X: Senin dizi izlemekten başka işin yok mu?
N: Benim işim bu, yani ben bu işten dolaylı olarak para kazanıyorum.
X: Ya dışarı çıkalım diyoruz dizim var diyorsun, kaydet izle.
N: Dışarıda yine senin erkek arkadaş problemlerini mi konuşacağız? Kalsın canım!
X: Arka arkaya sekiz bölüm dizi mi?
N: Şöyle oluyor, kedimi yanıma alıyorum bir de içeceğimi. O bir meditasyon şekli, sen anlamazsın!
X: Bu kadar kitabı ne ara okudun peki?
N: Kitap okumak ne zaman marifet oldu?

İnsanın her konuda kendine dürüst olması elbette zor. Bazı zaafların su yüzüne çıkmaması gerekli, bazı zaaflar insanı daha erdemli yapar, bazıları ise terbiyesiz. Ne güzel ki dizi izlemek ile ilgili zaafın tek bir kötü yanı var, insanlara bu saçma sorular için karşılık vermek zorunda olmanız. Bir de ben bu işten para kazanıyorum dediğinde seni ışıkçı ya da senarist sanmaları.

Bütün bu sorular altında ve bu soruları soran insanlara meydan okuyarak yeni sezonda hangi diziler var, ben hangilerini izleyeceğim buraya yazıyorum. Sürçü lisan edersem, fazla duygusal davranırsam ya da saçmalarsam şimdiden kusura kalmayınız, ne de olsa biraz kişisel bir mevzunun peşinde koşuyorum.


1- Benim Adım Gültepe – Çarşamba 20.00 – Kanal D



Fragmanın girişi bile beni tavladı. Sıkıldım İstanbul’un hafif depresyon kokan paralı-parasız yerlerinden ya da Ankara’nın günlük dizi ile soslanmış sokaklarından. (Behzat Ç.’nin hakkını yemiyorum) İzmir’in çok bilinmeyen bir mekanı olan Gültepe pek sevdiğim Ayça Bingöl’ün fettan, Mete Horozoğlu’nun bıçkın, Aşk-ı Memnu’dan beri sevdiğim İlker Kızmaz’ın çapkın halleriyle başka bir hale bürünecek. Gençliğin çok sevdiği Ekin Koç da ayrı bir renk. Zeynep Günay Tan’ın Kayıpve Öyle Bir Geçer Zaman ki ile bizlere izlettiği dünyaları da çok sevmiştim. Görselleri, fragmanı, basın bültenleri dili de kaliteli ve akılda kalacak kadar güzel. Kısacası beklentim çok büyük bu hikayeden, sıkıntım Kara Para Aşk ile aynı güne gelmiş olması. Olsun demokrasilerde çareler tükenmez.


2- Bana Artık Hicran De - Eylül - Kanal D



Çok bildiğim bir hikaye, çok bildiğim yüzlerden ama biraz daha farklı bir anlatımla ekrana gelecek. Coşkun Irmak yine Öyle Bir Geçer Zaman ki ile benimsediğim ve hikayesini izlemeyi sevdiğim bir senarist. Aslı Enver, Buğra Gülsoy, Alican Yücesoy ve büyük cast çalışması sonucu Lale karakterini canlandıracak Şebnem Hassanisoughi. Buğra Gülsoy, Güney karakterini canlandırdığı günden beri bende koruma altında, Aslı Enver ise yetenekli ve güzel olduğunu kabul ettiğim genç oyunculardan. Fragman bazlı konuşacak olursam; duygusuz ve hikayesiyle ters konumlandırılmış derecede bir şey, sanki Avrupa’dan bağımsız film ödüllü bir şey izleyecekmişim hissine kapıldım. Ve basına dağıtılan görseller ve grafik çalışmaları da oldukça özensiz ve kötüydü. Umarım bu ilk bakışta göze çarpan bu olumsuzluklar işi izledikçe olumluya döner. Kaldı ki setten gelen ve Kanal D yeni sezon çekimlerinden gelen fotoğraflar biraz umut verdi.


3- Şeref Meselesi - Eylül – Kanal D



İnsanlar güzel, hikaye kışkırtıcı, Kerem Bürsin var bir de, daha ne olsun? Güneşi Beklerken sürekli takip ettiğim bir iş olmasa da Kerem’i ikizler burcu olması ve cool hareketleri nedeniyle çok sevdim. Ne linç kampanyalarından kurtuldu çocuk; şöyle bir bakacak olursak uzaktan. Şükrü Özyıldız tatlı bir insan, Yasemin Allen ise benim uzak bulduğum bir kimse, kendisine karşı nötrüm. Merhamet’de çok sevildi mesela kendisi ama benim dikkatimi çeken orada Burçin Terzioğlu idi mesela. Hakkını verelim çok güzel bir kız ama şimdilik bende sadece güzel. Altan Dönmez ve rejisi Kerem Bey’le birleşince seyri güzel olur, Şükrü Bey’le de gereken çatışma yakalanırsa alır götürür. Bilhassa sosyal medyasının deli derecede yürüyeceğinden adım gibi eminim.


4 - Aşktan Kaçılmaz – Eylül - Star



İzlemediyseniz fragmanı izlemenizi şiddetle öneriyorum. 2014’den 2015’e gittiğimiz şu dönemde olacak iş değil. Berk Oktay ne kadar cici olsa da, Çağdaş Onur Öztürk’e bayılsak da olmaz. Pelin Akil her geçen gün daha güzel olsa da, Ceren Hindistan her baktığımızda daha kadın olsa da benim radarıma giremedi. Kahvaltıda tekrarına filan denk geliriz belki, o zaman izlenir haftasonları. Şöyle diyeyim Arka Sokaklar bu işin yanında A+ kalıyor. Yeni panelin total izleyicisi pek sevebilir, ona diyeceğim laf yok.


5- Reaksiyon - Star -17 Eylül Çarşamba.



Günü çarşamba, karşısı feci dolu. Evet karşısındaki hiçbir iş erkek hedef kitleli değil, kadrosu her kademesiyle iyi, kadın oyuncuları dışında. Kadın oyuncuları bugüne kadar narinlikleri ve “kusurlu” oyunculukları ile sevilmiş durumdalar. Bana sorarsanız bu işin kalemi kadın oyuncular kim mi olurdu? Canan Ergüder derdim hiç düşünmeden ama malum kendisinin dizisi devam ediyor, bir de yaş konusu muallak olabilir. O sebepten Öykü Karayel’in hafif soğuk duruşu ve Aslı Tandoğan’ın o mesafeli ama narin hali daha iyi giderdi gibi geldi bana. Bu iş yavaştan başlayıp güçlenecek gibi geliyor bana, aksi halde düşüşü sert de olabilir. Onur Tan’ın bir dünya yaratma gözü iyidir ama dediğim gibi karşısındaki işler ve farklı faktörler bir araya geldiğinde ya öyle olacaktır ya böyle. Ortası yok.


6- Emanet – Fox – Salı



Mehmet Akif Alakurt kim ne derse desin çok yakışıklı bulduğum ve işlerini az çok izlediğim bir adam. Şu son sette adam dövme muhabbetlerinden sonra kendisine kızsam da her insan hata yapar piyonunu oynuyorum kendisi için. Özlem Yılmaz da tatlı bir hatun, izlemesi çok yormuyor insanı. Emanet aslında ters köşe de olabilecek çok gıygıy da gidebilecek bir iş. Yapımcısı Faruk Turgut işlerine önem veren biridir, dandik yangın efektleri ya da kötü prodüksiyon görmeyiz. Ama senaryo ne kadar içine alır, salı günü gibi zor bir günde kadın seyirci için entrika ve aşk dozu idare eder mi bunu ancak üç bölümden sonra anlarız diye düşünüyorum. Ve itiraf etmeliyim afişleri çok başarılı.


7- Beyaz Karanfil – Atv - Eylül



Fragmanını izleyip bayıldığım nadir işlerden biri Beyaz Karanfil. Kaldı ki bunu kendimden ve bu projeden hiç beklemiyordum! Türk dizisi izlemeyen babamın bile dikkatini çeken bu mafya-suç-aile draması tadındaki iş sezonun sürprizlerinden biri olacak bence. Kaçak ile beraber erkek seyirciye oynadığını iyice belli eden Atv bu projeyi de tutturursa kafasını dik tutsun, delikanlı delikanlı yürüsün reyting meydanlarında. Şahsi fikrim Reaksiyon ve Kurtlar Vadisi’nden daha dikkat çekici göründüğü ve daha şehvetli durduğu. Ve bu şehvet sadece erkek seyirciyi değil kadın tarafını da çekebilir. Gerçi izlemek lazım, her şey bir fragman aldatmacası da olabilir.


8- Ah Neriman – Show Tv – Eylül



Perran Kutman çocukluğumun ekran yıldızlarından; çok severim. Ancak Ah Neriman kendisi ve Burak Satıbol dışında nasıl naftalin kokusu ile geldi bana anlatamam. Zengin aile bütün varlığını kaybeder teması en son Mihrap Yerinde ile yine Show Tv’de ve Yasemin Yalçın ile denenmemiş miydi? Diyeceksiniz ki bu daha dram soslu ve daha farklı bir kadrosu var. Yorumum her şeyin aynı olduğu yönünde. Ve diğer yorumum bu hengamenin içinde fazla naïf kalıyor.


9- Hayat Ağacı – TRT 1 - Eylül



Konu, müzik ve slogan hatta, ağaç… Bir yerden Hayriye Hanım çıkıp “Ağzımızın tadı bozulmasın Ali Rıza Bey!” diyecek gibi geldi. Gerçi ben dram severim, Kenan Bal ve Fikret Kuşkan derken de işe dahil olmam daha kolay olacaktır. TRT 1’de dizi izlemek biraz alışkanlık dışında olsa da bu ikili ve bu sevebileceğimi düşündüğüm hikaye beni çağırıyor. İzlenme rekorları filan kırmaz kendi halinde sürüp gider bu iş. Birol Güven dışında TRT 1’e bu konuda uğurlu gelen pek kimse olmadı malumunuz. Ha bir de eskilerden Bizimkiler var.


10- Günahkar - Fox Tv – Eylül



Bir Aşk Hikayesi ile sevdiğim Seçkin Özdemir iki güzel kadınla başrolde. Kore draması uyarlaması olan Günahkar bana biraz Ray Donovan’ı biraz eski Türk filmlerini biraz da yeni nesil intikam hikayelerini anımsatıyor. Gülcan Arslan konusunda asla emin olamasam da anneler seviyor kendisi. Benim kafamda karanlık olmasını istediğim mutsuz ve tutkulu bir hikaye var. Öyle olursa eğer işin kredisi yüksek olacaktır. TNS reytinglerinde ne yapar bilmem ama sosyal medya için aranılan bir iş olacağından adım kadar eminim. Ne de olsa fan kafalar hep oradalar.