Eurovision 2016 yaklaşırken aralarında maalesef yer almadığımız yarışmacı ülkelere, şarkılarına, Eurovision adetlerine ve bu yıl San Marino adına yarışmaya katılan Serhat Hacıpaşalıoğlu’na bakış ve kısa bir Eurovision tarihi içeren yazı dizisinin üçüncü ve son bölümü:
Bir takım gelişmiş Avrupa ülkeleri
İsviçre - Avusturya - Hollanda - İrlanda - Belçika
Buradan iş çıkmaz, peşinen söyleyeyim. İrlanda 90’larda üç kez birincilik ödülünü aldığından beri elini eteğini çekti bu Eurovision işinden. 2012’de dağılan Westlife grubunun üyelerinden Nicky Byrne ülkesini temsil edecek ama o da sırf şekil olsun diye katılmış yarışmaya belli. Nicky Bey 40’larına merdiven dayamasına rağmen ne kadar yakışıklı olduğunu hatırlatmaktan başka bir şey yapmayacak, şarkısı acılı bir ölüm gibi çünkü. Avusturya ne akla hikmetse Fransızca bir şarkıyla katılıyor bu sene Eurovision’a; çiçekli böcekli rezalet bir video klip ve çapsız bir şarkı var karşımızda, birine işkence çektirmek istesek durmadan dinletiriz, o kadar kötü. İsviçre fena değil ama İsviçre sonuçta; fondü yerken Rolex saatlerine bakan aşırı zengin, aşırı sıkıcı insanlardan bahsediyoruz burada. Rykka oldukça sempatik ve şarkısı da güzel ama İsviçre’yi kim sevip de ona puan vermiş ki bu sene versinler değil mi? Kardeş ülkeler Belçika ve Hollanda ise yine vasat civarı geziniyor. Hollanda’yı temsil eden Douwe kardeşimiz kendine Nashville’de bir kariyer istiyor olsa gerek, yoksa bu gerzek “country “şarkısını söylemesinin başka bir sebebi yok. Belçika’yı temsil eden Laura ise kendince tatlı bir şarkı yapmaya çalışmış ama pek başaramamış. Yine de bir yerlerde çalarsa kolumuzu bacağımızı bir iki saniye sallarız, yeter ki o üzülmesin.
Orta Avrupa ve minnoşlar
Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, San Marino, Malta
En sıkıcı ülkeler kümesi de bu! Ne bir başarı, ne bir skandal, ne bir akılda kalan şarkı… Macaristan’dan adını hatırlamadığım bir hipster grubun şarkısını hatırlıyorum sadece geçen senelerden, azılı bir Eurovision hayranı olarak ama grubun adını hatırlamadığıma göre çok da bir iş becerememişler belli ki. Çekler desen yüzü suyu hürmetine katıldılar bunca sene, Polonya ise hep bir şeyler yapmak istedi ama hiçbir şey yapamadı bu yarışmada. Minnoşlar, San Marino ve Malta için çok uygun bir tanım oldu gerçekten de. Malta zaten kurulduğu andan itibaren Eurovision sevdalısı bir ülke; yıllarca, azimle, üşenmeden, “biz küçücük bir ülkeyiz, ne işimiz olur?” demeden deli bir hevesle katıldı yarışmaya. Maltalı tombul bir teyze ısrarla, senelerce temsil etti bu ülkeyi. O yüzdendir ki hâlâ tüm Malta’nın tombul insanlarla dolu bir ülke olduğunu düşünürüm ben. Bu sene Macaristan, sınırları genişliğinde omuzlara sahip, dev gibi bir adamla katılıyor yarışmaya. Freddie’nin şarkısı Imagine Dragons şarkılarının kötü bir taklidi olsa da Freddie’nin omuzları ve o serseri umursamaz, kısık erkek sesi hatrına güzel bir derece alacak Macar kardeşlerimiz. Polonya’yı Rapunzel oğlumuz Michal Szpak temsil ediyor. Kötü bir şarkı değil ama asla iyi bir şarkı da değil. Avrupa’da yaşayan binlerce Polonyalı’yı da hesaba katarsak kötü bir derece almayacağı kesin. Çek Cumhuriyeti’nin şarkısını ben, kişisel olarak çok beğendim ama yarışmada bir derece alacağına asla inanmıyorum. Gabriela Guncikova çok güzel bir kadın bu arada, keşke hepimiz onun kadar güzel olabilsek. Malta ise yine kendin çal kendin oyna kafasında. Ira Losco ülkesini, eminim ki en iyi şekilde temsil etmek istiyor ama edemeyecek. San Marino adına yarışmaya katılan isim çoğumuzun bildiği bir isim. Zamanında TRT’de yayınlanan Riziko yarışmasının sunucusu Serhat Hacıpaşalıoğlu binlerce harfle bizlere zulüm eden soyadından vazgeçmiş ve Serhat olarak katılmış yarışmaya. Serhat Bey bunu nasıl yaptı, San Marino adına, hangi iletişim yöntemleriyle yarışmaya katıldı bilmiyorum ama ne yaptıysa kötü yaptı. Bir ara single falan da çıkartmıştı kendisi, belli ki şarkıcılığa bir hevesi var. Keşke olmasaydı. Yarışmaya son yıllarda oylama yöntemini bahane ederek ama aslında sosyo-politik konumu gereği katılmayan Türkiye’nin Eurovision sever vatandaşları için bir umut kapısı oldu kendisi bu sene. Taa ki şarkıyı dinleyene, video klibi izleyen kadar. Yine de kendisine başarılar diliyor, sonuncu olmazsa amuda kalkmasını tavsiye ediyorum.
Peki kim kazanacak?
Rusya! Bakın ünlem işareti koydum, o kadar eminim. Sergey Lazarev o vücudu, o şarkıyı boşuna yapmadı, bunlar hep yatırım. Rusya zaten Eurovision’a rüzgâr sesi gönderse ilk 10’da yeri hazır. Çok akıllıca düşünmüşler, tam bir Eurovision personası ve şarkısı göndermişler yarışmaya. Bir tek Fransa’nın sürpriz yapabileceğini düşünüyorum, Amir, yarı Fransızca, yarı İngilizce şarkısıyla kalplerimizi şimdiden kazandı, belki de o, bu gecenin galibi olur. Asıl birincilik istediğim isim ise İtalya’yı temsil eden Francesca ama pek oluru yok gibi. Neyse, 14 Mayıs gecesi bu konuyu tekrar konuşur bir ara tartışırız. Eurovision şarkı yarışmasını hâlâ takip edenlere selam olsun!
İlk bölüm: Bazıları hala Eurovision sever
İkinci bölüm: Eurovision 2016: Bir zamanlar SSCB ve Diğerleri