Sevdalanmak zor zanaat. Sevdayı güzel yaşamak ise daha da zor. İşte eğer kendi kendilerine kalabilseler Zeynep ve Fatih de sevdalarını gönüllerince yaşayacaklar ama nerde? Sorunların biri bitiyor biri başlıyor. Gerçi genel olarak oldukça rahat bir bölüm izledik. Hem de Ertan’ın geleceğini bildiğimiz halde o kadar rahattık ki, Allah rahatlığımızı bozmasın. İşte bunların hepsi Zeynep ile Fatih’in aşkına olan inancımızdan…
Bölüm kendi içerisinde oldukça eğlenceliydi. Gerek ikili sahneler gerekse düğün hazırlıkları, akşama toplanıp film izlemeler derken zaman su gibi akıp geçti. Taa ki Ertan’ın geldiği sahneye kadar. Normalde salı gününü zor etmemiz gerekirken fragman ve diziye olan inancım sayesinde Ertan’ın bu dizide çok büyük bir sorun olacağını artık hiç sanmıyorum. Arada bir gelip gidecek gibi sanki. Umarım öyle olur. Her ne kadar seyir zevki açısından gözleri doldursa da karakteri çekilmez bir kişilik. Seyir zevki demişken Kenan’dan bahsetmiş miydik? Hani kasabın yeğeni. Adı Kenan’mış galiba. Dün Cevat dövmeye giderken söyledi bize de! Yalnız ben bu Cevat ve Kenan arasında kalma olayından hiç hoşlanmadım. Önce Şaziment ile kasabın yeğeni için dua eder olduk sonra Cevat’ın aşk acısı ile içimiz parçalandı. Hayır, ikisini de sevsek, taraf tutmasak olmaz mıydı? Cevat’ımızı üzmeyin ama kasabın yeğenini de bol bol görelim…
Bölümün en bahse değer sahnesi Zeynep’in “Ben Zeynep Şekercizade’yim!” diye haykırdığı kısımdı. Artık nasıl bir benimsemişse bu durumu, ağzı da tavırları da tam bir şekercizade olduğunu söylüyor. O an Fatih’in mutluluğunu gördünüz mü? Canım nasıl da sevindi. Yalnız aynı sahnedeki pastadan canımız ne kadar çekse de neden mutfaktaki o şamatayı bize göstermediklerini anlamadım. Keşke Fatih izlerken onlar yapsaydı. Zeynep’in bu pastası sizce de ileride işine yarayacak mı dersiniz? Yoksa Zeynep’in pastası Şekercizade markası ile mi çıkacak? Hayırlısı diyelim bakalım.
Zeynep’in iş meselesine dönecek olursak eğer Şevket Meryem ile bir anlaşma yapmış. Meryem Zeynep’e annesi olduğunu söylemeyecek, Şevket de Meryem’in Zeynep’i görmesine izin verecek. Bence ideal bir anlaşma ama Zeynep’in öğrenmesini isteyenlerdenim. Umarım bu Fatih ile arasını bozmaz. Bu anlaşma doğrultusunda Zeynep’in Meryem ile çalışması için hiçbir engel kalmamış oldu. Tabii Fatih ve Gülsüm dışında. Onu da Zeynep tatlı dili ile halletti zaten. İlerde Meryem ile Zeynep’in ilişkisini de derinlemesine inceleyeceğiz. Ben Meryem’e üzülenlerdenim. Bahanesi ya da gerekçesi neydi bilmiyorum ama bence de doğru söylüyor. Zaten Şevket Reis de inandı da kendini kaptırmaktan korkuyor. Geçen hafta ne demiştim, buradan büyük bir aşk çıkacak. Ben merakla bekliyorum çünkü Şevket’in tavırlarını bir tek böyle çekebiliyorum. Biraz kendi sorunları ile ilgilenirse belki Fatih ve Zeynep’le hatta özellikle Orhan ile uğraşmaz.
Orhan ve Selin cephesinde ise işler oldukça yoluna girdi. Fehmi’nin Orhan’ın söylediklerini duyması ve iyi birisi olduğunu anlaması ikilinin işine çok yaradı. Gerçi ilişkiyi biraz monotonluğa çektiler ama dertler bitmiyor ya, ona koş buna koş al sana heyecan işte. Bu durum Mukaddes’i memnun etmese de Orhan artık biraz olsun rahatladı.
Şevket’in Fatih’i kurtarmaya çalışırken Selim’in sünnet düğününü planlaması ile de her iki evi de düğün telaşı aldı. Gerçekten de bu Şevket’in düğün merakı nedir diye düşünürken, Yadigar hepimize açıkladı. Meğer Şevket hiç düğün yapamamış, ondan bu merakı. Neyse, her şey öğrenilince Zeynep ve Fatih’in düğünü olacak merak etmeyin ama ona daha çook var. Şevket’in kurtarması ile Fatih’in açıklamasını kabul eden Zeynep’in aklındaki tek soru ise kolye ve İrem meselesiydi. Neyse ki İrem ve Mukaddes’in üstüne oyun oynadığını anlayan Fatih ve Zeynep’in bence bundan sonra bu ikili arasını bozamaz. Zaten dedim ya benim Zeynep ve Fatih’in sevdasına inancım çok. Eğer hep birbirlerine karşı açık olurlarsa sorunlar da rahatlıkla çözülür.
Sünnet telaşı içinde izlediğimiz birçok sahne oldukça iyi düşünülüp çekilmişti. İzlerken çok eğlendim. Fatih’in uğraşları, sevinçleri ve korkuları. Gerçekten de Zeynep’in dediği gibi “hayatımda gördüğüm en iyi insan” Fatih. Zeynep ile gidip sünnet kıyafeti almaları, duvardaki Selim fotoğrafları, sünnet arabası, Resul Dindar! Çok candan, çok içten , çok bizden. Bizim de mahallemizde aynı telaş olmaz mı? Bütün komşular bir araya gelir, uğraşır didinir. Gerçi Şaziment gelmedi, ayıp etti. Bir göremedik yüzünü. Acaba hangi okey masasına gitsek tanışabiliriz kendisi ile?
Bütün bu sevincimiz ise son sahne ile söndü! ERTAN! Nereden çıktın yine sen? Hani bir daha dönmeyecekti Mustafa? O kadar halay çektin ettin, bak ne oldu?Neyse, çok sorun olacağını sanmıyorum. Bakalım haftaya ne olacak.