Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Yerin altındaki karanlık
Sezon: 1 Bölüm: 2

Jeneriği uzun tutmamaları iyi olmuş.

Yeni Constantine’a hoş geldiniz. Ama bu yeni Türkiye gibi bir şey oldu. Bu bölümde yazıma ne isim koysam diye düşünmedim, çünkü bölüm başından sonuna kadar isminden uzak bir hava yaşattı. Şöyle ki bölümün adı “Yerin altındaki karanlık”, ancak bölümün neredeyse tamamı aydınlıkta, gündüz vaktinde geçti. Gece olsa ne olurdu diye sormadan geçemeyeceğim.

Bölümün hikayesi ne olduğu belli olmayan ilk bölümden bile geri kaldı. Öç almak isteyen madenci hayaletleri desem sanırım yeterli bilgiyi vermiş olurum. Madencilerin şeflerinden biri eve gelip duşa gittiğinde bir şeyler olacağını anladım. Önce su kahverengi oldu, sonra durdu ve duş başlığına bakan adamı ejderja gibi yaktı. Ne bu şimdi? Constantine? Neyse, devam edelim.

Chas, ölümsüz gibi bir karakter dedik. Adam Pensilvanya’da aranıyor diye gelemem dedi, gelmedi. Kesin başka yerlerde de aranma durumu çıkacak. Hani karnına elektrik hattı girse de dosttunuz, nerde yoldaşlık? Hiç anlamadım. Manny? Ondan hiç haber alamadık. Herhalde izinliydi bu hafta. Anlaşılan sezon içinde birer bölüm görünüp kaybolacak. Ona da tamam. En azından Zed’le tanıştık, sanırım o yüzden diğer karakterleri yedek kulübesinde oturttular. İnsanlara ve eşyalara dokunarak hatıraları ve deneyimleri görebilen bir kız Zed. İşte John’u görüp duruyormuş, çizimler yazmış deli gibi. John da madenci olayı için kasabaya gelince yolda tesadüfen çarpıştılar. Birkaç flört gibi birbirlerini atlatmalar, şu bu derken anlaştılar işte. Zed de en az John kadar ukala. Başka türlü anlaşamazlardı zaten. Ha bu arada Zed, John’a ya da ona ait bir eşyaya dokunmadan onu nasıl çizdi, senaristler o kısmını düşünmeyiz diye düşünmüşler diyerek atlıyoruz.


Karşınızda Zed.

Madenci olayı dedik, hikayeyi tamamlayayım. Maden daha önce kapatılmış, bu şirket de yeniden açmış. Devam edilmemesi gerekirken kazmaya devam ediyorlar anlayacağınız. Burda madenci efsanesi devreye giriyor. Madenciler sesler geldiğini söylüyor, yani ölenlerin hayaletleri onları uyarıyor devam etmesinler diye. Maden şirketi bunu önemsemiyor, bu hayaletler onların peşine düşüyor, cezalandırıyor işte. Keşke ülkemizde de olsa böyle bir şey.

Peki bu olayda John Constantine ne yaptı? Madende hayaletle konuştu, Zed’e bir üçgen çizdirdi, puf! Hayalet geri çekildi. Ardından madeni dinamitle çökertti. Bunlarla bitmedi. Bu hayaletler normalde yeryüzüne çıkıp kötülük yapmazlarmış, bunun kaynağına gitti. O da yanan adamın çingene olduğunu söyleme gereği duyan (biliyorsunuz ki çingenelerden başkaları büyü, hayaletli işler vb. yapamıyor) kadın. Kocasına olan nefretine böyle çözüm yolu bulmuş. John, kadının karşısına çıkınca kadın da hayaletleri onun üstüne saldı. Bu sırada şapkadan çıkan tavşan gibi ölen kocasının hayaleti bir anda çimlerden çıkıp kadını götürdü, John da paçayı kurtardı. Tek karanlık sahne bu sahneydi, kayıtlara geçebilir. Yerin altındaki karanlık, günün aydınlığında işbaşında :)


John, madende incelemelerde bulundu.

Bu kadar potansiyeli olan Constantine için arkadaşlar arasında anlatılan korkulu hikayelerden bile hafif kalan bir ‘karanlık’ hikayeye sahip bir bölümdü. Kayıp mı evet, Constantine için büyük bir kayıptı. Böyle bir bölüm sezonun ortasında doldurmak için bile olmamalıydı. Diziye bağlanmak isteyenleri daha ikinci bölümden uzaklaştırabilecek kapasiteydi ama. Reytingler geçen haftaya göre düştü. Bu seviyede de kalamazsa Constantine’ın geleceği pek parlak görünmüyor.

Yazı dışı detaylar

- Açılış jeneriği eh işte. Ben biraz sadelikten yanayım belki de ama ilk bölümdeki gibi ‘Constantine’ yazısı yeterli olur diye düşünüyordum.

- John bir ara sigara içecek gibi oldu. Vazgeçti, ama ilerleyen bölümlerde içecek izlenimini verdi. En azından cebinde sigarası var.

- John, geçen bölümün sonunda yalnız takılırım havasındaydı, Zed’le ortak çalıştı, çalışacak.

- John, otellerde her zaman balayı süitinde kalıyor (Gerçekten bölümde bunun üstüne basılmasa olmazdı).

- Korkulu sahneler: Yok ki.

- Maden şirketleri dünyanın her yerinde aynı. En azından sahipleri öyle. Ama ölüm hiçbir mesleğin fıtratında yok.

- Chas, işten kaytarma! Manny sen de!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR