Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Yeni hikayelere yelken açmanın tam zamanı!
Sezon: 1 Bölüm: 17

Resim yapmak kontrolün bir metaforudur!

Bu bölüm dizi için tam bir milat oldu kanımca. Bilmiyorum sizler izlerken neler hissettiniz ama ben tamami ile başka bir dizi izliyormuşum hissini aldım.

16. bölümde Rebekah'nın gitmesi ile Klaus'un da dediği gibi artık yeni hikayelere yelken açmanın zamanı gelmişti. Her ne kadar Rebekah'nın (Claire Holt) gitmesine üzülmüş olsam da dizinin hikayesi açısından çok hoş bir ilerleme oldu. Bu arada bir bilgi vermeden edemeyeceğim, geçtiğimiz haftasonu yapılan Paley Fest'te Claire Holt Rebekah'nın hikayesinin tam anlamı ile bitmediğini ve kendi seçimi ile diziden bir süre ayrıldığını ancak aradan sonra geri döneceğini söyledi. Umarım ikinci sezonda döner ve yeğenini görür.

Baştan başlamak gerekirse eğer, dizinin ilk dakikalarında Hayley ve sürüsünü Bayou'da lanetin etkisini kaldırmalarını kutlarken görüyoruz. Onlar lanetin kalkmasını kutlarken biz izleyenler de (en azından kendi adıma konuşayım) kurt adamların ekranlara getirdiği izleme zevkini kutluyorduk. Açık söylemek gerekirse bu diziyi izleyene kadar kurt adamları çok sevmezdim. Her zaman vampirlerin daha havalı ve üstün olduklarını düşünürdüm ki, bu dizi ile kurtlar ve Klaus'un vurguladığı kurtların birlik beraberlik içinde aile ve sürüleri için yaşaması daha çarpıcı gelmeye başladı. Hayatında ailesinden hiç kimseyi görmemiş ve onlar tarafından evlatlık verilmiş olan Hayley bile kurt yanının verdiği bu aile sevgisi ve sürü olma isteği ile ailesini bulup laneti ortadan kaldırdı. Bölüm içersinde Klaus'un Jackson'a dediği gibi vampirler doğaya ve toplu takılmaya aykırı olarak doğmuş varlıklar. Vampirler biraz tek tabanca! Sanırım vampirlerin içinde aileye, birliğe önem veren bir bizim orijinallerimiz var! Onlar da babaları Mikael yüzünden harap olmuş ve yaralanmışlar...

Kurtlar lanetin kalkmasını kutlarken Elijah da şehri kurtarmanın peşindeydi. Ancak hesaba katmadığı birileri vardı ve bunun az kalsın ortalığı karıştıracağına şahit olduk. Bana göre Elijah bu işten öyle çabuk yırtamayacak. Şu an her şey süt liman zannetse de ilerleyen bölümlerde hatta çokta uzak da değil, gelecek bölüm ortalığın fena halde karışacağını şimdiden söylesem yeridir. Hazırlıklarınızı yapın, geriye kalan iki orijinalimiz 15 Nisan'da büyük bir tartışmanın içine girecekler! Hem de Hayley ve kurtlar yüzünden.

Bölüm içinde Elijah kurtları şehrin barışı için düzenlediği, tüm ırkları kapsayan toplantısına çağırma girişiminde bile bulunmazken Klaus'un kurtları ittifağı olarak görmesini izledik. Klaus gerçekten izlediğimiz gibi kurtları önemsiyor mu yoksa yine aklında milyonlarca tilki mi dolanıyor, tam bir muamma.

Gelelim Elijah'nın kurtları davet etmemesinin diziye getirdiklerine; şehirde bir takım insanların toplanıp şehir için anlaşma yaptığını öğrenen Hayley, soluğu kilisede aldı ve tavrını net bir şekilde ortaya koydu." Kurtlar olmazsa barış da olmaz!" Çok haklısın Hayley demek istiyorum, izniniz olursa. Ne demek herkesi toplayıp barış anlaşması yaparken kurtları şehre davet etmemek? Sanırım herkesin unuttuğu şey kurtların da bu şehrin bir parçası olduğu. Hatta yüce kurt soyumuzun kraliyet ailesi bile New Orleans'ta yaşıyormuş bir zamanlar.


Şerefe kardeşim, yeni kurulan şehrimize!

Asıl ilginç olan ise bu sırada Klaus'un neler yaptığıydı. Şehir yeniden kurulurken (ya da yıkılırken mi deseydik acaba?) Klaus yeni cadımız Genevieve ile gönül eğlendirip resim yapma derdindeydi. Ancak Hayley'in de Elijah'ya dediği gibi bu hiç hayra alamet değil. Çünkü Vampir Günlükleri’nin dördüncü sezon 16. bölümü yani mucizevi bebeğimizi yaratan bölümünde Klaus Hayley'ye resim yapmanın kontrol etmenin bir metaforu olduğunu söylemişti. Kısacası aslında bölüm içinde Klaus'u çeşitli biçimlerde resim yaparken gördüğümüzde, kafasında bazı planlar yaptığına emin olabiliriz. Ki Hayley'de bunu Elijah'ya söyledi! İyi yakaladın Hayley, zaten ben senin Klaus'u kendi öz kardeşlerinden bile daha iyi anladığını düşünmüşümdür hep...

Tabii bu arada sevgili küçük cadımız Davina ise hasattan sonra atalarının onu tehdit etmesinden dolayı, büyü yapmaktan korkmuş bir şekilde yalnız başına takılıyordu.Bir an önce Klaus küçük cadıyı yanına çekse de artık şu kızın hep silah olarak kullanılma hikayesi bitse. Bölüm boyunca Marcel Davina'ya yeniden büyü yaptırma çabalarındayken sürekli Marcel'in sevgisini sorguladım durdum. Hala Marcel konusunda emin olamıyorum. O kadar kaçma kovalamacadan sonra neden Reb ile gitmedi, bu şehri her şeyden çok mu seviyor yoksa Reb'i mi daha az seviyor? Sanırım geçen bölüm Klaus Reb'in aklında bu şüpheyi uyandırırken çok haklıydı. Marcel neden orijinaller şehirden kaçtıktan sonra onların peşinden gitmedi de kalıp şehrin kralı oldu? İşte bu hep bir soru işareti olarak kalacak aklımın bir ucunda. Neyse küçük cadımız Davina, arkadaşı Josh'un sayesinde yeniden büyü yapmaya başladı. Bu sahnede Josh ve Davina'nın konuşmalarını dinlerken acaba hep bu sahne için mi Josh'u gay olarak yazdılar diye düşünmeden edemedim. "İkimiz de genlerimizi değiştiremeyiz," sözünde Davina'nın hep cadı olacağı ve değişemeyeceği gibi kendisinin de gay olarak kalacağına vurgu yaptı ve burada güzel bir noktada konuyu bağladılar. Etkilenmedim desem yalan olur. Şimdi Davina'nın gücünün inanılmaz derecede olduğuna yeniden şahit olduk ve sanırım Genevieve gittikten sonra cadılarımızın yücesi kendisi olacak gibi görünüyor.


Hiç kimse genlerini değiştiremez, sen cadısın Davina ve hep öyle kalacaksın.

Bölümde en etkilendiğim sahnelerden bir tanesi de Klaus'un Elijah'ya eğer barış ortamı yaratmak istiyorsa buna kurtlardan başlamasını söylediği sahneydi. Klaus'un kurtlara böyle yanaşacağını hiç düşünmemiştim ancak bu Elijah'yı ikna etmiş olsa gerek ki herkesi davet ettiği bir parti düzenlediler ve şunun ipucu vereyim bu sıralar dizide parti bolluğu yaşanacak gibi. Gelecek bölüm de büyük bir partimiz var!


Birisi barış mı dedi? İnanmam!

Partiye o kadar insanı toplamak kolay ancak onların birbirleri ile kavga etmeden durmasını sağlamak o kadar kolay değil, nitekim ipler kopma noktasına gelse de 1000 yıllık vampirimiz Elijah'nın yapamadığını üç günlük Kraliçemiz Hayley yaptı ve herkese büyük bir ders verdi. Zaten bölüm boyunca toy kurdumuz Oliver ile Diago'nun arası bol gerilimliydi ve en sonunda patladı. İkisi arasında çıkan bu kavgayı Hayley "Eğer bir meclis kurup beraber yaşayamıyorsak, tüm bunların anlamı ne? O zaman herkes birbirini öldürsün ve her şey bitsin!" ve "Buradaki herkes ölmeyi hak ediyor, kurtlar Reb'i cadıların kaçırmasına yardım etti ancak vampirler de kurtları katletti, cadılar kurtları lanetlediler ve insanlar buna seyirci kaldı, yani kimse masum değil!" diyerek sonunda barış anlaşmasının imzalanmasını sağladı. Tabii Hayley bu konuşmayı yaparken Klaus'un uzakta bir kenarda hiçbir olaya müdahale etmeden Hayley'nin konuşmasını dinlemesi ve yüzündeki o gururlu ifade görülmeye değerdi. Sanırım aynı ifadeyi bebek Hayley'i iyileştirdiğinde kızı ile gurur duyduğunu anladığımız sahnede görmüştüm.

Barış anlaşması imzalandı imzalanmasına ama gördük ki herkes yine kendine müttefik arıyor. Mesela tüm bunlardan uzak olduğunu düşündüğümüz Klaus, parti sırasında Jackson'ı davet ederek ona geri çevrilmesi çok güç bir teklifte bulundu. Annesinin ay ışığı yüzüğü! Yani tıpkı vampirleri güneşten koruyan yüzükleri gibi kurtları da dolunayda dönüşmekten ve ayın her günü onlara kurt formundaki güçlerini veren yüzük! Ve Klaus bunu sadece kurtlarla birlik içinde yaşayıp kızını güven içinde büyütmek için yaptı. Çünkü Klaus umursamaz görünürken Elijah'nın sorduğu “Kızını bu kaos ortamında mı büyütmek istiyorsun?” sorusu, Klaus'u biraz da olsa düşünmeye sevk etmiş olacak ki kurtlarla anlaşma yaparak, gelecek bölümde kendi sürüsünü de ortaya çıkarma girişimlerinde bulunacak.


Sana dolunay yokken bile kurt formundaki gücünü vaad ediyorum!

Benim merak ettiğim ise acaba Jackson bu anlaşmaya Hayley'i de dahil edecek mi yoksa Klaus ile arasında mı kalacak? Ya da Klaus planlarına Hayley'i dahil edecek mi? Hemen onun bilgisini de vereyim. Gelecek bölümde Klaus Hayley'i açıkca Kraliçe olarak gördüğünü belli eden bir takım açıklamalarla onu da bu işe dahil edecek gibi. İzleyip görelim.Bu konu için çok heyecanlıyım.

Bu sırada Marcel ise boş durmamış tabii. Dizide üstü kapalı olarak verilse de Marcel sanırım Genevive ile bir anlaşma imzaladı. Kızıl saçlı deli cadımızın Klaus'u kıskandığını ve paylaşmak istemediğini bölüm içerisinde gördük. Klaus'u elde etmek için her şeyi yapacağına adım gibi eminim, hatta Klaus'un çok istediği krallığı bile Klaus'un başka kadınlara ilgi duymasını istemediği için feda eder. Sanırım Cami'yi Klaus'un olası aşkı olarak gördüğünden dolayı, ortadan kaldırmak için büyüledi. Daha doğrusu Marcel ile bir anlaşma yaptı diyelim. Çünkü Cami ve Marcel beraber olduktan sonra Marcel'in Genevieve'in onları izlediği büyülü (adı her neyse) çemberi gizlice alıp evden çıktığını ve daha sonra ayağı ile ezdiğini görüyoruz ve bu sırada da “Yeni ittifaklar yarattım,” dediğini de duyduk. Bilmiyorum sizler ne düşünüyorsunuz ama Genevieve ile karşılıklı bir anlaşma ile bir cephe oluşturdular diye düşünüyorum.

Bölümün sonunda Marcel'in de dediği gibi işler başladığı yere geri döndü. Klaus ve evlatlığı (Marcel) yeniden karşı karşıya geldiler. Zaten aralarındaki bu barış ortamından biraz rahatsızdım. Her şey çok çabuk ilerlemişti ve Marcel çok çabuk vazgeçmişti. Ancak benden küçük bir uyarı, o kadar uyanık olduğunu düşünme Marcel, senin cadın varsa Klaus'un da sürüsü ile kurtları var ve yakında Davina'yı da kendi tarafına geçirmenin yolunu bulacağına eminim.

Gelelim en beğendiğim sahneye. yani son sahneye. Klaus'un bölüm boyunca bir resim yaptığını gördük, ki bu resmin New Orleans olduğunu bölüm içinde şehrin geniş açıdan sürekli gösterilmesi ile iyice anladık. Klaus partiye kadar yanan bir New Orleans resmetmişti ve Jackson ile anlaşma yaptıktan sonra da geri gelip kocaman bir dolunay ekledi. Yani dolunayda yanan bir New Orleans!! Bunun anlamının Klaus'un tarafını açıkca belli edip kurtları seçtiği olduğunu düşünüyorum. Son sahnede de Elijah'nın "Eğer bu barış ortamını bozup beni karşına alırsan, sen kaybedersin!" dedikten sonra Klaus'un "Göreceğiz!" demesi ile Klaus'un abisine karşı diğer yanı yani kurt yanını seçtiğine eminim.

Bakalım gelecek bölümler ne gösterecek ama sanırım Klaus'un aile bağına ve bu sadakate ne kadar değer verdiğini anlamış olduk. Bebeğin doğumuna yaklaşırken Klaus kızına güvenli bir aile verme girişimleri içinde...
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR