MotherFatherSon’ın çekimlerine başladığınızda beklentileriniz nelerdi? Bu kadar büyük bir başarı getireceğini düşünüyor muydunuz?
Oynadığım karaktere ve işe olan yaklaşımımın önüne geçtiğini gördüğüm için, bittikten sonra bir şeyin ne kadar başarılı olacağını düşünmemeye çalışıyorum. Yaptığım her projenin ve birlikte çalışacağım insanların, kim olduklarından veya ne kadar başarılı olduklarından bağımsız, eşit düzeyde saygıyı hak ettiklerine inanıyorum. Oyuncu kadrosu ve çekim ekibinin de en az senaryo kadar parlak/başarılı olması nedeniyle, izlenmeye değer bir şey yaratacağımızı biliyordum.
Dizinin farklı aşamalarında, Caden’a dair en çok saygı duyduğunuz ve sevmediğiniz özellikleri nelerdi? Oynadığınız bu karakteri nasıl algılıyorsunuz?
Başlangıçta, Caden birey olarak kayıp bir karakterdi. Bence benzer yaştaki birçok erkek bu özelliği kendileriyle ilişkilendirilebilir. Pek çok insan, genç erkeklerin ergenlik döneminden sonra birdenbire tamamlanmış bir insan olacaklarını ve yetişkinliğe geçiş törenlerinin yirmi bir yaşına geldiklerinde tamamlanacağını düşünüyor. Ancak yaş fikri aslında bir efsane, bu kişinin tamamen finansal bağımsızlığına ve duygusal olgunluğuna dayanan bir yapı. Caden genç yetişkinliğinde babasıyla olan gizli bağlılık sorunları ve annesiyle ilgili terk edilme problemleri nedeniyle şaşkına dönmüş . O olması beklenen kişi değil ve bu temel gerçek bir zayıflık olarak kabul edilmiş. Hissettiği duygusal acıyı uyuşturmak için kendini alkol ve kokainle tedavi etmeye çalışıyor. İçindeki bu boşluğu doldurmak ve derin iç kargaşasını ifade etmek için eskortları kullanıyor. Hikayenin bu noktasında Caden'a acımak çok kolay ve bence seyirci de bunu yapmalı. Bununla birlikte, Caden'ı inandırıcı bir şekilde tasvir etme isteğiyle onu anlamaya çalışırken, kendi özelliklerine, yani kişiliğinin normalde saygı veya hayranlık duyacağım kısımlarına yanıt olarak kendi kendini kırbaçlaması o denli güçlüydü ki çoğu özelliği gözle görülür bir şekilde arka planda kaldı. Süreç boyunca, özellikle de felç geçirdikten sonra, önceki hasarlı hayatının zıttı olarak, Caden bazı çok insani davranışları yeniden öğrendi, iyi bir ikinci çocukluk olarak tanımlayabileceğimiz bir şey bu. Kendine olan nefreti ise hala orada. Kendi görüşüne göre eskisinden daha az bir erkek olduğu düşüncesiyle iç dünyası daha da karmaşık bir hal alıyor… Ama yine de kimseyi etkilemeye çalışmadan, sezgilerine güvenmeyi öğreniyor, sevmeyi öğreniyor, dünyayı yeniden önemsemeyi, keşfetmeyi ve sonunda da hayatını kendisi için yeniden yaşamayı… Sanırım eninde sonunda kendisinin yeterli olduğunu öğreniyor. Bence onun yeni doğan dayanıklılığı ve gücü takdire şayan!
Çekimler sırasında yaşadığınız sizin için en unutulmaz anıyı bizimle paylaşır mısınız?
Caden’ın birinci bölümde inme geçirdikten sonra asansöre geri dönmeye çalıştığı sahne hiçbir zaman aklımdan çıkmayacak diyebilirim.
Caden'a öğüt verebilseydiniz, ne derdiniz?
Kokain içmeyi bırak ve meditasyon yap.
Richard Gere ve Helen McCrory ile çalışmak nasıldı?
Çalışmak için gerçekten ilham verici ve ilginç bir ortam oldu. Richard ve Helen de bu durumun kanıtıydı. Akıllıca tasarlanmış bir oyuncu kadrosunun çok ötesindeydi… Her ikisinden de çok fazla şey öğrendim ve bundan çok keyif aldım. Zaten yaptığınız iş keyifli değilse ve bir şey de öğrenemiyorsanız, o zaman ne anlamı var?
Bugüne kadar oynadığınız rollerden hangisi size en çok benziyor ve bu benzerliği hangi yönleriyle açıklarsınız?
Tüm rollerimin içinde 'ben' olduğunu söylemek yanlış olmaz. Aslında bunun da kaçınılmaz bir durum olduğunu düşünüyorum. Tamamen karaktere dönüşebileceğimi sanmıyorum?! Caden ile uzun süre yaşadım ve en hafif tabiriyle, o olmak her zaman eğlenceli değildi. Ama gerçek şu ki acı da ıstırap da büyümeyi getiriyor. Bir kişi olarak kendi gelişimim, oynadığım karakterlerle paralel ilerliyor ve hiçbiri Caden kadar keskin değil.
Kariyerinizde oyunculuğun yanı sıra model olarak da çalıştınız. Hiç modelliğe geri dönmeyi düşündünüz mü?
Model olma arzum yoktu, bu yüzden PRADA kampanyasında yer almam istendiğinde oldukça şaşırdım. Bu bana model olmanın gerekliliklerini gösterirken yepyeni bir bakış açısı getirdi. Bu benim çabaladığım bir şey değildi… Ancak kıyafetler giydiğimizden çok daha fazlası olabiliyorlar, kendimizi ifade etmemize izin veriyorlar, diğer türlü olmayabilirdi… Farklı projeler de olabilir, yani belki…