Deney tahtasına dönen izleyicilere büyük hayal kırıklıkları ve şaşkınlıklar yaşatan bu yıl içinde ekran başına geçtiğimize pişman etmeyenler de vardı elbet. İşte 2017'de ekranın en şık hareketleri top beş:
1. Platformların sürprizleri: Taptaze platformların bize neler sunacağını merakla beklerken bitirmiştik geçen yılı. BluTv'den Masum geldi önce. Şahane bir kadro, sağlam bir senaryo, iyi yönetim. Bayıldık. puhutv'nin Fi'si uyarlandığı kitabın çok ötesine geçmişti, şaşırdık. Sürükleyici, sıra dışı hikayelerinin yanı sıra hem genç hem de usta oyuncular resmi geçidi olan YediYüz de BluTv'den geldi, sevdik. Netflix sinema dünyasına da resmen adım attı bu yıl, festivallerden hemen sonra merak ettiğimiz filmleri izlemeye başladık, çok sevindik. Fakat bu alanda en şık hareket yine BluTv'den geldi, yılın en iyi dizilerinden birini, The Handmaid's Tale'i hiç geciktirmeden ve aksatmadan yayınladı, ne diyeceğimizi bilemedik.
2. National Geographic'in dizi yapmaya başlaması: Bizde işler biraz karışık olsa da içinde bulunduğumuz döneme boşuna 'televizyonun altın çağı' denmiyor. 2001'de kurulan National Geographic kanalı bile 15 yılı devirdikten sonra Einstein'ın belgeselini yapacağına, dizisini yapmaya karar verip, işin ustalarına başvuruyor. Dizinin yapımcısı ve ilk bölümünün yönetmeni Oscarlı Ron Howard. Hikayenin sağlamlığı ve kanalın seçkin izleyici kitlesi işi kabul etmesini sağlıyor. Geoffrey Rush, Emily Watson ve Johnny Flynn gibi oyuncuların rol aldığı 10 bölümlük Genius. yani Deha. böyle çıkıyor ortaya işte. 2018'de yine Ron Howard'dan Antonio Banderas'lı Picasso gelecek.
3. Game of Thrones'un ABD ile aynı anda yayınlanması: Öyle önemli bir şey ki bu, "Bir gün sonra izlesen ölür müsün?" demeyin hemen. Game of Thrones izleyicisi anlar bunu bir tek. Başlarda böyle değildi ama son yıllarda sosyal medyanın da gazıyla, tuttuğunuz takımın çok önemli bir maçını izlemek gibi artık bir GOT bölümünü izlemek. Hayır mesele sadece izlemek olsa, neyse; bütün GOT hayranlarının dizi başına oturana kadar 'spoiler yememe' mücadelesi var artık. Yedinci sezon finalini resmi rakamlara göre 16.5 milyon kişi izlemiş. Digiturk'un bu büyük coşkuya katılmamızı sağlaması gerçekten şık bir hareketti.
4. İçerde'nin spor salonundaki finali: İçerde farklı bir finale imza atmaya karar verdi ve izleyicilerini bilet satın alarak finali birlikte seyretmeye davet etti. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Spor Merkezi'nin 2000 kişilik Anadolu Salonu'nu hıncahınç dolduran izleyiciler, bu daveti memnuniyetle kabul edenlerdi. Sahnesiyle, konseriyle, şık şıkırdım oyuncularıyla, bölümden hemen önceki canlı yayınıyla coşku dolu olan gecede final de bütün izleyicilerin adalet duygusunu tatmin eder cinsten olunca, salonda sanki şampiyonluk maçı sevinci yaşandı. Üstüne de geceden elde edilen gelir MiKaDer-Minik Kalplerle Elele Derneği ve İçerde Spor Rehabilitasyon Merkezi’ne aktarıldı.
5. Tadına doyulmayan bazı oyunculuklar: Çok uzun bir aradan sonra Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ile ekrana dönen Olgun Şimşek bu yılın en güzel sürprizlerinden birini yaptı. Vücut dili, konuşma tarzı, giysileri 'masa' üyelerinden çok farklı ama hiçbirinden aşağı kalır yanı yok Kimsesiz Yaşar'ın. Sevilen karakterlerini öldürmekte GOT'la yarışan EDHO umarım hemen kesmez biletini. Aslıhan Gürbüz'ü ise birbirine tamamen zıt iki karakteri canlandırırken izledik bu yıl: Bodrum Masalı'nın mağrur, mesafeli, zarif, hakkaniyetli Maya'sı ile Ufak Tefek Cinayetler'in fokurdak, bakımlı, cıvıl cıvıl ve kötü Merve'si, neredeyse çağımızın Sophia Loren'i. 2018'de de gözümüz üzerlerinde olacak.