Kurt Seyit’in asker üniformalı-olgun sakallı dansı 2014 ile birlikte ekranlarda dönedursun, o daha tam olarak gelmeden Kuzey Tekinoğlu’nu ve Behlül Haznedar’ı sarışınlıkları dışında başka hiçbir ortak noktası olmadıkları için bir düelloya sokalım istedik. Kurt Seyit’in kar altında savaşması kadar olmasa da bu çekişme de oldukça heyecanlı.
Genel olarak Kuzey de Behlül de hayatlarında birden fazla kadın tutmayı severler. Hatta şuna ikiden fazla diyelim. Ancak söz konusu aşk olduğunda, Kuzey’in hep bir bahanesi vardır. Kendisine milyonlarca kötülük yapan ağabeyi Güney’in eski nişanlısı Cemre’yi, bir türlü hayatına sokamamıştır. Her kavgaya karışan, her türlü pisliğe maydanoz olan bünyesi, aşk devreye girdiğinde tökezler. Fakat Behlül öyle değildir. Hayatını borçlu olduğu amcasının karısı Bihter’e olan aşkı o kadar fazladır ki, amcasını bile gözü görmez. Ama amcasının kızı Nihal’i görür. Behlül’e netice için kinli olsak da galiba Kuzey ve Cemre’ye, hatice sırasında fazla gıcık olmuşum. Bu yüzden netice değil hatice diyerek, aşkını sahiplenme konusunda Behlül’ü seçiyorum.
Behlül, Ziyagil Köşk’ünde bütün gün yatmaktan biraz simitlenmiştir ama amcasının ödediği spor salonu aidatları sayesinde çok da dağılmamıştır. Kuzey hapislerde dövüşmekten ve köşk yemekleri yememekten fakir kası yapmıştır. Ayrıca Behlül’ün gittikçe kilo almasını her yere arabayla gitmesine; Kuzey’in ise gittikçe zayıflamasını, ulaşımını çok konuşan taksiciyle tanışana kadar yürüyerek yapmasına bağlayabiliriz. Vücut konusunda Kuzey, Behlül’ü döver.
GARDROP KEYFİ
Kuzey siyah giden adamdır. Çeşit olarak beyaz (gömlek), askeri yeşil (atlet) ve gri (boğazlı kazak) karşımıza çıkabilir. Hırtlığı biraz moderndir. Pantolonlarının dar paça olmasından bunu anlayabiliriz. Boğazlı kazak sever, siyah tişört sever. En favori parçası siyah deri ceketidir. O kadar favoridir ki hiç çıkarmaz. Saçları ise hep yağlıdır. Behlül ise bütün trendleri takip eder. Blazerın kollarının kıvrılmasının moda olduğu günlerde, o da kollarını sıvamıştır. Genelde harika kesimli jeanler giyse de arada pembe meggings tarzı da takılır. Parıltıya hayır diyemez. O tişörtün bir yerinde illa bir parlaklık olacak. Genellikle beyaz üstüne desenli tişört giyer. Kapşonu kürklü, parlak montlara bayılır. Renkleri sever, aynı kadınlar gibi hiçbirini es geçmez. Fular, atkı, kaşkol gibi şeyleri sever. Favori parçası boynundaki altın kolyesidir. Takmadığı bir gün olmamıştır. Hatta üzerine yapışıktır ki, Beşir sapığının Bihter ile Behlül’ü röntgenlediği çılgın sera gecesinde bile düşmemiştir. Saçları her daim bakımlıdır. Rapunzel gibi olmasa da omzuna kadar altın bukleleri vardır. Yani hem temiz gözükmesi hem de daha güzel giyinmesiyle Behlül’e ‘’Çılgınsın man!’’ demek istiyorum.
LOKASYONEL AYRIMLAR
Kuzey, Anadolu Yakasında oturur. İki, en fazla iki buçuk katlı çekirdek aile evlerinde yaşar. Mahalle kültürünün içindedir. Ama fazla da içerde değildir. Vapur iskelesine yakın oturur. Behlül, Avrupa Yakası’nda oturur. Her odadan bir akrabanın çıktığı ve her kapının ardında kulağını kabartmış bir hizmetçinin olduğu, yol yalısı Ziyagil Yalısı’nda oturur. Yalının en afili odası onundur. Mantıklı düşününce o harika balkonu Adnan Bey ona vererek, Behlül’ün astarını istemesine sebep olmuştur. Her ne kadar Ziyagil Yalısı, yol yalısı olsa da lokasyonel olarak da Behlül kazanıyor.
KARINCA İLE CIRCIR BÖCEĞİ
Kuzey, il il, televizyonu bile olmayan otobüslerle işinin peşinden koşturur. Bakıldığında çektiği kahır, yaptığı işten fazladır. Çünkü sadece makara standlarına gidip katran gibi demli çaylar içip çene çalıyordur. Behlül ise kendi arabasıyla Ziyagil Holding’e gitmekten acizdir. Ancak bir iş yaptı mı tam yapar. İhaleler elinden kaçmaz. Yine de emeğe saygımız sonsuz. Zaten iki dizinin sonunda çalışan kazandı. En çalışkanı Kuzey!
DÖVÜŞ BİR SPOR MUDUR?
Kuzey’in midesi patlaktır. Cam girmiştir içeride. Bahislerde dövüşüyordur, yarası oradan kalmadır. Behlül’ün ise dizi sakattır. Sporcu sakatlanmasıdır. Nezih bir durumdur. Ayrıca şiddete de karşıyız. Bu yüzden gerçek sporcu Behlül, bu etabı başarıyla atlattı.
SÖZÜNÜN ERİ TARTIŞMALARI
Kuzey sözünü tutar. Ömrü Güney’e, Simay’a, Sinanarler’e verdiği sözlerle hayatını karartmakla geçmiştir. Behlül asla sözünde durmaz. Ömrü tutmadığı sözler yüzünden insanların hayatını karartmakla geçmiştir. Kuzey’in tuttuğu sözler bir şekilde Simay’a yaradığı için ve Behlül, Bihter’i öldürdüğü için burada torpil yapamayacağım. Kuzey sözünün eridir.
BANA ARKADAŞINI SÖYLE, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM
Kuzey’in en yakın arkadaşı abaza Ali’dir. İkisinin de idolü Recep İvedik’tir. Behlül’ün öyle özel bir en yakın arkadaşı yoktur. Ancak sürekli etrafında olan bir erkek grubu vardır. Tekneler, spor arabalar filan takılırlar. Behlül’e göre onlar çok boştur. Ama Behlül, eğleniyormuş gibi yapar. Belki Bülent dostuydu ama. Bilemeyeceğiz. Ali çok bet olduğu için Behlül diyorum.
SANAT RUHU
Kuzey saz çalar, türkü söyler. Tam bir nemrudun kızıdır. Kızlar Kuzey saz çalınca karalar bağlar. Behlül ise piyano çalar, gözü kapalı hem de. Bir de tango yapar. Etli parmaklarıyla çaldığı piyano, uzun gecelerde kadınlar tarafından hatırlanır. Bu konuda kararsız kaldım. Berabere galiba.
GİZLİ YERİN Mİ VAR DERDİN VAR
Kuzey ahşap kulübelere kaçar. Böyle yeşillik, ormanlar filan. Sürpriz konuklar eşliğinde. Behlül ise tabii ki taş evine saklanır. Denize nazır misafirlerini ağırlar. Kuzey’in sürpriz konuklarıyla ayrı ayrı odalarda takılması yerine; Behlül’ün biri gider biri gelir, hep aynı odada taş evi kazandı tabii ki de.
GÜZEL KONUŞMA DERSİ
Behlül akıcı bir Türkçeyle nidalar eşliğinde konuşur. Vurguları kıvrak, hatta kahkahası feminendir. Kuzey ise çok bozuk bir dil bilgisi kullanır. ‘’N’’ ve ‘’M’’ ile ‘’Ç’’ ve ‘’C’’ bazen birbirine karışır. Telefonu şarj ile değil ‘şarz’ ile dolar. Üstelik iki kelimeyi bir araya getirirken çok fazla geveler ve tekrara düşer. Yani puan Behlül’e gitti.
NEREDE NE YAPILIR
Behlül, Beşir dışında insanlara iyi davranır. İnsanların gönlünü hoş tutar. Firdevs Hanım’a bile çıkarları çatışmadığı zamanlar prenses gibi davranır. Kuzey kesinlikle çekilmezdir. Ne sempatiktir ne de sevimli. Bir büyüğü olan Ebru Sinaner’e bile bela okumuştur. Fiziken daha kalın Behlül, ruhen pek ince yani.
HANGİ MOTTO?
Son olarak Kuzey ve Behlül’ün mottosunu karşılaştırmak istiyorum. Behlül’ün mottosu tabii ki de her durumda vazgeçmediği ‘’Behlül kaçar’’. Mezar başlarında bile insanların acısıyla dalga geçer gibi söyledi bunu. Bazen bırakmak gerek Behlül’cüğüm. Güldük ama ciddi düşününce yapmasan iyiydi. Kuzey’in mottosu tahmin edersiniz ki ‘’Işoğu Gapamo, garanlıkda oyoyamam bon’’. Cemre ne yaptı çok merak ediyorum. Kuzey ile evlenip ışığı kapamadan nasıl uyuyor merak ediyorum. Sinaner Misafir Köşkü’ndeki rahatını bozduğuna üzülüyordur şimdi. Kuzey’in ışığı kapamayacağı belli çünkü. Yine berabere bir durumla karşı karşıyayız.
Kurt Seyit ne yapar bilemiyorum ama Kuzey’e karşı Behlül kazandı onu biliyorum.