Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Alice Müzikali: Bir kendi sesini bulma hikâyesi

Merakla beklenen Alice Müzikali 7 Şubat 2019 akşamı Zorlu PSM’de ilk gösterisini gerçekleştirdi. Başrolünü Alice rolüyle Serenay Sarıkaya’nın üstlendiği müzikalde Enis Arıkan, Ezgi Mola, Şükrü Özyıldız, İbrahim Selim ve Merve Dizdar rol alan başlıca oyuncular.

Satışa çıktığı andan itibaren biletleri tükenen,  BKM, Zorlu PSM ve id ortak yapımı olan müzikalin metinleri iki parlak kalemin ürünü; Aylin Alıveren ve Murat Uyurkulak.  Yönetmen Serdar Biliş ve koreografi efsanevi Beyhan Murphy’nin eseri.

Lewis Carroll’un tavşan tüneli destanı öyle bir memba ki,  sayısız şarkı, tasarım, kıyafet, tablo, oyun, dizi, film aklınıza hangi yaratıcı iş gelirse artık hepsi için bir çıkış noktası. Dün perdelerini açan, büyüleyici efektler kadar yeteneklerin de parladığı Alice Müzikali ise bu dünyanın çok heyecan verici bir yorumu.

Annesinin babasının kendi arasındaki tartışmalarından, okulundan bunalan tüm yaşıtları gibi odasına gidip bilgisayarının başına oturan Alice, bir linki tıklıyor ve ondan sonra bilinçaltının dehlizlerinde kaymaya başlıyor. -Beyaz tavşanın peşinde- İşte orada kim isterse olabiliyor,  artık onu görmezden gelen, küçümseyen anne babası, okulda sinir olduğu o kız yok.

Orada Harikalar Diyarı var, gizemler, halüsinasyonlar, meraklar, tuhaflıklar gırla. Alice kendine bu dünyada bir yer ve kimlik arıyor ama büyük ama küçük. O bahçe çok renkli, çok deli, içinde bir sürü şey oluyor ama bu dünyanın gerçeklikleri de var orada. Yetişkin dünyasının bir yansıması var, arkadan vuran tipler var, yolunu şaşıranlar var; sahiden kafa karıştırıcı bir yer. Ama Alice burada yolunu bulmak için gerekli donanıma sahip.

Serenay Sarıkaya şarkı söylüyor, ukulele çalıyor, deliler gibi dans ediyor, iplerin üzerinde oradan oraya uçuyor. Öyle iyi bir performans ortaya koydu ki beni 18 yaşında kendini arama yolculuğuna çıkmış korkusuz, özgür ve meraklı bir genç kız olduğuna inandırdı. Serenay Sarıkaya, rakipleri güvenli alanlarından çıkmayı akıllarına bile getirmezken, tüm konforunu bırakıp böylesi zor ve iddialı bir projeye girme cesaretini gösterdiği için bile alkışı hak ediyor. Üstelik rolünün altından hakkıyla kalkmış, sahnede parlıyor.

Şapkacı (Mad Hatter yani) Şükrü Özyıldız’ı bugüne kadar hep ciddi rollerde ve efendi bir çocuk olarak gördüm, meğer ne dansçıymış, ne eğlenceli bir tipmiş, bilmiyordum.  Alice’i çay partisi yerine underground bir estetik kullanarak kulübe yollamaları, Alice’e yazan kulüp ortamlarının çapkın çocuğu Şapkacı, arkadaşlarıyla birlikte eğlenirken onlara da şampanya ısmarlamayı unutmayan eğlenceli Alice çok hoşuma gitti.  Bu dünyada korku yok, çocuklar gibi merak etmek ve eğlenmek var çünkü.

Tavşan rolündeki Enis Arıkan çok enerjik ve eğlenceli bir açılış yaptı. Gösterinin başında, alacağınız görüntüyü alın ondan sonra telefonunuzu kullanmayın diye tatlı tatlı rica etti. Tabii ne mümkün. Ama şunu da söylemem lazım ki yanımda ekranıyla gözümü kör eden instagram müdürü kadın bile bir zaman sonra telefonunu çantasına koydu.  O bile konsantre olabildiyse, gösteri salondaki herkesi sardı demektir. Ama esas bence siz Enis Arıkan’ı tırtıl olduğu zaman görün! Bu kadar mı eğlenceli bir trip sahnesi oynanır?

Sahneye kırmızı lateks üstü, kabarık kırmızı eteği ve topuklu çizmeleriyle kırmızı bir vespayla gelen, paranoyak ve hiddetli, canını azıcık sıkanın kellesini uçuran Kupa Kraliçesi rolünde Ezgi Mola bir harika. Aynı zamanda Alice’in annesi rolünü de canlandıran Ezgi Mola ne yazık ki bu başarısını şarkı söylerken gösteremedi. Tek bayılmadığım performans ise Cheshire Kedisi (Merve Dizdar) oldu. Kedi ve Kraliçe iyi şarkı söyleyemediler, açıkçası şarkıları bir an önce bitsin istedim.  Gelecek oyunlarda belki daha iyi odaklanır şarkısına Ezgi Mola.

Alice Müzikali’nin Ayşegül Alev’in kostümleri, Gamze Kuş’un sahne tasarımı,  Cem Yılmazer’in akıcı ışık tasarımıyla prodüksiyon standartları son derece yüksek.  Nefesini tutup, sonuna kadar merakla büyülenmiş gibi izlliyor insan.

“Kimsin sen?” Alice kime rastlasa ona bu soruyu soruyor. Üstelik tırtıl,  ona pek yardımcı olmuyor, bu sorunun yanıtını kendi bulmak zorunda. Alice’in hayatı da tıpkı bizler gibi seçimlerle dolu, bunları deneyimledikçe olgunlaşıyor, farklı durumlarla nasıl başa çıkacağını öğreniyor.  Kraliçeyle karşılaşmaktan korkmuyor, korkularıyla yüzleşiyor ve büyüyor.

Alice insanı yerine mıhlıyor, çünkü tıpkı bir rüya gibi tanıdık olanla acayip olan yan yana. Harikalar Diyarı’nda hayat tıpkı zihnimiz gibi, kafamızdaki düşünceler gibi akıyor;  büyüyor, hafifliyor, küçülüyor ve bükülüyor. Bir tuhaf şeyin ardından bir başka tuhaflık geliyor. Çoğunlukla bunlar pembe ya da yaldızlı. Ayrıca zebralar da var.

 

DEFNE AKMAN

*Alice Müzikali Zorlu PSM’de sahneleniyor. Haziran’ın ikinci yarısına kadar bütün biletler satılmış durumda.



YORUMLAR




DİĞER HABERLER