Dile kolay 2002’den beri hiç kaçırmadan The Bachelor izleyen Binnaz Saktanber ve şovu daha yeni izlemeye başlayan Aytaç Kara yeni sezon The Bachelor’un reklamsız iki saat süren açılış bölümünü sizin için ‘Bir Erkek Bir Kadın’ tadında izleyip yorumladı. Buyurun sohbete...
Binnaz Saktanber: İlk Bachelor chatimize hosgeldin Aytaç. İlk sezondan beri bütün Bachelor, Bachelorette ve yan şovları izlemiş biri olarak “aileye hoş geldin” diyeyim önce. İnsan anlamadan hemen müptelası oluyor di mi?
Aytaç Kara: Hem de nasıl, hiç bu kadar olacağını düşünmezdim. Pembe dizi izliyormuşsun gibi; insan bırakamıyor da.
BS: Ben senelerdir manitaya Bachelor izletemedim. Bir erkekle geyiğini yapmak enteresan olacak. Senden "karşı takım" yorumları bekliyorum. Bir erkek gözünden nasıl buldun programı? Acayip seksist olmasının dışında?
AK: Tam 'seksist' diyecektim, sen deyince gerek kalmadı. Başlamadan önce düşünmezdim ama erkeklerin de sürüklenip kalacağı tarzda bir şey çıkarmışlar. Yalnız hep mi böyle bilmiyorum ama bu kızların yarısı sarışın olduğundan birbirlerinden ayrılmıyor, bir de bir o kadarı da salak resmen :)
BS: Hahaha ilk seksist yorumu da böylece yapmış oldun:) Bunu sistemimizden attığımıza göre bölüme geçelim. Bayağı Oscar havasında başladı bölüm. Bütün eski yarışmacılar kırmızı halıda resmi geçit yaptı. Bence en güzel an, Bachelor in Paradise’ı kazanan çiftten Lacy’nin evlilik tarihi sorulunca, "Düğün tarihine tam karar vermedik. 80/40 oranındayız," demesiydi. Programın IQ seviyesi hemen kendini belli etti.
AK: Bir tek benim o noktaya takılmamış olmama sevindim, hatta o kısmı geriye sarıp tekrar dinledim ve sonrasında gülümsedim. Kırmızı halı çok uzundu. Bazı yerlerde "Az susun be!" bile dedim çünkü sürekli bir bağıran biri vardı stüdyo öncesi. Bir de The Bachelorette ve Bachelor in Paradise'ı takip etmekten dolayı Andy-Josh ve Marcus-Lacy ikilisini hala çift olarak görmek hoşuma gitti.
BS: Yapımcılar bu sayısız program ve hayranlarına “Bachelor Nation” diyor. Sence bu dünyaya aşina olmayanlar için nasıldı açılış? Yeni izleyen birisinin konuya dahil olması zor değil mi? Ben bile kim kimdi karıştırıyorum bazen.
AK: Kesinlikle! Geçen sezon The Bachelorette izlemekten dolayı deneyimli olduğumu düşünmüştüm ama hiç etkili olmadı. Tamamen farklı bir hazırlıkları ve altyapıları varmış.
BS: Bu seneki kurbanlık koyunumuza gelelim. Bachelor’ımız çiftçi Chris namı diğer ‘Prince Farming’. Son Bachelorette Andy bunun Iowa'daki it ürümez kervan geçmez çiftliğine gidince "Bu iş zor, çok zor Yonca," diye şutlamıştı. Açılışta da Chris'in yaşlılar heyetiyle köy kahvesinde oturup "Iowa'da hiç kız yok, ben karı istirem," muhabbeti yapmasını izledik. Sence Chris bu işin altından kalkar mı yoksa kız komasına mı girer?
AK: Chris kesin 'kız komasına' girecek. Bölüm sonunda yayınlanan 'Sezon Boyunca The Bachelor'da' fragmanı da bunu haklı çıkardı. Aile değerleri diye diye program boyu beynimizin etini yediler resmen, ama görünen köy hiç de öyle durmuyordu.
BS: Andy’de 5’de kalkıp inek sağacak göz yoktu. Bu kızlarda o potansiyel var mı?
AK: Bu kızlarda hiç de öyle bir göz göremedim ben. İki-üçü olabilir ama gerisinde 'kendimi göstereyim' hali vardı. Bu adamın 'Iowa'nın tarlalarına getirmelik kız' aramak için burada ne işi var ya?
BS: Sanırım bayağı zengin bir çiftçi. Aile işlerinin başındaki Özcan Deniz gibi bir şey. Zaten Bachelor'da fakire kız çıkmaz.
AK: Doğru, adamın evini bayağı iyi tanıttılar; vardı bir ağa babası tipi adamda. O yüzden makine başında tarla sürer halinde bir gülümsedim.
BS: O işin Play Girl fantazi kısmı. Duş sahnesini de kaçırmadığını umuyorum?
AK: Kaçırmadım :) Tam beklediğim tarzda bir hareketti. 'Aile kurmak isteyen çiftlik adamı' portresini güzel dayadılar program boyunca.
BS: Gelelim kızlara. Ben ilk promo fotolarına bakıp elenecekleri söylemiştim sana. Haklı da çıktım :) O göz teması yapıcam diye neredeyse kör olan bale öğretmeni Amanda hemen elendi. Sence en manyaklar kimdi?
AK: Amanda kendi kaşındı. Onun dışında en manyaklar elinde mikrofonla şarkı söyleye söyleye Chris’e doğru gelen “gemi şarkıcısı” Kara; domuz burnu takan Nicole; striptizciden aşağı kalır yanı olmayan ‘WWE Diva’ (world wrestling entertainment, hani şu yalandan güreşen kadınların olduğu yarışma) Brittany ve yanında canlı kalp getiren Reegan. Sahi o neydi ya öyle?
BS: Sence Chris’in eleme seçimleri iyi miydi? Ben büyük beden mankeni kızın elenmesine sinir oldum. Politik doğruculuktan birkaç bölüm tutarlar diye düşünüyordum. Bir de önce kovboy botlarıyla gelip sonra üstünü değiştiren ve zom olan Tara vardı. Chris bayağı bir düşündü ama onu elemedi. Sence doğru mu yaptı? İlk date'te sarhoş olan bir kızı sen tutar mıydın?
AK: Elemeler mantıklıydı. Büyük beden modeli konusunda haklısın ama o kız sanki o gece oraya dursun diye getirilmiş gibiydi. Üç saniye mi gördük üç kelime mi ne konuştu, o kadar. Fazlası yoktu. Eurovision'da yarışıp da tuhaf tuhaf şeyler yapan kişiler misali gelenlerin gitmesine itiraz etmedim. Tara’ya bir şans verilmesine sevindim. Ama normalde olsa tutmazdım açıkçası; The Bachelorette’te Andy'yi izlerken erkeklerden birisi sarhoş olup havuza atlamıştı ve gayet gıcık olduydum kendisine.
BS: Bachelor'ın en sevdiğim yanlarından biri kimin deli kimin ‘kalıcı’ olduğunu fon müziğiyle duyurması. Hababam Sınıfı gibi, müzikten nerede güleceğimizi, nerede "ay çok romantik” diyeceğimizi anlıyoruz. Elenen kızlara ‘komikli’ müziği basmışlardı.
AK: Peki sence 15 kız varmış da öyle devam edeceklermiş gibi davranmaları, aslında da 30 kız olduğu gerçeğinin ortaya çıkması ucuz olmamış mı? Bachelor ne zaman 15'le yarıştı? Ben izleyici olarak 30 kişi olacaklarını çok önceden biliyordum; kızlar bir de şaşırmış numarası yaptılar.
BS: Ama ilk akşamdan kızları iki gruba ayırıp araya nifak sokmaları açısından faydalı oldu. Artık iki grubun düşmanlıklarını izleriz. Peki hepi topu iki saatte kızların acayip sahiplenici hale gelmesi? "Ben senden önce geldim," diye neredeyse saç saça baş başa gireceklerdi. Gerçek hayatta böyle şeyler oluyor mu?
AK: "Önce ben gördüm," durumunun hakim olduğu zamanlar oluyor tabii ☺ Nifak sokma açısından 'first impression rose' fikri de harika. Bir gecede 29 tane düşman birden kazanıyor kız.
BS: Chris bir noktada "I wish I was a polygamist" (keşke çok eşli olsaydım) dedi zaten. Her erkeğin rüyası mı bu?
AK: Çoğunun rüyası; erkek milleti -konu özellikle de kadınlarsa- aç gözlüdür.
BS: Favorilere gelelim. Garson Britt ilk gülü aldı. Tanışır tanışmaz öpüşecek gibi olmuşlardı zaten sonra da öpüştüler. İkisinin arasında gerçek bir çekim var gibiydi. Ama Britt çiftçi karısı olmak için biraz fazla makyajlı. Bence son üçe kalacak ama seçilen kız o olmayacak. Sence?
AK: Britt bayağı ilerleyecek ve bence de son anda tökezleyecek; zaten hep bir şaşırtmaca havası hakim sanki. Sezon fragmanı da gösterdi bunu. Aile değerleri dediler durdular, sonra da fragmanda "Chris bakire bir kızla birlikte olur mu acaba?" ya bağladılar. Aslında seks ve fantasy suite kısmını törpüle bu yarışma tam bizlik.
BS: Bu arada bir Bachelor Fantasy League bile varmıs. Ben oynayacak olsam favorilerim Britt, chiropractor asistanı Becca, makyaj uzmanı Megan, kozmetikçi Jade ve Kelsey olurdu. Senin favorilerin kim?
AK: O kadar çok ve benzerler ki ayırabilmek için kanalın sitesine girdim. Britt, Kelsey, Jade benim de gözüme takılanlar oldu. Becca da kalır bayağı. Kaithlyn ve Jillian da cat-fight veya fettanlık falan olsun çabuk gitmezler.
BS: Tek başına mı izliyorsun? Arkadaşlarından dalga geçen oldu mu “olm bu da izlenir mi” diye? :)
AK: Genelde tekim, evet. Ama saklamıyorum. Bu Tarz Benim sonrası işler değişti artık. En olmadık insanlar, ki içinde bir sürü erkek de var, izlediğinden "Evlilik yarışması izliyorum," daha kabul edilebilir oldu. Zamanlamam iyi geldi galiba.
BS: Evet bana da chat yapacak biri çıkmış oldu. ☺ Chris'in dediği gibi "Aşk tohum ekmek gibidir, ne çıkacağını bilemezsin.” Sanırım bu tarım atasözlerinden daha çook duyacağız sezon boyunca. Bol hasatlı sezonlar hepimize. :)