Her yıl festivalle birlikte basına ve konuklara içinde pek çok ıncık cıncığın olduğu bir festival çantası veriliyor.
Bu yıl ki çantada tişört, defter, filmleri işaretlemek için renkli kalemlerin yanı sıra ilginç bir de hediye seçimi vardı: Son zamanın en popüler aparatı bir selfie çubuğu. Festival ekibi selfie çubuğunu açılış töreninde kırmızı halıda yakaladıkları yönetmenlerden selfie çekmeleri ve paylaşmaları için dağıtmış.Tabii bu plan başarısızlığa uğradı ve pek ilerleyemedi.
Açılışın sahneden tek selfie’si ödül törenini sunan Cem Davran’dan geldi. Kim derdi ki Türkiye’nin Ellen Degeneres’i Cem Davran olacak?
Festivalin açılışında gösterilen video ise bir başka Cem’i ağlattı. Sinema yazarı Cem Altınsaray, Selvi Boylum Al Yazmalım’ın Cahit Berkay imzalı müziğini duyduğunda gözyaşlarını tutamadı. Hüzünlü bıyık.
Açılışta yapılan en komik espri de Nebahat Çehre’nin ödülünü Nebahat Çehre’nin dublörü aldı yorumuydu. Kadın o kadar taş gibi ki… Kendi olamayacak kadar taş gibi.
Açılışın after party’si Aksanat’ta yapıldı. Küçük bir kata 150 kişinin doldurulmuş olması ertesi gün dedikodusu en çok yapılan şeylerden biriydi. Ama parti iyiydi çünkü ertesi gün ki akşamdan kalma yüzdesi epey yüksekti.
Fakat azimli davetlileri hiçbir parti durdurmuyor çünkü ilk günün davetli kontenjanı sabah saat 9’da bitmişti.
Bu da daha ilk günden tartışmalara yol açtı. Bilet bulmayacağını anlayan basın şimdiden çok gergin. Herkesin eskiden burun kıvırdığı basın gösterimleri, şu anda festivalin ana programı olmuş durumda.
İlk basın gösterimi pazar sabah 11’de. Orada da olacağız.