Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Alp Kırşan’ın kelimeleri Serenay’ın dansından çok daha müstehcendi

Survivor All-Star’da birleşme partisi yapıldı, herkes giyindi süslendi, ellerinde renkli içkilerle deniz kenarında yaptılar dedikodularını. Birleşme partisi normalde Survivor’ın en sevdiğim kısmı, çünkü oyunlar değil çıkan ve çıkma ihtimali olan kavgalar için izliyorum programı. Doğal olarak da, insanların alternatif gruplar oluşturup uzun uzun birbirlerini çekiştirmeleri anlamına gelen Birleşme Partisi de benim için adeta bir saadet vesilesi. Ama dün, yarışmacılara Yok Böyle Dans oynatılan kısımda o kadar canım sıkıldı ki, çekiştire çekiştire partiyi yazma hevesim uçtu gitti adeta. Hayır, Serenay’ın ve Nadya’nın danslarının dörtte üçünün kesilmesi değil canımı sıkan. O da sıkardı da, rutin bir uygulama olduğu için her seferinde ona takılmayı bıraktık sonuçta. Asıl moralimi çok çok bozan, Alp Kırşan’ın, her dansın sonunda yaptığı bel altı imalar, ima da değil aslında, açık açık kurduğu ve bana göre Serenay’ın dansından çok daha müstehcen olan cümlelerdi.

Çocuklar gibi şendilerse demek.

Dans partnerleri kilolu olan erkek dansçılara “altından kalkamadın” demeler mi ararsınız, zayıf partnerler için “daha çok şeyler yapılabilir” cümlelerini uçuşturmak mı istersiniz, hepsi oradaydı. Belki o bunların hiçbirini kastetmemiş olabilirdi ve ben içi fesat bir insan gibi görünebilirdim, eğer yaşadığımız yer Finlandiya olsaydı tabii. Ama bir dansın müstehcen bulunabildiği bir yerde, kadınları son derece aşağılayan bu şakaların kimseyi yayından çıkarılacak kadar rahatsız etmemesi beni çok üzüyor açıkçası. Gönül ister ki bu laflar akıldan bile geçmesin ama o gerçekçi olmaz elbette, en azından toplumsal bir hassasiyet görmek isterim. Toplumsal hassasiyeti Survivor’da mı arıyorsun, derseniz, evet arıyorum. En çok izlenen program neyse, orada bunu aramak çok normal bana kalırsa. Nihat Doğan’ı attığı bir tweet’ten ötürü adaya götürmemek neyse, programın sunucusuna şakalarının dozunu ayarlamasını söylemek de aynı şey çünkü.  Ama söz konusu erkek erkeğe şakalaşma olduğunda anlaşılan, önlerinde durma ihtimalimiz yok.

Yok mu böyle dans?

Partiden önce Var Mısın Yok Musun oynamaları güzel fikirdi yarışmacıların, bir anda ben bile dejavu içinde buldum kendimi, o kadar uzun yayınlanmışsa demek Var Mısın Yok Musun. Bu hafta adalar birleşiyor ama takımlar birleşmiyor, partide başlayan alternatif grup kurma çalışmalarının etkilerini izlemeye başlayacağız ilk günden. Partide Merve Aydın - Sahra samimiyeti dikkatimi çekti, Anıl’sa Turabi ve Hilmicem’le arkadaş olmaya başladı. Tabii Merve Aydın’la Anıl arkadaş ve Turabi’den nefret ediyor, bakalım o iş nasıl yürüyecek. Nadya’nın yeni adadaki kızlarla da anlaşacağını sanmıyorum, Hasan’la Doğukan’da dostluk potansiyeli var. Bekleyelim, görelim.

1 2 3
Zeynep Gönenli
29/04/2015 15:08
YORUMLAR




DİĞER HABERLER