Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Son moda trajedi: Zerrin Hanım ve kızları
Sezon: 1 Bölüm: 11

Varan 1 : Zerrin Hanım “Allahım, neydi günahım?” diyor ama içinden.

İnsan kalbi kimi zaman “tık-tık” atmaz. Saniyede on kere “tık-tık-tık-tık” atar. Aslı’nın kalbi polisler eşliğinde götürülürken saniyede yirmi kere atıyorsa, Elif ve diğerlerinin kalbi otuz kere atıyordu. Bahar’ın ise sevinç çığlığı atmamak için Oscar’lık rol kestiği başka bir sahneyi izliyorduk. Aile’nin bir derdi yoktu, Aslı’nın yaptıkları, elalem ne der endişesi, iflasın kapıda olması ve gözden düşen Elif’in yalanları… Nilüfer’in ablasını alttan altta sorgulaması da ayrı bir konuydu. Kısacası aile içeriden kırk parçaya bölünmüştü ve bu durumu anlayıp tek üzülen insan Ömer’di. Çünkü o da Sibel’in yalanları ve gizli hayatının acıları ile parçalanmaktaydı. Tayyar, Bahar ve Metin ise şu an olanlardan son derece memnun durumdaydılar. Gergin havada oksijenler böylesine yer değiştirmişken Ömer ve Elif’in arası o kadar limoniydi ki oturduğum yerden ben hissettim, gerisini siz düşünün. Elif haksız mı? O durumda olsanız siz Ömer’e kabahat bulmaz mıydınız?

Ernest Hemingway “insanın en iyi ve sadık dostu kitaplarıdır,” der. Aslı’nın en iyi dostu ise bana sorarsanız kendisiydi. Çünkü sorgulama ve kriz yönetimi sırasında ailesindeki her bir birey panikten yanlış kararlar vermeye o kadar yakındı ki asıl kriz o anda patlayabilirdi. Ömer’in sıradan bir karakol odasında yaptığı canlandırma onun kahraman tarafını bir kez daha bize tanıttı. Olaya son tahlili veren Ömer oldu dersek yalan olmaz. Yani ben Ömer’in anlatımından Aslı’nın katil olmadığı konusunda tatmin oldum. Aslı’nın sorgu odasındaki bütün ‘cazgırlıklarına’ Pelin, Arda ve Hüseyin üçlüsü kötü polisi oynarken, Ömer iyi ve sakin polisi oynadı. Ömer kötü polisi oynama hakkını Taner’den yana kullandı ve ilk seferde “Pınar ile birlikte misin?”diye sorarak onu zorlamaya başladı. Taner beklediğimden daha çabuk çözülerek Ömer’e Aslı’ya hiçbir şey söylemesin diye yalvarmalara başladı. Tayyar her kriz anında ortaya “iyi adam” gibi çıkıp geliyor ya, tam beklediğim gibi çat diye geldi yine! Herkesi organize etti, adeta pelerinsiz bir süper kahraman gibi rolünü oynadı. Erkan Can her zaman dediğim gibi çok iyi bir oyuncu, ilk üç bölüm karakteri şekillendirmesini de severek izledim. Fakat Nebahat Çehre kadar ‘kötü’ olmasa da artık hikayenin gidişatından mıdır nedir Tayyar karakteri de üç bölümdür müthiş sallanıyor. Mesela bu kadar olay olurken ve gerçekten ortalık yanarken Pınar ile bir münasebetini görmememiz size de çok saçma gelmedi mi? Kaldı ki bu adam şiddetten beslenen bir adam şimdiye kadar ne oluyor diye elli kere işkillenip Pınar’ı cezalandırması gerekiyordu. Belki de sezon finaline bir bomba sakladı senaristlerimiz, kim bilir? Tayyar’dan beklediğimiz buluşma içgüveysi eniştemiz Taner’den geldi ama bu yakada yeni bir şey yok. Taner ve Pınar’ın kaçma planları yaparken “Katil Aslı değil ki?” diye konuşmaları ilk sefer ki gibi heyecanlandırmıyor.


Varan 2 : Emir ve Ömer klasik duruşlarını gerçekleştiriyorlar. Hala sevgili değiller.

Emre Kızılırmak sanırım ilk defa Levent rolünde bu kadar iyi görünüyor ve oynuyor. Bundan öncesinde Aşk Bir Hayal dizisinde bu kadar oturmuş bir karakter değildi bana sorarsanız. Günümüze dönersek Levent’in Elif’i rahatlatmak için anlattığı karakol hikayesi Ömer’i rahatından etti. Elif güldü eğlendi de bundan daha fazlası da bence olmaz. Aklımıza “acaba?” sorusu geldi mi, geldi. Ama bu çok sevdiğim bir şeye sebep oldu mu? Ömer öyle güzel aşık aşık baktı ki Levent herhangi bir çocukluk anısını keşke önceden anlatsaymış diye düşündüm. Bankta uyuya kalan Elif’in üzerine örtülen Ömer’in ceketi Elif tarafından uyanır uyanmaz doya doya koklandı. Aşk böyle birden koşa koşa değil de yavaşça ve usulca insanın kanına girince daha tatlı olmuyor mu? Pelin’in dediği gibi akıl susup, inat konuşmazsa bilhassa sanki güzel bir bahar havasını içeri çekiyor gibi hissediyor insan, belki de daha fazlası. Pelin’in gazı ile Ömer ile konuşmaya karar veren Elif gözlerinde aşk, korku ve garip bir umut taşıyordu. Ömer ise şaşkın, yorgun ve endişeliydi, yavaştan da aşık. Hüseyin’in Aslı’yı Ömer konuştursun, ayrılmasın merkezden tembihine rağmen Ömer Elif’e sorduğu bir-iki şirketle ilgili sorudan sonra atladığı gibi yolda buldu kendini, Elif de peşine düştü her zamanki gibi. Yolun sonunda bir anlaşma imzaladılar; imzalar atılmasa da şartname şu şekilde.

Kural 1- Ömer Elif’e yardım edecek, Aslı kurtulacak.

Kural 2- Elif Ömer’e yardım edecek, Sibel’in katili bulunacak.

Şirketin gece bekçisinin verdiği talimatlar doğrultusunda çevrenin taksi durağı ile konuşan Elif ve Ömer, Aslı’nın takside “Oooom, ” yaparak önce meditasyon yaptığını sonra da Şişli’ye bir hastaneye gittiğini öğrendiler. Ben taksicinin Aslı’nın o hallerini anlatışına o kadar güldüm ki anlatamam.

Gelelim bombaya… Ekran başında bir “Aaaa!” çektim ki evimizin prensi kedi Zeus yerinden zıplayarak uyanmış bulundu. Denizer Holding’ten kiralanan aracın gizemi Metin’de çözüldü. Meğerse arabayı o kiralamış. Aklımıza Bahar ve Tayyar gelmişti çoğunlukla, yanılmışız. Metin’in Nilüfer’in “özel görüntülerinin” olduğu cd’yi kırıp atması Tayyar’ı pek memnun etmedi. Tayyar Metin’den çok daha fazlasını beklediğini bir pirana ailesinin bulunduğu akvaryumun önünde anlattı. Değişik bir adam olduğunu biliyoruz Tayyar’ın ama hayvanseverliği bile değişik, balık seviyor adam!


Varan 3 : Düz Adam Hüseyin Aslı’ya laf anlatmaya çalışıyor ancak başarılı olamıyor.

Fatma Hanım’a kameralar döndüğünde ben nedense üzülemiyorum, inanın Zerrin’e daha çok üzülüyorum. Yaprak Dökümü zamanından ben kendisine bir uyuzum acaba ondan mı demeden edemiyorum. Ağladığı zaman filan Allah affetsin diyorum ki sen yaptın kadın her şeyi, oh olsun sana! Şimdi ufak kızı da işin içine dahil etti bir şekilde, görürsünüz biz daha çok kızıcaz kendisine.

“Ben hamileyim Ömer!” Aslı bunu söylediği zaman yine bir "Aaaa!" çıktı benden. Hem Ömer’in Aslı’yı tatlı tatlı konuşturmasına dedim bunu, hem de  Kuzey Güney’in sarı papatyası Banu Sinaner geldi aklıma. O da böyle ilaçlar kullanmaktan dolayı bebeğini kaybetmişti ya, bir anda iki hikaye ve karakter gözümde birleşince ben daha bir sevdim Aslı’yı, zira Banu’yu da sevmez değildim. Gerçi burada şimdilik haberler iyi, bebeğin iyi olduğunu ve Aslı’nın bebeğini kaybetmekten çok korktuğunu öğrendik. Tabii bu sırrın açıklanmasıyla beraber Ömer’in köşeye sıkıştığını anlamamız bir oldu. Aslı kararlıydı; kimsenin bu bebekten haberi olmaması lazımdı. Sizce Taner bu bebekten haberdar olsa Aslı’yı bırakmaktan vazgeçer miydi? Bana sorarsanız evet, otomatikman mirasa konma şansı olacak. Ömer kapıdan çıkar çıkmaz Elif zaten soru yağmuruna tuttu güzel gözlümüzü ama kibar yolla Ömer’den de ağzının payını aldı.

“Bunda bozulacak bir şey yok Hüseyin, boynuz kulağı geçer derler!” Gıcık Amir Ömer’i savunurken Hüseyin’i yerden yere çaldı ve Aslı’nın suçsuz olduğundan emindi. Hüseyin Ömer’i mi kıskandı, bu saçma tavra mı bozuldu bunu anlamadım ama Aslı’nın fotoğrafını yırtması içinden bir şeylerin koptuğunun göstergesi idi. Eee, ne diyelim. Kurt kocayınca kuzunun maskarası olurmuş. Aslı’nın salıverilmesi ile aşırı mutlu olan Elif Ömer’e kocaman bir sarıldı, Ömer de sırtını bir güzel sıvazladı. Karşılıklı gülümsemeleri ise çok tatlıydı, Elif’in özrü de yerinde oldu. Ömer affetmeye dünden razıydı zaten, şu güzel gözlerine bakın siz. “Dert değil kalbim kırılmadı, olur öyle şeyler!.” Ömer Komiser, sen ne dersen biz okeyiz, italyanca söylesen de olur. Tabii sonrasında gelen “Biz arkadaşız!” sözü ortalığın buz tutmasına sebep oldu, Allah yardımcınız olsun Ömer Komiser ve Elif Kız!

Aslı’nın eve dönüşte Elif’e sarılmasıyla benim içimin yağları eridi. Zerrin’in nihayet Elif’e bir teşekkür etmesi de gözlerimi yaşartmadı değil doğrusu. Ömer’lerin evinde de çatının onarılması ile bir bayram havası vardı, Melike Yenge bile iyiydi düşünün. Karpuz yediler, çay içtiler de bir keyiflendiler. Elif’lerin evinde ise “macaron keyfiii” vardı, hemi de fıstıklısından. Metin’in araması ile şu güzel ortam bozuldu. Melike Yenge ise Elif’in kokusu diye evin havasını bozdu, ne bitmez çeneymiş.

“Hatice, Metin ben! Sesini duyduğunuz an ne hissettiniz?

a) Hatice yeni kurye.
b) Metin Hatice’ye yardım edecek.
c) Hatice bu işin sonunda Metin’e aşık olur.
d) Metin’in her zaman bir planı vardır.

Yorumlara cevabı bekliyorum. Sahnenin devamının ne olduğu önemli değil, o ilk an aklınıza gelenleri ben çok merak ediyorum doğrusu. Ben başından beri c şıkkı üzerinde düşünüyorum.

Bahar’ın Elif’den “Ne Levent Bey, ne de başkası umrumda değil!” cevabını aldığında o yüz ifadesi var ya, onu ibretlik olarak evinin duvarına asmasını istiyorum. Ömer’in Elif’e atmaya çalıştığı ama atamadığı o (bana göre) acayip ‘romantik’ mesajdan sonra içiniz erimedi mi? Bu arada ev haliyle ortada dolanan Pelin’in balık etli ve kıvrımlı vucudunu bir ben beğenmiş olamam bence?


Varan 4: Pelin’in ev hali bence çok güzel.

Tayyar “nerede benim zencefilli çayım?” dediğinde bir heyecanlandım zira zencefilli çayı ben de çok severim, size de tavsiye ederim. Bu sırada Aslı’nın hamileliğini öğrenen Zerrin biraz da haklı olarak kıyameti kopardı. Bu küçük kıyamet tabii ki Tayyar’ın işine geldi. Bir başka aile trajedisi de Hatice üzerinde yaşanıyordu, Metin türlü tehditlerle onu titretmeye çalışsa da kızımız kararlıydı.

Pelin’den gelen haberle doğruca onun evine koşan Ömer ve Elif neyle karşılacaklarından habersiz, meraklılardı. Görüntünün gelmesi ile ilk gördüğümüz kişi Sibel’di. Sibel’in adının, yani bilinmeyen adının Mine olduğunu Ömer öğreniyor. Hemen ardından Ahmet Denizer görüntüye dahil oluyor. Flashback olarak izlediğimiz görüntülerde Sibel-Ahmet tartışmasını izliyoruz. Kim bilir Ömer’e söylenen kaçıncı yalanın görüntüsü bu. Ahmet Denizer’in Metin’i kazıkladığını ve ortalığın karışık olduğunu anlıyoruz. Kısacası sezon finaline yaklaşırken anladık da anladık. Bana sorarsanız ben bu bölüm en az beş kere “Aaaa!” dedim. Ömer’in delirip kendini kaybettiği sahnede ise derin üzüntülere boğuldum.

“Katil kim?” sorusunun bizi daha da meraklandırdığı, Elif ve Ömer’in aslında birbirlerine daha çok yaklaştığı bir bölüm izledik. Bunun yanı sıra Aslı’yı daha çok tanıdık, Son olarak; Sibel’in kız kardeşi Hatice’ye “Sosyal medyaya git anlat derdini,” diyen Metin, her şekilde komik adamsın!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR