Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Turunç Nadir “level”ları
Sezon: 2 Bölüm: 57

Mert’i aramak için Asım Bey’in bütün imkanlarını seferber etme keyfi.

Medcezir benim en çok zevk aldığım kaçırılma bölümüyle bizimleydi. Gerçekten ne Yaman ne Mira, Mert’in kaçırılması bambaşka! Hem rehine Mert’in hem de onu arayan Altınkoylular’ın tripleri çok güzeldi. Mert’e geleceğim ama sürekli bir yerlerde iz peşinde olan, etrafı araştıran, bir siber uzmanlar ordusu kuran Asım Şekip Kaya Vakfı’na buradan selamlar olsun! Mert’in kaçırıldığını videodan izleyince sanki Titanik’ten kaçar gibi sıyrılan davetliler de gözümden kaçmadı değil! Asım Şekip Kaya bunları not almıştır, sakın unutmayın!

Dizin tam değmedi Mira’cım sorry!

Mert’in kaçırılması tabii ki de en çok Yaman’ı üzdü. Yaman Mert dinamiği bazen hissetmesek de Medcezir’in en önemli dinamiklerinden birisi. Bu sefer Yaman’ın ve Mert’in birbirlerine “kardeşim” diye hitap etmesini yadırgamadım. Mert için üzülürken kendi kardeşini hiç saymayan Yaman bölümün sonunda Kenan ile de arayı kapattı. En sevdiğim an galiba polisler bunlara “Siz durun,” dediklerinde Yaman ve Kenan’ın anında ‘’böyle durmayacağız’’ bakışlarında anlaşmaları oldu. Kenan ve Yaman kavga edip edip birbirlerine destek oldukça daha çok seviyorum galiba. Mert-Yaman ilişkisi arasında Yaman-Kenan bro’luğuna da bir kanım kaynadı bu bölüm. İyi karakterler hep iyi, pozitif, saf ve neşeli olmayınca bana daha gerçek geliyorlar. Yaman ve Kenan da böyle zıt kardeşler işte. İlişkileri asla harika veya kötü olmayacak. Mert ortalıklarda yokken sevgilisine tamamen sahip olan Mira’ya bakarsak: Beni yine yanıltmadın hayatım! Mira Beylice kadar istikrarlı bir karakter yok! Acılı Yaman’a dokunma fırsatlarını asla kaçırmadı, Eylül’ün kötü gününde başarılı bir ‘arkadaşı ağlayan kız’ oldu ve her zaman yine annesinin kızı olduğunu tamamen kendi derdini kovalayarak kanıtladı. Ya öğrenme Mira’cım o bellekte neler olduğunu, öğrenme! Herkes senin öğrenmemen için çabalıyor zaten, sen de atma yine kendini ortalara. Bir başka Mira Beylice istikrarı da Orkun! Sevgili Orkun Mira’yı milyon kez sırtından bıçaklamasa iyiydi çünkü sahip olduğu tek dost Mira! Mira hala Orkun ortamda yokken onu falan koruyor, çok gurur duyuyorum Mira ile.

Mert keşke tek derdin bağırsakların olsa ama ne yazık ki değil!

Mert de bir rehine olarak beni yanıltmadı. Ben çok eğlendim Mert’in o adamlara yaptıklarından ama ben de eğer günün birinde birisini kaçırırsam bunun Mert olmasını istemezdim. Gerçekten tuvaleti bile dert ama hadi o bir şekilde hallediliyor da çenesi ve istekleri? Mert’in aldığı dip notlara bayıldım tabii ki de ama en çok sevdiğim yer Testere göndermeleri oldu. Turunç Nadir’in Tozludere’nin sokaklarından topladığı varoş belalı tiplerin Testere felsefesiyle bir alakası yok tabii ki ama Mert’in gerçekten çok film izlemesiyle alakası var. Acaba Mert Testere’yi kaçıncısında bıraktı? 

Selim’cim inci özlü duş jelini ihmal etme.

Serezler ise bir nokta dışında beni yanıltmadılar. Ben Selim ve Sedef arasında Mert’ten dolayı bir iki yakınlaşma olur sanmıştım ama olmadı. Onun dışında hırpalanmalar Selim ve duş dışında gayet güzeldi. Selim neden duşa girdin ya? Gören de Turunç Nadir oğlunu kaçırmadı da Turunç Nadir ile yattın sanacak! O kısmı unutursak, Turunç Nadir’in çok çok kötü olduğu bir bölümde onunla empati kuracağımız sahnelere bayıldım. Yani birisi çocuğunun ölümüne sebep olursa bunun ucundan kıyısından geçen herkese, her şeye zarar vermek istersin diyor Selim. Turunç Nadir’in yaptığı da aslında buydu, böyle girdi bu yola, böyle başladı. Selim de böyle arada kötü tarafını çıtlatıp gidiyor, daha önce de geçmişiyle ilgili böyle bir muhabbet vardı. Eğer Kerpeten Ali’den bahsetmiyorsa ben çok merak ediyorum o kirli, duş almayan Selim’i.

Bu ikiliye hastayım, düşman olup olup barışsınlar istiyorum.

Kaya Ailesi’nin duruma tepkileri çeşitlliydi. Asım Bey tahminimden soğukkanlı yaklaşırken çamura bulaşmanın nasıl bir şey olduğunu iyice anladı. Sude Kaya tabii ki kendi derdindeydi ve en büyük yardımcısı Sedef Kaya’ydı. Sedef’in her ne nedenle olursa olsun Sude’nin arkasında olması bence çok güzel. Aile içinde olan aile içinde kalır. Ayrıca Sedef ve Eylül, Medcezir’in feminist damarları, unutmayalım! Sedef’in Kenan çıkışı ve Deniz patlaması da çok güzeldi. Deniz gayet olgun üstesinden geldi, bu yüzden ona koca bir alkış ama Sedef’in Deniz’e yüklediği paparazzi imajı tam Sude’lik bir hareketti. Yani Sedef de üvey annesinden bir şeyler almış. Bu arada Selim ile ilişkisinde ve Sedef konusunda da olgun olan Deniz, hiç de hafif engel olmadığını kanıtladı bence. Deniz, Selim için sadece bir boşluk doldurma olmayacak gibi. Sedef de olgun baldız rolünü tamamen bırakıp, Beyliceler’in ailesini yıkan kadın gibi çıkışlar yapmaya başladı. Deniz ile uğraşan Sedef ve Selim’in huzur ile tutku arasında kalışı çok güzel olacak. Deniz daha sakin; Sedef dikenli çünkü şimdi! Artık Kaya Ailesi’nin bireyi olarak kabul ettiğim Faruk ve Beren ise destek olma çabasındaydılar. Faruk o sırada yine birilerini dolandırmıştır ama eminim. Bu arada her davette ortalıklarda olan Aylin ve Dilek bütün bu dertlerden kendilerini soyutladırlar ya, yuh olsun! Altınkoy’dan yaka paça kovulacaklar!

Harabing Tuğçe ve çirkef Eylül kalp ben.

Veee Eylül! Eylül, Mert’in değerini anladı mı bilemem ama en azından bir üç bölüm çocuğu hor görmez gibi. Eylül’ün Mert konusunda daha soft ve sanki vaktini geçiriyormuş gibi olması bana zevk veriyor. Mert’i sevip sevmemem bölümden bölüme değişiyor ama hazzımın Mert’in ezilmesiyle bir alakası yok. Tamamen Eylül karakteri ile alakalı bir durum. Eylül’ün Mert’e olan tavrı ve gerçekten Mert için deliler gibi üzülen Tuğçe’ye çıkışı çok güzeldi. Çok ilginç ama bence Mert kesinlikle Tuğçe’nin hakkı ama Eylül’ün Tuğçe’ye bu konuda tavrı da haklı? Eylül için Mert; her zaman oralarda buralarda bir şekilde etrafında olacak birisi. Fazla kafa yormasına gerek yok ama belki bir gün o durum değişir de, Mert de birisinin hayatındaki esas adam olmak ister. O zaman Eylül’ün aksesuarı değil de Tuğçe’nin beyaz atlı prensi olabilir.

Silah doğrultulurken bile ışıldıyorum.

Orkun da bir başka çamura saplandı. Bir kere Orkun Turunç Nadir’in adamı değildi bunu kabul edelim. Sadece yaptığı yanlış seçimlerin bedelini ödedi diyebiliriz. Kimsenin de Orkun’u annesinin hayatını kurtarmak için bunları yapmasıyla suçlayamaz. Kim olsa aynı şey yapardı ama mesela yazarak bir şekilde olayı anlatabilirdi. Galiba söz konusu annesi olunca riske atmak istemedi. Risk sevmeyen bir insan olduğunu, polisler bunları paket halinde bulduğunda kendini ekstra hırpalamasından anlayabiliriz. Bazen fazla coşuyor, tutamıyoruz! Ha bir de Altınkoy’un en asil insanları Gamze ve Yasemin. Çok hoş kadınlar, bayılıyorum tavırlarına, karakterlerine!

1000 oyunluk Turunç Nadir atari kasetinde o kuş vurmacalı oyun da varmış.

Yaman en son level’a geldim sanıp prenses Mert’i ve viledayı kurtardı ama Turunç Nadir’in etapları asla bitmez. Bu oyunda da bir son var tabii ki de ve bu da ejderha ile karşılaşmadan olmuyor. Medcezir gibi hayat tarzı veren bir dizide Turunç Nadir bu saatten sonra kalmaz gibi geliyor bana. Bu kadar şeyden sonra nasıl hayatta tutunabilir ki? Gidecek gibi gözüküyor ve ben ilginçtir ki Turunç Nadir giderse onu özleyeceğim. Yeni fantastik kötümüz kim olacak acaba? Ya da Altınkoylular birbirlerine mi düşecekler merak konusu…

 

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR