Bölüm Clarke'ın da tünele, Octavia'nın yanına ulaşmasıyla başlıyor. Hayal kırıklığının verdiği öfkeyle, birden saldırmak iste de Octavia ona mani oluyor. Onlar kapının ardında içeri girmenin yollarını ararken, kapı Bellamy tarafından açılıyor ve abi-kardeş birbirlerine kavuşuyor, Bellamy yanında Jasper ve Monty'yi de getirdiğinden daha sıcak bir karşılama oluyor. Ekip tekrar bir arada diye sevinmeye kalmadan, Maya'nın oksijen sorunu yüzünden dağılıyorlar ve herkes başka bir işe koşturuyor.

Bellamy, Clarke ve Monty; Dante'nin yanına ulaştıklarında, dünyalıların anlaşma planının ona ait olduğunu da kolayca anlıyorlar, ki bunu tahmin etmek hiç de zor değil. Cage'in böyle mantıklı bir adım attığı nerede görülmüş?
Dante, ölümünü bekleyen bir ihtiyar kıvamında gülümseyip "onlar -halkı- bunun sorumluluğunu almasın diye ben alıyorum" diyerek ölen insanların sorumluluğunu almak için fedakarlık yaptığını belirtiyor.

Clarke, yediği darbe sayesinde daha acımasız birine dönüştüğünden, Cage'e bir anlaşma sunuyor, ilik naklini durdurmazsa babasını öldüreceğini söylüyor ve öldürüyor. Cage'in bu noktada, halkına iyi bakacağına dair verdiğini sözüne de gülüyoruz elbette. (Bakamadı)

Babasının ölümüne karşı ilik nakli için Clarke'ın annesini masaya yatıran Cage, Clarke'ın son sabır tanesini de yok ediyor. Monty'nin yaptığı ayarlar sayesinde, hava filtrelerini tersine çevirip içeriye radyasyonlu hava göndermeye kara veriyorlar.

Clarke ve Bellamy birlikte kolu indirdiklerinde, kameralardan bir halkın yok oluşunu izliyorlar, ilik nakli yapılanlar dışında herkes ölünce kendi halklarını kurtarmak için harekete geçiyorlar.

Ark'ın hayatta kalanları Camp Jaha'ya döndüklerinde bu mutlu sona en yakın mutsuz son oluyor.

Clarke, öldürdüğü insanların vicdani sorumluluğunu taşıyamadığından gitme kararı alıyor. Bellamy her ne kadar, "İstediğin affedilmekse, ben affettim," dese de bu da fayda etmiyor.

Birkaç saniyelik Bellarke güzelliği ardından Clarke kendini yollara vuruyor.

Nereye gitti, ne zaman döner bilmiyoruz ama Bellamy halkını korumaktan vazgeçebilecek bir insan olmadığından olduğu yerde kalıyor.

Jaha ve Murphy büyük uğraşlar sonucu Işık Ada'sına ulaşıyor, Jaha kaderinin peşinden giderken, Murphy deniz fenerine giriyor. Deniz fenerinin içi oldukça lüks düzenlemiş bir ev şeklinde, bol miktarda yiyecek ve televizyon var, tabii televizyonda bir de intihar kaseti.

Jaha ise, büyük bir eve girdiğinde onu sanal bir kadın karşılıyor, "Seni bekliyordum," dedikten sonra "Bize bu hediyeyi gösterdiğin için teşekkürler," diye ekliyor.

Son sahnede Jaha'nın yeryüzüne indiği füze gösteriliyor, bunun nasıl bir hediye olduğunu gelecek sezon öğreneceğiz.

Camp Jaha, Işık Adası ve Clarke'ın yolu şeklinde üç kısıma ayrılmış bir hikayemiz var, bakalım üçüncü sezon bizi neler bekliyor?

*Yeniden buluşmak dileğiyle.