Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Üzgün Prenses ile âşık Prens’in hikâyesi
Sezon: 1 Bölüm: 4

Mete mi yoksa Ayaz mı daha iyi sırıtıyor? Çözemedim.

Kiraz Mevsimi’nde bu hafta, kaçan kovalanır felsefesinin bilmeden nasıl uygulandığını izledik. Geçtiğimiz hafta Öykü’nün Şeyma’nın kışkırtması sonucu Ayaz’ı öpmesiyle ortalık tam anlamıyla kızıştı. Öykü yaptığından utanıp, kaçıp eve sığınsa da düşüncelerinden kaçamamıştı belli ki. Öykü’yle Ayaz’ın öpüşmesine tanık olan Mete ise, içinde bir yerlerde sakladığı Öykü zaafını ya da aşkını tekrar gün yüzüne çıkardı. Mete bu hafta tam anlamıyla gelgitler yaşadı kendi içinde. Bir Şeyma ile yemeğe çıkmalar, bir Öykü’yü kıskanmalar falan. Ne yapacağını bilemedi.

Mete iç ses: “Yahu biz bu fotoğrafı taa ne zaman çektirmiştik bu kız nereden de bulmuş bunu? Şu tipime bak.”

Mete’nin gelgitlerini bir kenara bırakıp Öykü ve Ayaz’a gelelim. Öykü, aslında farkında olmadan hayalini kurduğu her şeye sahip oluyor. Başta Önem Hanım ile çalışmak olmak üzere Mete’nin ilgisini kendi yönüne çekmek, onun da kendisinden hoşlandığını bilmek, Öykü’nün hayallerinin tam manasıyla gerçekleşmesi anlamına geliyor. Öykü, hayalleri gerçekleştiğinde paniğe kapılan bir kız, gördüğümüz gibi. Önem Hanım ile çalışma konusunda elbette tereddüt etmedi, ama aynı şey Mete için olmayacak bana kalırsa. Çünkü Mete, Öykü’ye açıldığında, Öykü ile Ayaz çoktan âşık olmuş olacaklar.

Önem iç ses: “Ay bu kız önce işi sonra da oğlumu kapacak galiba.”

Öykü, projesinin isminin neden Kiraz Mevsimi olduğunu anlatırken aşktan örnek verdi. Ben de şimdi Ayaz’la aralarındaki henüz adı konulmamış bağlılığı şöyle anlatacağım: Öykü ve Ayaz’ın aşkı, hiç beklenmedik bir anda çok sevilen bir dostun gelmesi gibi, hem şaşırtıcı hem de rahatlatıcı derecede güzel ve mutluluk verici. İkisi zamanla aralarındaki bu tatlı anlamlı bağı fark edecektir. Zaten “seni seviyorum” derken ve aşktan bahsederkenki bakışları bunun sinyallerini verdi.

Şeyma’ya gelirsek, bu bölüm kötülüklerin anası gibi dolaştı ortalıkta. Olcay da Şeyma’dan aşağı sayılmaz. İnsanlar elde edemeyecekleri şeylere asla çamur atmaktan vazgeçmezler. Öykü, Şeyma’nın onun yerine “Projenin sahibi benim,” demesine rağmen ona kıyamayıp referans oldu. Ama Şeyma kötülüğünden en ufak bir şey kaybetmedi. Çünkü nankör olmak bunu gerektirir.

Şeyma, kötülük yaparken telefonunun ciciliğinin arkasına saklanmaya çalışıyor.

Mete ile Şeyma’nın akşam yemeği son derece şıktı hatta romantik sayılabilecek bir jestti bile diyebilirim. Ama bir olayda romantizm olması için orada gerçek duyguların olması gerekir. Şeyma’nın amacı, Mete’nin de duyguları belliyken o yemeğin sahte romantizm kokması çok doğal. Şeyma ve Mete sahte romantizm yaşarken, Ayaz ve Öykü yeni filizlenen aşklarını romantik komedi tadında dibine kadar yaşadılar. İkisi arasında bir seçim yapmak gerekirse, ne kadar lüks arabalar, şık kıyafetler, notlar, müzikler olsa da hiçbir şey asla gerçek duyguların yerini tutamaz. Yani o yüzden benim seçimim Öykü ve Ayaz’ın yaptığı gibi fıskiye altında ıslanmaktan yana.

Öykü iç ses: “Çaktırmıyorum ama bu çocuk da çok tatlı ya. Benim için ne hallere düştü canım benim.”

Bir önceki yazımda Emre’nin Öykü’den değil Burcu’dan hoşlandığını düşündüğümü söylemiştim, bu bölüm gördük ki yanılmışım. Emre gayet de Öykü’den hoşlanıyormuş. Burcu ile aralarındaki durumsa şimdilik arkadaşlıktan öte değil.

Öykü “Kiraz Mevsimi” adlı projesini sunmak için Önem Hanım’ın davet ettiği restorana gidecekken Şeyma ve Olcay’ın gazabına uğradı. Sunuma yetişti aslında yetişmesine de Olcay müsaade etmedi. Kovulduğunu düşünmenin verdiği üzüntüyle teselliyi Ayaz’da arayan Öykü ve Öykü ile Ayaz arasındaki yakınlığı gören Mete sahnesiyle bölümün sonuna geldik. Bu bölümün kazananı Ayaz oldu. Mete Öykü'yü bir kez daha kaybetti. Emre ise aşkı için elinden geleni yaptı. Güzel ve mutlu başlayan masal iğrenç oyunlar yüzünden kötü bitti; ama her şey güzel olacak.

Not: Bu bölüm itibariyle dizinin senaryo yazar kadrosuna Gökhan Horzum dâhil olmuş. Gökhan Horzum’un gençlik dizilerindeki başarısını tartışmaya gerek yok sanırım. O yüzden Kiraz Mevsimi’ne dair olan umudum artık daha da fazla. Umuyorum ki gelecek sezonlarda da izleyebileceğiz.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR