Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Şeytan azapta gerek!
Sezon: 2 Bölüm: 43

''Beni manyak etmeye çalışıyorlar. Sen öldün, Fırat aldığı kimi geri vermiş ki seni verecek? Öldün sen Murat! Seni ben öldürdüm!''

Merhabalar.

Sağlık sorunlarım tam gaz devam ettiği ve ben uzun süre sabit bir şekide oturmaya yasaklı olduğum için bilgisayar başında vakit geçiremiyorum doğal olarak da zamana yayarak yazıyorum. Yazılarımın gecikme sebebi budur arkadaşlar. Girizgahı uzatmadan hemmen bölüm atomlamasına geçeceğim. Kısa olursa anlayışla karşılayacağınıza eminim.

Kendal: Seni hiç sevmiyorum sütoğlan!!! Babanı tanısam eminim onu da sevmezdim. Dua et, oğlunu çok seviyorum. Çıkarcı, plancı, hain, riyakar, alçak, şantajcı, dalavereci, kumpasçı, kalpsiz, vicdansız Kendal!! Asım'a yaptığı vicdansızlığı seyrederken bu yazdığım sıfatları (unuttuklarım da var) tek nefeste saydım galiba. Yağmurlu günde susuz, güneşli günde ayransız kalasın Kendal!! Asım'ın mahrum olduğu baba sevgisine kayıtsız kalmayacağını bildiği için, kandırdıkça kandırdı kuzuyu. Sonun Asım'ın elinden olsun iyşalllaaa!!! Geçen hafta telefonla arandığında ben de Kasım arıyor zannetmiştim. Hatta Kasım ''Murat'ın adamı mı lan acaba?'' diye bir düşündüm ama ''Recep'i niye öldürsün ki o zaman?'' diye hemen vazgeçtim bu düşünceden. He senaristler bu olasılığa mantıklı bir açıklama getirirlerse olabilir de yani. Ama bu hafta gördük ki Murat'ın adamları aramış. O korkudan üç buçuk atarken keyiflenmedim dersem yalan söylemiş olurum. Dur sen duurr, bunlar iyi günlerin daha. Özlem'in zekasının hakkını vermeni takdir ettim Allah için. Yani o kadar akıllı ve güzel kadının kıymetini bilmiyorsun. Öküz!! Mal canın yongası olduğu için Kendal'ın malını yakmak çok iyi taktik. Belli ki Murat, Kendal'ı daha çok bağırtacak. Eee, şeytan azapta gerek.


"Affettin mi oğlum babanı, baba oğul küser mi hiç?

Kadriye: Zaman zaman ha kanser olacak, ha kalpten gidecek şeklinde yazıyorum diye benim aklıma uyup piremsesime dokunmayın sakın. O sınırlarda dolaşsın ama dağ gibi güçlü olsun. Tabii günahlarının ateşinde de cayır cayır yansın. O kadar da değil yanii. (Ahhahaha, ayı da yavrusunu döverek sever.) Çok şükür Özlem'e analık yapmak aklına geldi piremsesin. Gerçi Sibel'e de analık yapıyorum ayağına hamamda su dökerek aşağılamıştı. Kadriye'nin analık anlayışı da böyle değişik işte; n'apalım onu da böyle kabulleneceğiz artık. Tuz yedirme sekansına BA-YIL-DIM! Çok güzel bir nasihat verme şekliydi valla. Ardından kendi yanında yatırması falan niye piremses olduğununun da kanıtı oldu. ''Murat'a kavuşamasın iyşalla!!'' dediğim bedduamı beklemeye alıyorum. Bir daha duyarsızlık yaparsa, kullanım hakkım mahfuzdur.

Ebru: Fırat'ın desteği sana iyi geliyor da kuzum, adamın yanında Murat da Murat diyorsun bi yakışıksız oluyor hani. Daha önce dediğim gibi yakınlaşmanın dozu artarsa kızların seni de Fırat'ı da parça pinçik eder, yine söyleyeyim. Güller satıldı da iki yüzün güldü. Bu da bir şeydir canısı. Hadi bakalım güzel günler yakındır.


"Sakın Kendal! Sakın oğluma dokunma! Oğluma dokunursan Kendal, yemin ederim ki gözümü kırpmadan, seni öldürürüm!"

Emine - Asım: Asım'cığım sana nasıl kızabilirim ki? O büyük yoksunluğuna seni seyreden hepimiz şahidiz. Ah yavrucuk nasıl mutlu oldu “oğlum” lafını duyunca. Yaşayacağın hayal kırıklığı için şimdiden kahırlardayım, be canım. Hep dediğim gibi tamamen sağlığına kavuştuğun, bu yaşattıkları için Kendal'ın burnundan fitil fitil getirdiğin günleri de görsek, başka hiçbirşey istemem. Emine'nin rüyasının akşamına çıkmasını, Kendal'ın zulmu altında erenler katına çıkmasına yorumluyorum. Kendal davarı, Asım'ı tartaklarken nasıl da kartal gibi taktı pençelerini? Emine'nin bam teli Asım. O güvende olduğu müddetçe her zulme boyun eğiyor. Aslında o konaktaki en üstün insan olmasına rağmen düşük görülmeye bile ses çıkarmıyor. Ah be Emine'm keşke ezdirmesen kendini, hizmetçi yerine koymalarına izin vermesen. Korkmasan bu kadar keşke...

Narin: Ayhhhh Narin'ciğim Oğuz'a yaptığını gördükçe ''Yangın vaaaarrr!'' diye bağırasım geliyor billa. Sen ne diye o yüzüğü parmağına takıyorsun ki? ''Ama Baran?'' falan deme bana. Hani kendine şans verecektin? Oğlun gidici farkındasın, gün sayıyorsun; Oğuz'u niye harcıyorsun? Valla cicim korkaklığın, basiretsizliğin yine sana patlayacak. Oturup Baran'a ''Senin baban olacak puşt beni hiç sevmedi kardeşi olarak gördü. Ben niye onun yasını tutayım, niye genç yaşımda kuruyup kalayım?'' diye konuşacaktın, kanka. “E bizim buralarda örf, adet,” dersen ağzına kürekle vururum. O zaman Oğuz'a ümit vermeyecektin. Ayy bir işin de düzgün değil ki. Kendin yapıp kendin ağlıyorsun, sonra da “O kadın, o kadın,” deyip Ebru’nun üstüne atıyorsun. Baran'ı büyütürken bile insiyatif almamışsın Kendal'ın eline bırakmışsın, tabii ki şimdi pirincin taşını ayıklayacaksın. Kendin kaşınmışsın kanka, sorry.


''Gözün aydın ağam, en azından artık katil değilsin. Murat Ağa'm yaşıyorsa ve gelecekse... O zaman da Allah taksiratını affetsin ağam. Dul kalacağım desene.''

Özlem: Bebeğim akıllanıyorsun ve buna çok seviniyorum. Sibel'in üstüne oynamadığın müddetçe her daim benden ten point. Asım'ın seni kandırmış olabileceğini çakozlamamanı da saftorikliğine veriyorum. Yoksa senden kaçmaması lazımdı. Kendal'ı Murat konusunda darlayanın Kasım olmadığını anladığın zamanki tepkilerini dört gözle bekliycem. Ahahahah, Kendal'ın üstüne üstüne git, aman verme vicdansıza; aferin tatlım.

Oğuz: Her bölüm beni şaşırtmaya devam ediyorsun beyb. ^__^ Narin korkağıyla görsel olarak çok yakışsanız da ayrı dünyaların insanısınız. Sen cesursun, o korkak. Sen sözüne sadıksın, o dönek. Nasıl olacak bu iş honey? Valla o yüzüğü gördüğündeki hayal kırıklığın geldi, boğazıma oturdu. Bir de sende şey farkettim, makamında sorgulama yaparken gayet kitabına uygun, karşındaki keklikleri fazla ürkütmeden yapıyorsun, sonra teke tek de sokuyorsun fitili. Ahahahh, valla süper taktik. Geçen hafta Kasım'ı darladın, bu hafta da Özlem'i kafakola alman harikaydı. Narin meselesine çok takılma, düzelmezse çok ş'aapma sana kız mı yok? ♥ Sevgiler ♥ Öpücükler ♥ İmza ♥ Papatya ♥


"- Ayşe hep böyle mi olacağız, küs mü kalacağız?
- Ne yapayım? Her yaptığına göz mü yumayım?"


Baran - Ayşe: Gözüme giren Ayşe ve gözümden düşmesine na şuncaaazz kalan Baran. Hödük Baran'cığım, özür dileyince boyun kısalmaz, ananla da aran bozulmaz. Nasıl bir şefkat ihtiyacıdır, bir bitmedi lan? Bak sonun da seninle de lan'lı lun'lu konuşturttun beni. Ya arkadaş, tamam ergensin ve onun getirisi olan mallıklar yapacaksın, kabul ettim de ''Hep yalnızdım, herkes gitti, beni terketti,'' diye zırlayıp zırlayıp buzları erittiğin kardeşlerine danalık yapmak neyin nesi? Azıcık tutarlı ol be cano! Ayşe, duruşunu bozmadığın için tişikkirlir tıtlım. Aferin sen buranın kızısın diye seni kategorilendiren sevgilin de olsa, eyvallah deme! “Ben benim, kimseyle ölçüp biçme,” de! Mıymıy hallerini, korkaklığını attın üstünden, bir de şu paçoz görüntünü düzelttin miydi tam anlamıyla sarılıp, koklaşacağız.

Melek: Konağın hayaleti diye yazmıştım senin için. Çok yakın bir arkadaşım diziyi seyretmiyor ama sana o satırları yazdığım bölüme denk gelip seyretmiş, bakayım Papatya ne yazmış diye okuyunca “Ağlattın lan beni,” demişti. Sana o satırları yazarken ağlayarak yazmıştım ben de. Sen hayaletsin evet de, seyrederken hissettirdiğin acı gerçek. Okuma isteğin, Ebru'dan Maya'dan yardım istemen hem sevindirdi hem de dokundu. Misal, en çok halalığı Baran'a yapmışsın ama yardım istediğin Maya. Bu bile acı. Ama hayata bağlılığın o kadar naif ki yine de yüksünmüyorsun. Seni izlemeyi, konakta bir Melek gibi süzülmeni izlemeyi o kadar çok seviyorum ki anlatamam. Senin mutluluğunu görmek çok ama çok güzel..

Ada - Serdar - Maya: Ya arkadaşlar benim aklıma bir şey geldi bu Serdar, Maya'ya aşık olmaya başlamasın bi de? Maya gerçekten çok naif sevdi ve bu çok etkileyici bir şey. Evet Ada çok çekici bir kız, vahşiliği cilvesi hoşuna gitmiş olabilir etkilenmiş de olabilir tamam da, ya Maya'nın olgunluğu ve zerafeti daha etkileyici gelirse?? OMG!!! Ayy Serdar'ın aşkın ateşinde yanmasını izlemeyi çok isterim ama ikizlerin kanlı bıçaklı olmasını da istemem yani sonuçta. Hemmen aklıma gelen şeytanları kovuyorum. Neyse zaten ben bunları yazıyorum onlar bizden bir kaç bölüm sonrayı çekmiş oluyorlar bile. Akıllarına sokmuş olmam yani. Laf aramızda Serdar ile Maya'yı böyle derbeder izlemeyi de çok seviyorum arkadaşlar.. Yaşasın drama queen'lik.

Yazmamı bekleyip, sabırla sonuna kadar okuyan herkesin gözlerine yüreğine sağlık...
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR