Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Sihirli Dokunuşu Beklerken…
Sezon: 4 Bölüm: 13

Şimdilik her şey kötü gidiyor ama Harvey ile tanışana kadar bekle dostum!

Hayat işte… Bir dokunuşla altüst olurken, başka bir dokunuşla hayal edemeyeceğin noktalara gelebilir. Yaşadığın coğrafya, ailen, bilerek takıldığın insanlar, tesadüfen karşına çıkanlar ya da yaptığın seçimler belirler kader denen çarkı! Bazen de söylediğin bir yalan döner dolaşır bırakmaz yakanı! Gerçek olmasını halay ettiğin için öyle bir yalan söylemişsindir zaten ama üç beş yıl sonra bir bakarsın yalanın birdenbire gerçek oluverir. Şanssızlıklarla bezeli yaşamın, sihirli bir elin hiç beklemediğin bir dokunuşuyla hayal ettiğin ve yalanını söylediğin o yaşama dönüşüverir aniden. Bu, yalan söylediğin için değil, olmasını çok istediğin ve inandığın için verilen bir ödüldür. Tıpkı Mike Ross’un yaşamı gibi.  

Suits’in 13. bölümünde, geçmişin izlerini deştik ve karakterlere dair her şey daha da berraklaşmaya başladı. Bölümün neredeyse yarısından fazlasını oluşturan altı yıl öncesine dair geri dönüşlerle Mike’ın neden avukatlık yalanını söylediğini, Louis ve Harvey’nin bitmek bilmeyen çekişmelerinin kökenini, hatta Rachel’ın işe nasıl başladığını öğrendik. Bölümün doğal seyrinde ise Harvey’nin, Louis ve Mike’ın arasını bulma çabaları hâkimdi.

Louis ve Harvey, en başından beri yarıştırılıyormuş! Adamlar ne yapsınlar, birbirlerini sevmezler tabii!

Gelelim bölüme… Bu dizinin sevdiğim birçok özelliği var elbette ama her bölümde yer alan popüler kültür ve sinema göndermelerini ayrı seviyorum. 13. bölüm de Rachel ve Donna’nın Game of Thrones göndermesiyle başladı. (Elbette ki Game of Thrones candır!) Özellikle Khaleesi’nin çevirmeni Missandei’yi Rachel’a benzetmeleri beni benden aldı! Bölümün başlarında yer alan diğer gönderme de Michael Jordan benzetmesiydi. Harvey, kendini Jordan üzerinden ifade etti Jessica’ya ve tıpkı Jordan gibi, oyunu kendisinin yönlendirdiğini ve neyi isterse yapabileceğini anlatmaya çalıştı. Ancak Jessica çetin ceviz, Louis ile ilişkini düzelteceksin dedi, başka da bir şey demedi. Zaten mevzuya da bu istek üzerine dahil olduk diyebiliriz. Hatırlarsanız bir önceki bölümde, ortaklık sonrasında Harvey’nin müvekkillerinden birini isteyen Louis’in bu isteği karşılık bulmuştu ama Harvey, başından savmak istediği bir müvekkilini Louis’e verince, çiçeği burnunda ortağımızın gururu bir kez daha incinmişti. Bir taşla iki kuş vurmak isteyen Harvey ise hem bu kırılan gururu onarıp, hem de Mike ve Louis’i barıştırmanın bir yolunu buldu. Geçmişteki bölümlerde Harvey için ne kadar önemli olduğunu öğrendiğimiz müvekkili McKernon Motors temsiliyetini, Louis ve Mike arasında pay etmeye karar verdi.

 

Bu bölümde Claire karakteri ile konuk oyuncu olan Troian Bellisario ve Mike’a hayat veren Patrick J. Adams, gerçek hayatta nişanlılarmış! Aytaç Kara sağ olsun!

Bunu gerçekleştirmek için de üçü küçük bir araba yolculuğuna çıktılar. Bunun detaylarını birazdan irdeleyelim ve bugünün temellerinin atıldığı altı yıl öncesine dönelim. Mike’ın, Harvey’den önce ve Harvey’den sonra olarak ikiye ayrılan yaşamının, altı yıl öncesinde oldukça kötü durumda olduğunu gördük. Eski kankası Trevor’ın yerine sınava girdiği için üniversiteden atılan Mike, amaçsız ve beklentisiz bir şekilde bisikletli kurye olarak çalışıyor. Gönüllü çalışan bir hukuk bürosunun evraklarını götürüp getirirken de orda stajyer olarak çalışan Claire’den etkileniyor ve bu etkileşimi karşılıklı kılmak adına bir hukuk öğrencisi gibi davranıyor. Aslında böyle bir yalan söylemeyi planlamıyor ama Claire üzerine basa basa sadece kurye olarak çalışan biriyle bir ilişkiye başlayamayacağını daha ilk randevularında söylüyor. Ne yapsın, Mike da Columbia’da hukuk okuyan bir öğrenci gibi davranıyor ve göç hukuk üzerine çalıştıkları bir davada yardım etmeye gönüllü oluyor. Kızı etkileyecek ya, üstün zekasını kullanarak bir savunma dosyası hazırlayıveriyor. Ama kızın patronu çakal! E tabi Mike da daha Harvey ile tanışmamış… Hazırlıksız söylediği bu yalanın altında kalıyor ve Claire’in patronu tarafından foyası ortaya çıkarılıyor. İşte Mike da hayatını toparlamaya, üniversiteyi bitirmeye ve ardından hukuk okuluna gitmeye o sıralarda karar veriyor.

Mike, henüz hayatı hakkında yalan söylemekte başarısız!

Mike’ın hayatında çok önemli bir yere sahip olan ananesini de yeniden gördük bu bölüm. Kadın, Mike’a karşı o kadar korumacı ki, kolay da değil tabii, yıllarca hem annelik hem de babalık etmiş torununa. Doğal olarak da Trevor ile arkadaşlık etmesinden son derece rahatsız. Nasıl rahatsız olmasın ki, bir de ilkokul düzeyindeki iğrenç şakalarını ve kelime oyunlarını duysa ne düşünürdü kim bilir? Hani bazı insanlar vardır, etrafındaki herkesi kendi seviyesine ve duygu durumuna çekmeye çalışır. İşte Trevor da bunlardan biri. Kadıncağız haklı yani! Neticede Mike resti çekiyor ve Trevor’un yanına taşınmaya karar veriyor.

Trevor gibi arkadaşın olacağına, 10 milyon borcun olsun yeminle!

Altı yıl öncesinin Louis ve Harvey cephesini de gördük ve avukatlarımıza çömez muamelesi yapıldığı dönemlere şahit olduk. Her ikisi de henüz kıdemli ortak olmamışlar. Bunun önündeki en önemli engel de Daniel Hardman gibi görünüyor, ki kendisi o dönemlerde şirketin yönetici ortağı. Fakat ortaklardan biri Hakk’ın rahmetine kavuşunca, ortaklık konusunda umutlanıyorlar ve Louis’in önerisiyle ikisinden birinin ortak olması yerine, her ikisinin de aynı anda ortak yapılması konusunda birlik olmaya ve Hardman ile konuşmaya karar veriyorlar. Louis, Harvey ile gelecekteki hayalini de paylaşıyor; Person Hardman Specter Litt.

Geç oldu, e güç de oldu ama bir eksikle bu ortaklık tablosu tamamlandı! Demek ki neymiş, her şey gerçekten de bir hayalle başlıyormuş!

Ertesi gün Hardman’ın karşısına dikiliyorlar, her ikisinin de ortaklığı hak ettiklerini söylüyorlar. Hardman, bu fikirden ve cesaretlerinden hoşlanmış gibi davranıyor ve tekliflerine karşı bir teklifle cevap veriyor: McKernon Motors’u şirkete bağlayan, ortak olur. Buradaki nüans, birlik olarak patronlarının karşısına çıkmalarına rağmen ilk çözülen ve bireysel yarışa dahil olanın Harvey olması. Şirkete başladıkları ilk günden beri Harvey ile rekabet içine sokulan Louis de oyuna dahil oluyor fakat Harvey, McKernon ile ilk görüşen olmanın faydasını görüyor ve sadakat sözcüğüyle adamı etkilemeyi başarıyor. Fakat Avery McKernon’un Harvey’den istediği tek bir şart var, o da Fletcher Enginees ile olan davasını kazanması. Harvey, müvekkili bağlamış olmanın gururuyla Hardman’ın karşısına dikiliyor. Fakat o da ne? Hardman, McKernon’dan vazgeçmesi gerektiğini söylemesin mi? Hardman’ın niyeti başkaymış meğer… Amaç Fletcher Enginees’i bağlamak, bunun için de rekabet ortamı yaratmakmış. Adama sadakat şovu yaparak bağlayan Harvey, tabii ki Hardman’a posta koyuyor, davaya giriyor ama duruşma sırsında rezil oluyor. Çünkü, yapacağı hamlelerin tamamı ve bütün stratejisi, önceden Fletcher Enginees avukatları tarafından biliniyor. Tabii bu durumda bilgilerin karşı tarafın avukatlarına Daniel Hardman’ın verdiğini düşünmesi işten bile değil.

Evet, belki ilk Harvey caydı ama bunca olandan sonra Louis’e nasıl güvensin ki?

Kazıklana kazıklana öğrenmiyor musun hayatı?

Davayı kazanmak için bu kez Louis’ten yardım istiyor. Fakat Louis Harvey’den darbeyi yemiş, takım olmak isterken yalnız bırakılmış, neden şimdi yeniden takımmış gibi davransın ki! Harvey’nin argümanı ise, ortak olunca o peçeteye yazılan sözü tutmak için Louis için de çabalayacağı. Sonuç olarak davayı kazanıyor ama Hardman onu ortak yapmayacağını söylüyor. Çünkü onun adamı her zaman Louis! Son yaşananların da şirketin çıkarları için hangisinin gerekeni yapmaya hazır olduğunun ortaya çıktığı bir test olduğunu söylüyor. Bununla da kalmıyor, Harvey’nin, şirketin iş hacmini üçe katlama fırsatı varken, kendi egosuna yenilen kibirli bir çocuk olarak niteliyor. Harvey anlıyor ki, dava stratejisini sızdıran Hardman değil, Louis! Yani her ikisi de konu kendi çıkarları olduğunda kibirli birer çocuktan farksızlar!

Meğer sadakat, Harvey’nin göbek adıymış!

Bence bölümün en güzel kısımları, günümüzdeki araba yolculuğu sahneleriydi. Öne Harvey’nin yanına oturan Louis, Mike’ı arkada bırakarak üstünlük sağlamak ister gibiydi. Harvey ise bu yolculukta her şeyin çözüleceğinden emin bir şekilde rahatça araba kullandı. Mike; Donna, Rachel, Jessica, herkesle işleri yoluna koyan Louis’in, kendisine de bir pislik gibi davranmaktan vazgeçmesini istiyordu haklı olarak. Fakat Louis, yol boyunca Mike’ı küçümsüyor, sahtekar olduğunu söylüyor, ailesiyle ilgili anlattıklarına bile inanmıyor, aşağılıyor. Anneannesine bile laf söylediğinde ise çileden çıkıyor. Harvey, her ikisini de o kadar iyi tanıyor ki, bir süre sonra benzin almak için duruyorlar ve Louis’in egosundan, Mike’ın ise öfkesinden faydalanıyor. İstasyondan içeri girerken, Louis’e depoyu doldurmasını söylüyor. Louis de yapıştırıyor lafı, bizim oralarda depoyu üniversite mezunu olmayanlar doldurur diyor. Tabii bizim buralardaki gibi pompacı yok ya, kendileri doldurmak zorundalar. Karşılıklı laf dalaşından sonra tabiri caizse birbirlerine horozlanıyorlar. Kesin Mike, ben bu adamı döverim diye düşünmüştür ama iş öyle olmuyor. Louis, Mike’ı öyle bir kafakola alıyor ki, biraz daha boğazını sıksa herhalde adam oracıkta son nefesini verirdi. Louis için şirketi bu kadar önemli işte! Ve aldatılmış, salak yerine konulmuş olmak da cabası. Harvey gelince Mike’ı bırakıyor ama ondan sonra da başlıyor ağlamaya, duygusal adam vesselam!

Kızamıyorsun ki Louis’e…

Sonrasında da çözülme başlıyor. Mike, ailesiyle ilgili kimseye anlatmadığı bilgileri Louis ile paylaşıyor. Louis, her şeyi öğrendikten sonra Mike’ın hayatının her aşamasını kontrol etmiş ve söylediği her şeyin, hukuk fakültesi yalanı dışında, doğru olduğunu teyit etmiş. Böylesine duygusal bir adamın, değer verdiği arkadaşları tarafından aldatıldığını öğrendiğinde istediği tek şey ne olabilir, tabii ki bir özür, evet sadece bir özür. Mike’tan istediği de sadece üzgün olduğunu söylemesidir. Bunu sihirli kelimeleri söylediğinde, araba kullanmayı öğretmeyi bile teklif ediyor, sanki ailesinden biriymiş gibi. Yarın Mike evlense, bu adam Harvey ile sağdıçlık yarışına bile girer.

Birkaç bölüm tartışma izlemeyiz, biraz davalara odaklanırız gibi geliyor. Bakalım!

Bu hatunlar gerçekten de birbirlerine çok benzemiyorlar mı?

 

1 2 3 4 5 6 7 8
Nigar Özafacan
17/02/2015 11:55
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR