Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
The Vampire Diaries: Geri geleyim deme
Sezon: 5 Bölüm: 13
Ekranların nazar değmesin reytingi en bol vampir dizisi The Vampire Diaries’in 5x13’ünü (beşinci sezon, 13. bölümünü), sayı olarak da 102. bölümünü geride bırakmış olduk. Bölüm için şimdilik “Bence iyiydi,” diyerek yazıya gireyim, çünkü zaten detayları bol bir yazı olacak. Öncelikle:

Haberiniz olsun: Dizi yine ve yeniden araya girdi, bu seferki de üç haftalık. 5x14 ile 27 Şubat’ta geri dönecek. Spin-off (uzantısı) The Originals da aynı şekilde araya girdi ve dönüş 25 Şubat’ta. Aslında 7-23 Şubat arasında düzenlenecek Kış Olimpiyatları yüzünden sadece bu ikili değil, özellikle yayıncı kanal NBC’nin dizileri olmak üzere birçok dizi iki-üç haftalık araya giriyor.

Anlayacağınız dizi listenizi kontrol etmekte yarar var. Ayrıca bu bölümden sonra 5x14’ün fragmanını izlemenizi de tavsiye ederim.

Düzeltme: Geçtiğimiz yazıda dizide Wes’i canlandıran Rick Cosnett’in TVD ile işinin bittiğini ve The CW’nun yeni sezon için hazırladığı projelerden Flash’a girdiğinden bahsetmiştim. 5x13’te anladık ki ikinci kısım doğru olsa da birincisi tam değilmiş. Aklı dört karış havadaki Damon, Aaron’ı geçen bölüm sonunda öldürünce beyimiz tekrardan ortaya çıkıp yarım kalan işine devam etti. Anlayacağınız çok görünmese de muhtemelen öldürülene kadar ve maksimum sezon bitene kadar bizimle. Ama böyle giderse o kadar beklemeden onu da hallederler düşüncesindeyim.


Abercrombie&Fitch çekimlerinden.

Reklam: Abercrombie&Fitch firması TVD’nin Jeremy’si Steven R. McQueen, Arrow’un Roy’u Colton Haynes ve Revenge’de Charlotte olarak izlediğimiz Christa B. Allen başta olmak üzere birkaç genç yıldızı daha bir araya getirerek geçtiğimiz günlerde bir çekim yaptı. Görüntüler ve resimler nette mevcut. Bir tanesi de yukarıda. Gördüğünüz üzere Steven bir süredir kas yapıyormuş. Gerçi bu bölümdeki gömleğinden de anlaşılıyordu ama yine de söyleyeyim dedim.

Dedikodu: Sizin haberiniz var mı bilmiyorum ama benim geçenlerde öğrendiğim bir şeyi paylaşayım diyorum. Dizide Matt Donovan’ı canlandıran Zach Roering’in iki yaşında bir kızı var-mış. Bu da geçtiğimiz yaz kızı için velayet davası açmasıyla ortaya çıkmış. Çünkü evli olmadığı ‘eski’ kız arkadaşı çeşitli suçlardan dolayı bir süreliğine de olsa hapis cezasına çarptırılmış ve bu durumda da kızın velayeti Çocuk Esirgeme dediğimiz sisteme geçmiş.

Zach de kızının sistemde büyümesini istemediğinden bu yola başvurmuş. Başlamışken ekstraya girmek de istiyorum: Zach ve dizinin Caroline’ı Candice Accola 2011-2012 arası bir dönem sevgililerdi. Çıkan haberlere göre Zach daha öncesinde dizide kız kardeşi Vicky’yi canlandıran Kayla Ewell’la da 2010’da kısa bir dönem sevgili oldu.

Candice de Zach’ten önce dizide Jeremy’yi canlandıran Steven R. McQueen ile 2010’da sevgiliymiş. Kendisi bir süredir gitarist Joe King ile nişanlı. Ian ile Nina’nın ayrıldığını herhalde duymuşsunuzdur. Dizinin Stefan’ı Paul Wesley de önce TVD’de, sonra uzantısı The Originals’da kurt kız Haley’i canlandıran Phoebe Tonkin ile birlikte. Birkaç ay önce dizide Meredith’i canlandıran Torrey Devitto ile boşandılar.

Dizinin arkası da önü ve bir zamanlar Gossip Girl’ün de olduğu gibi hareketli anlayacağınız. İki aya yetecek magazin haberi ve detay vermişimdir herhalde, gelelim artık bölüme:


Ben 20’ler Partisi’nden sonra bıraktım ipin ucunu.

Bir Gossip Girl kadar olmasa da parti vermeye ya da içinde bulunmaya bayılan TVD ailesi bu hafta kendilerine 14 Şubat’tan esinlenme ‘Yalnızlar Partisi’ temalı bir parti buluverdiler. Olan biten ne varsa da bunun çevresinde döndü durdu. Elena’lı günlerine başlayan ve bundan memnun olup, üstüne günlük bile yazan Katherine için her şey yolunda görünse de gördüğümüz üzere ufak da olsa çatlamalar başladı.

İlk başlarda 100. bölümde grubun Katherine’in yaptıklarını sırayla anması misali az aşağıda olduğu gibi bir anne toparlaması ile eğlendirdiler.

Tyler: Annem sekizinci sınıfta derslerden kalıp onu utandıracağımdan o kadar korkuyordu ki benim yerime bütün bir İngilizce ödevini yazdı.

Nadia: Annem o kadar çaresizce arkadaş edinmek istiyordu ki bütün bir kasabayı etkisi altına aldı.

Matt:
Annem seninle (Tyler’a) takıldı.

Üstelik ben tam da bu sıralar acaba Tyler ile Nadia arasında tek gecelik bir şeyler mi olacak diye kuruyordum kafamda. Ama sonra olan oldu, başına taş düş(mey)esice Tyler, yanlışlıkla duyduğu konuşma sonrasında az daha her şeyin ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Ama annesinin kızı olmayı hak verircesine zeki çıkan Nadia’nın durumu çabuk fark etmesi ve pratik davranması sayesinde toplandı.

Zaten senaryo açısından düşünürsek bu kadar uğraştıkları şeyin bir bölümde yok olması beklenmezdi herhalde. Ama Nadia’nın toparlamasının bedeli de diğerlerine göre daha kontrol edilebilir olan Matt’in her şeyi ortaya çıkarması oldu tabii. Heyecan açısından iyi oldu sanki.


O kadar vampir ve doğaüstü canlının içinde gerçeği ilk fark eden ‘tek insan’ Matt oldu.

Bu bölümün önemli diğer bir noktası da malum Damon/Elena/Stefan aşk üçgenine dönüşümüz oldu. Stefan’ı isteyen Kath, Elena’yı boşverip isteğine yöneldi ve bu arada dakika dakika Enzo’nun da desteğiyle Damon’ın raydan çıkışını izledik. Manyak sonunda Elena’nın kardeşini kaçırıp Bonnie’yi cadı birini bulması için tehdit edecek seviyeye kadar getirdi. Dürüst olayım, Aaron’a yaptığını hala hazmedemesem de bu bölüm Damon o kadar sinirime dokunmadı.

Gerçi benim bu bölümdeki saçlarını beğendiğim Bonnie veya Bonnie’ye parti işinden kaçıp otel odası bulmayı teklif eden Jeremy de sinirime dokunmadı. Galiba sorun Tyler’da. Neyse, Damon kardeşini kaçırınca istemediği bir dozda Elena rolüne bürünen Katherine, Jeremy’ye en sonunda suni teneffüs yapmaya kadar gitmek zorunda kaldı. Bir bu, bir de Jeremy için endişeleniyormuş surat ifadesi yaptıktan sonra kimse görmezken suratı değiştirmesi eğlenceliydi gerçekten.

Seni tanımasam ciddisin sanacağım.

Bir sonraki bölümde başımı beladan kurtarmak için sen geleceksin zaten.

Sırf çatlak Dr. Maxfield’i bulmak için ortalığı ayağa kaldıran Damon ve Enzo, sonunda Bonnie’nin istediklerini verebilmesi ile adamı buldular ama tabii ki bu kadarla bit(e)medi. Aslında düşününce Rick Cosnett’i böyle çıkaracak olmaları makul da geliyor. Ama bölümün başında Aaron’ın çantasından çıkan ve 99. bölümde (5x10) enjekte olmamış olarak kalan iğneye çektikleri dikkat nedeniyle böyle devam etmeyebileceği ihtimaline hazırlıklıydım.

Sonunda da ne oldu dersiniz? Gezginler’den yardım alıp da ikiliyi tuzağa düşüren Dr. Maxfield sayesinde – zaten hangi kafayla öyle boş beleş gittilerse oraya- Damon nur topu gibi Augustine vampiri oldu.

Damon’ın başını belaya sokması yeni bir haber değil. İki kardeşten hangisinin başı belaya girse diğeri koşuyor zaten, bu da alışkanlık oldu. Ama iki bölümdür zıvanadan çıkan Damon, Jeremy’yi kaçırması sonunda Stefan’ı “Geri geleyim deme,” noktasına getirince aklımdan “Stefan’ın sana yardım etmesi kaç bölümü bulacak acaba?” diye geçmişti. Bölümün sonunda Katherine görünümlü Elena ile yaptıkları “O senleyken Damon’ı daha çok seviyorum,” temalı konuşmayla soruyu ağzıma tıktı ve anladık ki bir bölüme kalmaz olacak bu iş.

Ayrıca Katherine için de Stefan avı oldukça verimli gidiyor gibi duruyor ama nedense ben adamın yelkenleri bu kadar çabuk indireceğine inanmıyorum. Damon’ın geri dönüşüyle o iş biraz karışır yine. Bu arada da Kath’in kimliği çıkar ortaya, sonra seyreyle çıkan cümbüşü… Son olarak, içimde kalmasın: Birkaç yazı önce, Jesse de daha rahmetli değilken olası Stefan-Caroline durumundan bahsettiğimde gördüğüm ‘kuruntu’ muamelesinde haksız olmadığımdan dolayı mutluyum açıkçası.

Oluyor mu acaba?

Ben her ne kadar arkadaşlıklarını seven bir taraf olsam da gençlik dizisi izliyoruz şurada. “Olmaz!” dememek lazım öyle kolayca. Hatta ister misiniz Kath’in kimliği ortaya çıkıp da her şey normale döndüğünde –çok çabuk olmasın bu ve Katherine de ölmesin ayrıca- Damon-Elena ve Caroline-Stefan çift olsunlar? Olmaz demeyin, neler oluyor bu dizide. Neyse, böyle yani durumlar. 27 Şubat’tan sonraki bölümde görüşmek üzere artık…
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR