Hiçbir yalan gizli kalmaz derler ya. Kim demiş bilmem ama doğru dediği kesin. Önemli olan her şeyin gün yüzüne çıkması. Gülfem’in planları, Cahide’nin cinlikleri ve hatta Duygu’nun yediği halt bile ortaya çıktı. Ama herşeyin ortaya çıkmış olması #ÖmRu ilişkisini mümkün kılmıyor tabii ama biz bu ikiliyi bu bölümde birlikte gördük. Sonrası biz üzülelim, heyecandan yüreğimize insin diye önce ağzımıza bir parmak bal, sonra yine kara geceler.
Benim için en efsane sahnelerden biri Ömerciğimizin annesine ”Cehennemin dibine gidiyorum anne, tamam mı?” diye bağırmasıydı. ”Oy oy oy seni yerim, pamuklara sararım seni,” dediğinizi duyar gibiyim.
Öbür yandan ”Benim çocuğum Sipahi kanı taşıyor!” diyen Duygu’nun Gülfem’in nur yüzünde yarattığı gizli şoku gördük. Aynen şöyle baktı ”Bonom cocoğom Spopoho kono toşoyo! Yelloz seni!!” Bu bakışı yakalamayan bizden değildir!
Gülfem ise işten ayrılan Gülru ve şok bir şekilde hastahaneyi bırakan Ömer haberiyle bir sağ bir sol kroşe yiyor. Fakat zeki kadın işte, o saniyede Ömer’i nasıl tıpış tıpış geri getireceğinin planlarını yapıyor. Gazeteci bir arkadaşıyla iş birliği yaparak, Sipahi hastanesinin hisselerinin satılacağına dair bir haber yaptırıp, Ömer’i babasının vasiyetiyle vurmayı planlıyor. Pratik zeka işte arkadaş. Bu kadar işte. Ömer’ciğim Maalesef yemi yutuyor.
Diğer yandan Cihan’ın baba olma durumu fakat öte taraftan Gülru ile evlenmek istemesi kıyamam dengesini bozuyor çocuğun. Gülfem ise Duygu’nun para peşinde olduğunun farkında ama neden Cihan’a eğer kız hamileyse evlenmek zorunda olduğunu söyledi aklım almıyor. Tamam Gülru’yu bıraksın istiyorsun anladım ama Duygu’yla da olmasın bir zahmet. Kan emici, vampirella yani kız.
Yenerspor tüm komikliği ve tatlişkoluğuyla seyir zevkime ahenk katıyor. ”Teki kaybolmuş çorap gibiyim” bu haftanın favorilerinden biri oldu. Hele takside müşteriyi konuşarak bayıltması da çok iyiydi. Bu ritmi tutturdular, Yener’in üzerine yükleniyorlar ama bu komedilere bir yenisinin daha eklenmesi gerekiyor artık. Alemin delikanlısı Çiçek, Taner ile aşka son hız yelken açtı. Birlikte tatiller falan. Tamam ”delikanlısın” dedik, ”yürü be Çiçek, kim tutar seni” dedik, fazla mı gaz verdik acaba? Yani benim hiçbir şikayetim yok ama Yonca zaten fazlasıyla takık, daha beter şeyler yaptı. Taner ile Çiçek’i takip edip, tüm Sherlock ruhuyla fotoğraflarını çekti.
Haftaya nur topu gibi bir ekşınımız daha oldu sayın seyirciler. Seyrine doyum olmaz.
Ömer önce konuşarak Gülru’yu ikna etmeye çalıştı, olmadı. Sonra sahilde bir falcıyı ayarladı. ”Yeşil gözlü, boyu boyuna huyu huyuna bir kızla evleneceksin. Bahçeli bir ev alacaksın, bu evde, o kızla yaşayacaksın. İki çocuğunuz olacak” türünden şeyler söylettiyse de olmadı. Gülru, vınn topuk. E artık bu da olmayınca, bastı romantizmin böğrüne Ömer. Türlü dalavereyle Gülru’yu yeni evine getirip, yine Ömer’cilerin damarına damarına bastı. Ömer Gülfem’in yemini yutuyor diye bir yandan kızıyorum ama bu süprizlerle de kızgınlığım geçiyor. Ama ne yalan söyleyeyim, koskoca Ömer Hekimoğlu’na yerdeki o tek gül yapraklarıyla yapılmış kalp yakıştı mı hiç? Hani senin klaslığın Ömer’ciğim. Oraya kadar her şey süper ilerledi benim için, ta ki gül yapraklarını görene kadar.
Artık iyice çığrından çıkan Cihan ise, Duygu’yla evlenmemek için evden kaçtı. İzlemeyeniniz varsa, tuhaf gelmiştir ama gerçekten durum bu. Genelde kadınlar istemedikleri biriyle evlendirilmeye çalışıldığında kaçar, burada tam tersi oldu. Evden kaçıp yolda Yener’le karşılaşınca, Yener de alıp onu kendi evlerine götürdü. Tabii Gülru’ya haber verdi Yener, ama araya süprizler falanlar filanlar girince, Gülfem Cihan yok paniğini yaşadı bile. Dizideki tüm esas oğlan ve esas kızlarımız bir aradayken, Cihan meşhur krizlerinden birini geçirdi ve bıçağı Ömer’in gırtlağına dayayıverdi. Sonra Ömer’i bıraktı kendi boğazına dayadı bıçağı. Resmen soluksuz izledik. Orada artık Gülru ne derse öyle olacak. Bıçak sırtı. Yani olaylar nasıl hem Gülru’nun lehine olup, hem de nasıl mağdur olabiliyor günün sonunda anlayan beri gelsin. Yahu tamam şimdi şikayet edemem, hikaye toparlandı, seyrine doyum olmayacak bölümler izliyoruz da, bir kere de Gülru’nun gözünde zafer parıltılarıyla veda etsek, göz yaşları yerine? Hani Cihan bölümün başında Gülru’ya ”Sevenler evlenir,” dedi ya anlayacağınız anca Ömer ”evlenir”. O da en bahçelisinden!