelmiyor. Beklentim, bir an önce kendine yakışır bir aday bulması. Hayat öyle cezalı gibi yalnızca işle güçle geçmez çünkü.

 

DEFNE AKMAN






ETİKETLER : ekranella , Yasak Elma , Defne Akman
YORUMLAR




DİĞER HABERLER