Kara haberi bölümü izlemeden önce aldım: Birçok kişinin Family Guy dizisini izleme nedeni olan Brian Griffin 12’nci sezonun altıncı bölümünde hayata (zaten ABD politikalarından, ailesinin tuhaf davranışlarından ve başarısız entelektüel hayatından bezdiği için yarı aralık tuttuğu) gözlerini yumdu. Haberi ilk aldığımda dizinin yaratıcısı Seth MacFarlane’in Game of Thrones ölümlerine nazire yaptığı kötü bir şaka sanmıştım, ancak bölümü izleyince acı gerçek yüzüme çarptı: Brian artık aramızdan ayrıldı, hatta Brian ölüme giderken “Bana bir hayat verdiniz. Hepinizi seviyorum,” diye kutsadığı Griffin Ailesi yeni bir köpek alıp, ona ısındılar. Ancak Family Guy izleyicileri ortalığı ayağa kaldırdı, Brian’ın gidişi ile birkaç sezondur tavsayıp reytingleri düşüren izleyiciler diziye tekrar bağlandı. Belki de amaç buydu ve başarılı da oldu. Yapımcı Seth MacFarlane de “Brian’ı öldürecek kadar uçmadık herhalde,” mealinden bir tweet attı ve Noel içerikli sekizinci bölümde Brian geri geldi. Bu yazıyla da hem Brian’ın geri dönüşünü kutlayalım, hem de neymiş bu Labrador’un alameti farikası, bakalım.
Brian martini düşkünüdür, arada bir alkol problemi depreşir ama orada burada yazıldığı gibi alkolik denmesini kabul edemem. Çok büyük bir psikolojik problemi olmadıkça ağzıyla içer. Gergin olduğu anlarda da sigara tellendirir. Griffin ailesinin entelektüel çıtasını yukarı çeken bir üyesidir. Tiyatro oyunları kaleme alır, siyasi gündemi takip eder, radyo programcılığına soyunur, New York entelektüellerinin gözde dergisi The New Yorker’a bile yazmışlığı vardır. Brian ile ilgili birçok bilgiyi internette bulabilirsiniz, ABD televizyonlarının hayatı didik didik edilen karakterlerindendir. Ancak benim Brian’da gördüğüm iki özellik onu benim için benzersiz kılar: ABD’li entelektüelin temsili ve antropomorfik özelliklerinin değişkenliği.
Brian, dizinin yürütücü yapımcısı ve yaratıcısı Seth MacFarlane’in en sevdiği karakterdir. Siyasi çıkmazları, sanatsal üretim süreci, liberal yaşamı, alkol sevdası MacFarlane’in kişiliğinden izler taşır. Obama’nın Başkan olduğu zaman çekilen bir bölümde Brian’ın sırf muhalif olmak için Cumhuriyetçiler’e yaklaşması Amerikan entelektüelleri hakkında bir parodidir. Ama bence en çok da MacFarlane’in kişisel gelgitlerinden izler taşır. Seth MacFarlane dizide altı ayrı karakteri seslendirir, ancak kendi sesine en yakın sesi Brian’a bahşetmesini buna yorarım.
Brian Griffin hep başarısız entelektüel olarak anılır. ABD gibi başarı fetişizminin her alanda görüldüğü bir ülkede böyle anılmasını doğal karşılarım. Ancak bence Griffin gerçek bir entelektüeldir. Tüm başarısızlığına rağmen lanet olsun sanata, politikaya deyip geri çekilmez. Bazen küfretse de ertesi bölüm karşısına çıkan fırsatı değerlendirmek için tekrar dener. Yine dener, yine yenilir, bu sefer daha iyi yenilir. Başarı/başarısızlık cetvelinin her ölçümde kafalara indiği şov dünyasında başarısızlığa bir övgüdür Brian. Bu nedenle MacFarlane’in korkularını da yansıtır. Abartı bir okumayla: MacFarlane’in başarısız halidir Brian. (Birçok yaratıcı kendilerinin başarısız okumalarını eserlerinde çok iyi yansıtmıştır. Family Guy yazısı içinde kelalaka gelebilir ama Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak filmindeki Mahmut karakteri aynı başarı/başarısızlık korkusunun ürünüdür.)