Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
2014 Oscar tahminleri

AAAAAREEEE YOUUUU READYYYY-İİİ-İİİ-İ diye şarkı vardı biz küçükkene, lunaparklarda falan çalınırdı. Var mı o hala yoksa çok mu doksanlar? (Editörün notu: Biz onu İbrahim Tatlıses’in 2007 tarihli Ağrı Dağı parçasının remix girişi olarak da biliriz: “Leydiyiz en centılmını, mını ha, van, tu, tiri, foro, ar yu rediiiii?”) Neyse biz Timbaland feat. The Hives- Throw It On Me açalım onla yürürüz. Eh, Oscar gecesi de lunapark gibi, atlıkarınca, dönme dolapla başlar hepsi, en enteresan radara kadar yolu var.

Lunapark host’u Ellen DeGeneres ise güvenli seçim. Bana kalsa bütün ödül törenlerini Ricky Gervais sunmalı ama akademinin “Çok ağırız vesselam” algısına çok ters. Ellen’ın 2007’de özellikle Scorsese ile fotoğrafını Spielberg’e çektirmesi Oscar tarihinin en epik anlarından biriydi. Kim çarpışan arabalara Spielberg ve Scorsese’yle binmek istemez ki? Gülümsetir ama güldürmez kısaca.

SADEDE GEL! diye bağıranları duyuyorum. Azıcık daha serbest çağrışayım. Eğer ülkemizin bahis kurumu İddaa ve türevleri Oscar’lara bahis açsa şu tür kategoriler görecektik: Jennifer Lawrence Kırmızı Halı’da photo bomb yapar mı? (Evet.) Sahneye gülle üstünde giren olur mu? (Evet.) Jennifer Lawrence sahneye çıkarken düşer mi? (Hayır.) Lupita Nyong’o gecenin en güzel kıyafetini giyer mi? (Evet.) Pharell sahnede devasa şapkasını giyer mi? (EVET.) Ellen Degeneres sahnede elbise giyer mi? (Hayır.)

Tamam tamam hadi ödüllere geçelim.


EN İYİ BELGESEL

Kim Kazanır: Ortada bir Searching for Sugar Man yok belki ama The Act Of Killing’i izleyip etkisinden çıkabilen varsa beri gelsin. Gerçi Akademi fazla vulgar bulduğu filmi es geçip klasik “Biz kültürlü beyazlar sizin belgesel çabanızı çok takdir ediyoruz,” deyip The Square’e verebilir ödülü. Benim oyum yine de The Act of Killing’e.

Kim Kazanmalı: Hobbes The Act of Killing’i izlese haklı olduğuna bir kez daha kanaat getirmekle kalmaz muhtemelen bunalıma girerdi. Bir belgeselden umduğunuz ne varsa kafanıza vura vura anlatıyor Oppenheimer. Hiç geri çekilmiyor, çizgisinden sapmıyor en sonunda da insan ırkından soğutuyor.


EN İYİ YABANCI FİLM

Kim Kazanır: The Great Beauty overratedlık konusunda American Hustle’la yarışır. Biri bana o filmin niye iki buçuk saat sürdüğünü anlatmalı. Eleştirdiğin nokta tamam, sanat peşinde koşma çaban tamam, güzelliğin peşinde koşma çaban tamam, bu dünyada bulamamana da tamam ama niye bunların her birini bitmek bilmeyen planlar ve birbirinin aynısı sahnelerle anlattın ki? Ama ağır favori, yapacak bir şey yok.

Kim Kazanmalı: DR. HANNIBAL LECTER! Yani The Hunt. Her anıyla her duygusunu izleyicisine geçirebilen çok güzel kotarılmış bir film, abartılı sahnelere gereksiz oyunculuklara yer yok, sizi alıp götürüyor sadece.


EN İYİ ANİMASYON

Kim Kazanır: Frozen’ın rakibi yok. Animasyon tarihinin en eğlenceli karakterlerinden biri Olaf ve Kristen Bell’in müthiş sesi ve seslendirme yeteneği şahane bir izlencelik sunuyor. Yeri gelmişken ülkemizde animasyonları dublajsız izleyebileceğimiz bir zaman gelecek mi?

Kim Kazanmalı: Frozen


EN İYİ KURGU

Kim Kazanır: Gravity favori ama kurgudan çok yönetmenlik harikası diye es geçilebilir. 12 Years A Slave bu ödülü ıskalarsa En İyi Film’i alma şansı zora girer. Tom Hanks’in adaylık çıkaramaması Akademi’nin elini filme ödül verme konusunda zorlayabilir. Yine de Gravity kazanır.

Kim Kazanmalı: Captain Philips son 15 dakikasının hatırına başka hiçbir ödül alamasa da En İyi Kurgu’yu almalı.


EN İYİ UYARLAMA SENARYO

Kim Kazanır: 12 Years A Slave. Solomon Northup’ın hikayesi film olmak için doğmuş. Bu kadar profesyonelce bir cümle yazdığım için utandım kendimden. Devam ediyorum.

Kim Kazanmalı: Tamam, hikaye can alıcı ama iyi uyarlandığına emin miyiz? Ya da Scorsese’nin kariyerinin bu döneminde kötü senaryo tercihi yapabileceğini düşünen var mı? Sezonun en iyi iki filminden biri -diğeri sonra- eve yine ödülsüz dönebilir ama bu ne senaryosunun ne de yönetmeninin suçu. (Evet, sana diyorum Akademi bakma öyle ters ters.)


EN İYİ ÖZGÜN SENARYO

Kim Kazanır: Spike Jonze çağımızın en özgün senaristlerinden biri, bu gerçek. Her de toplum eleştirisi noktasında ustaca kotarılmış bir senaryo, yalnız çok önemli bir soru var: Gerçekten senaryo özgün mü? Filmi izlerken “Ee Black Mirror bu?” demeyen var mı aramızda? Konuyla ilgili yayınlanan tonla makale ve senaryonun yaşlı Akademi üyelerine hitap etmemesi sürpriz şansı doğuruyor. Oscar tarihinin 10 adaylık alan en kötü filmi American Hustle gecenin ilk sürprizini yapar.

Kim Kazanmalı: Hem büyüme hem küçülme, iletişim problemleri ve jenerasyon farkını yine müthiş bir yol hikayesine dönüştüren Alexander Payne’in Nebraska’sı bağımsız film değil de stüdyo yapımı olsa bu ödülü kimselere bırakmazdı.


EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU

Kim Kazanır: Tatlı, şirin, sempatik, güzel, seksi. Sakin olun sadece Hollywood’un It Girl’ünün özelliklerini saydım. Sinema sektörü, özellikle de Hollywood algı yaratmak ve algı bükmekten ibaret değilse nedir ki zaten? Yeni projeleri de Jennifer Lawrence. Hepimiz ne müthiş bir oyuncu olduğunu kabul edene kadar çektiği en dandik filmle bile ödül almaya devam edecek. Ama beni daha ele geçiremedin Hollywood. Şansımıza kadın hakikaten sempatik de nefret edilmiyor en azından.

Kim Kazanmalı: Son yılların en müthiş oyunculuk performansını gösteren birinin yanında “Bu da ne kötü oyuncuymuş be!” dedirtmemek çok büyük başarı. Lupita Nyong’o ve J-Law arasında Sally Hawkins’in hiç şansı yok fakat övmeden geçmeyelim.


EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU

Kim Kazanır: Gecenin tahmin edilmesi en rahat ödüllerinden birini Jared Leto rahat kazanır. Sanatı için acı çekme, aşırı kilo verme, ağır makyaj hep Akademi’nin sevdiği hikayeler.

Kim Kazanmalı: Iıııı, bilmem? Bradley Cooper’la Jonah Hill’in aday olduğu bir kategori sonuç olarak. Fassbender Leto’dan daha etkileyici ama kimseyi uçurduğunu sanmıyorum. Barkhad Abdi’nin limuzin şöförlüğü hikayesi de ilgi çekici fakat Tom Hanks filme damga vurmuş. Ödülü ben veriyor olsam (Bunu bi’ düşün Akademi.) Rush’ın Daniel Brühl’ü kimseye kaptırmazdı.


EN İYİ KADIN OYUNCU

Kim Kazanır: Cate Blanchett dışındaki adaylara da bahis açılmış. Güldürdünüz.

Kim Kazanmalı: Blanchett. “Ama Amy Adams?” diyenle bozuşuruz. Blue Jasmine’i izleyip Cate Blanchett’in etkisinden kurtulabilmek mümkün değil.


EN İYİ ERKEK OYUNCU

Kim Kazanır: İzin verirseniz şu yazıda bir kez olsun duygularımın mantığımın önüne geçmesine müsaade edicem. Leonardo Di Caprio’nun Oscar kazanma vakti geldi. Scorsese’yi çok uzun süre boşladın aynısını fetiş oyuncusu Leo’ya da yapma Akademi. Geçen sene o ödülü Christoph Waltz’a vermeyecektin Akademi. O Titanik’teki babyface’ten bahsetmiyoruz artık Akademi. Kendine gel Akademi.

Kim Kazanmalı: Di Caprio’yu yeterince övdüğüme göre geçiyorum.


EN İYİ YÖNETMEN

Kim Kazanır: Gravity’nin senaryosuyla ilgili eleştirilere katılmasam da eleştirenleri anlayabiliyorum, ancak Alfonso Cuaron’un sinemada çığır açtığı kesin. Enteresan ve başarılı filmografisine bir yönetmenlik harikasını da ekleyen Cuaron benim gibi Harry Potter nerd’lerinin gönlünde zaten serinin en iyi filmini çekerek taht kurmuştu, en büyük projelerin bile altından rahatça kalkabileceğini de gösterdi. Net favori.

Kim Kazanmalı: Scorsese’nin aday olduğu bir kategoriye başka birinin adını yazmak benim adıma çok enteresan. Ama Cuaron’un vizyonu tartışılmaz.


EN İYİ FİLM

Kim Kazanır: Çoğu zaman En İyi Film kategorisi en belli kategoridir fakat ortalık karışık. 12 Years A Slave ödül sezonunu çok iyi geçirdi ancak momentum kaybetmiş durumda. Hollywood çevrelerinde Gravity’nin senaryosu insanların kafasına yattıkça ön plana çıktığı konuşuluyor. American Hustle her zaman sürprize aday. Adaylar arasında en iyi filmler ise Wolf of Wall Street ve Nebraska. Akademi Cuaron’u yönetmenlik ödülüyle onurlandıracağı için 12 Years A Slave biraz daha ön planda.

Kim Kazanmalı: Inside Llewyn Davis. Aday değil farkındayım. Üstünden zaman geçmiş olsa da her sahnesi aklıma kazınmış. Benim gözümde bir film için daha büyük övgü yok. 50 ayrı dizi ve filmin anlatmaya çalıştığı “ortaklık” hikayesini hem de bir ortağı sadece sembolik kedilerle ve gitarlarla kotarıp müthiş bir film çıkarmış Coen’ler. Bundan 10 sene sonra bu film sezonundan aklıma gelecek ilk film Inside Llewyn Davis olacak. Bu ödül demek değilse ne demek açıkçası bilmiyorum.

 

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER