Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Sen saf değilsin, hastasın!
Sezon: 1 Bölüm: 21

Bir arzu nesnesi olarak Ömer Hekimoğlu!  

Geçtiğimiz bölüm Ömer’ciğimin hayal kırıklıkları, Gülru’nun bitmeyen zırlamaları, Gülfem’in ince planı ve Salih babanın klasik sinir krizleriyle geçti, en kısa özetle.

Bu haftanın twitter etiketi #zorakievlilik olunca, tabii ki bir serzeniş oldu. Bunu daha önce görmüştük biz. Salih baba, Gülru’yu zorla bir ton laf söylediği/miz Mert ile evlendirmeye çalışmıştı.

Dizide ki senarist değişikliği nelere gebe olacak diye sorgulamıştık. Hatta twitter @EkranellaGs takipçilerinden biri yeni senaristimizin yazdığı ilk bölüme söylenmiş, ben de “Biraz beklemek daha faydalı,” demiştim. Ama artık gerçekten ben sıkıldım beklemekten. Gülru’nun çakralarını yaklaşık 5. bölümden beri tartışıyorum. Mert değişti, Gülfem değişmeye başladı, Cihan evrim geçirdi ama bir tek Gülru aynı tas aynı hamam. Gülfem geçen bölüm sırf Ömer’in ilgisini üzerine çekebilmek için kendine türlü iğneler yaptı, tahtalıköyü boyluyordu. Gülru ne yaptı? Ağladı, ağladı ve ağladı! Bu yani! Sadece ağladı ve zırladı. Bir tek ben mi bu kadar tez canlıyım, bu kadar sıkıldım yoksa benim gibi birileri daha var mı acaba diye merak ediyorum. Neyse serzenişlerim şimdilik bitti sayılır, yeni bölüme geçiyorum.

Öpücük yağmurundan zor kaçtın Ömer.

Ama öfke patlamasından kaçamadın :) 

Gülru’yu, a-acayip Akif Bey ile yemek yerken gören Ömer postasını koydu. Sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde etrafını 18, hadi bilemediniz 20 yaşında türlü tuhaf kız sarmaladı. Ah be kuzum! Ömer’in karizmatik ve kadınlar tarafından arzu edilen bir adam olduğunu anlatmanız için bu tarz şeylere hiç gerek yok ki! Biliyoruz zaten. Ömer yıkılıyor. Yapmayın, küçültmeyin doktorumuzu bizim gözümüzde. Bir de bardan NewYork’tan tanıdığı kızla beraber çıkıp ezik Gülru’yu ortadan ikiye çatlatınca, konumuz zoraki evlilikten çıkıp zoraki kıskançlığa geçti. Ayrıca içince içinden çapkın değil de, agresif canavar Ömer çıktı ve ben çok sevdim bu asi ruhlu doktoru.

Her hafta ağlayan bir Cihan fotoğrafı koymasam olmaz! 

Cihan’a ise içimiz parçalanmaya devam ediyor tabii. ”Ben çok mu çirkinim abla,” demesi bizi kederlere gark etti. Kurban olurum sana ya! Bir de o gıcık Duygu çocuğa parfümler hediye edip, çocuğu koyuya bulayıp, hasta çocuktan faydalanmaya çalışmıyor mu! Daha fazla bu kızla ilgili konuşamayacağım. Gülfem ise nasıl bir plan yaptıysa tıkır tıkır işliyor arkadaş. Geçtiğimiz bölümlerde Gülfem’e akıl vermeye kalkmıştım, tövbe. İyi ki çarpılmamışım. Benim daha kırk fırın ekmek yemem lazım. Öncelikle herkesi kafada eşleştirmiş. Akif-Gülru, Mert-manken kızcağız. Bir de Özcan-Gülru çıktı tabii ortaya, zorlama evlilik yapacağı ama olsun. Herkesi eşleştirdi, açıkta bir tek Ömer kaldı. Eh artık o da tabii Gülfem’in olacak. Plan fazla kusursuz ilerliyor, bir noktada patlamasını bekliyorum. Ama Gülfem ve Mert suçluyken, birden mağdura dönüşmeleri ilgimi çekmedi değil. Gülru’nun değişmeyen çizgisi ise malumunuz canımı sıkmaya devam ediyor.

Yonca beni duyuyor musun? Çatla da patla!

Delikanlı Çiçek ve Taner Bieber aşkı sonunda kabak gibi gün yüzüne çıktı. Çok hoşuma gitti. Hele Çiçek’in ”Ben Gülru’ya benzemem, sana pabuç bırakmam,” çıkışı enfes olmuş. Evet ya! Kim ki bu Yonca? Alsın biri ayağının altına kurtulalım. Hayır, gıcık listem gittikçe kabarıyor. Yener ve Yonca’ya, Duygu’da eklendi. Ben diziyi izlerken çileden çıkmaktan yoruldum. En azından listeden birini elemek isterim tabii ki. Çiçek’ten beklentim, canına tak etmesi ve Yonca’nın Taner’den hamile kalma hikâyesini babasına yumurtlaması. Zaten Salih baba, gerçeklerin kırıntılarını öğrenerek bile kalp spazmı geçirebiliyor. Bırakın adamı her şeyi öğrensin, toptan bir kalp kriziyle bu olayı da atlatalım.

Basıldınız!

Zavallı Ömer’im, olan sana oluyor! 

Gülfem’in planları dâhilinde geçirdiği sahte değişim Ömer’e ”Sen çok iyi bir arkadaşsın,” dedirtti ya, ben daha ne diyeyim. Bu gidişle Gülru hem ailesinden, hem Ömer’den, hem de masumiyetinden olacak.  Haaaa, mecburiyetten Özcan ile evlenmezse ya da Akif zımbırtısının saldırısından kurtulabilirse! O yeşil zamazingoyla Gülru’yu yatağa atacaksa, o gazetelerde çıkan çapkınlık statüsü bile olmaz bu amcaya. O ne ya? Nuri Alço musun arkadaşım sen? Kendi kendine uyuşturucunun dibine vurup, kızın opak çoraplı bacaklarına çok seksiymiş gibi bakmak nedir? Olmamış. Bu bölüm Ömer’in bardaki zamparalık halleri ve bu otel sahnesi çok yavan olmuş. Ama yine de bize olaylar itibariyle ”Yok artık!” dedirtmeyi başardı. Sonuç itibariyle, son sahne gelecek hafta için kafamızda bolca soru işareti bırakmayı başardı. Evet, tahminlerimde haklı çıkacağım sanırım. Maalesef birkaç bölüm daha Gülru’yu suçsuz olduğuna Gülfem ve Ömer’e inandırmak için zırlarken göreceğiz. Biz kızcağız saf diye üzülmeye devam edelim ama bence amansız bir hastalığın pençesinde kendisi. Hepimize şimdiden geçmiş olsun!

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR