Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Selina Kyle’ı tanımak
Sezon: 1 Bölüm: 2

 

Geçen haftaki bölümde, Batman ve Gotham hakkında bence yeterince bilgiye sahip olduk. (Aşina olmayanlar için bu cümlem) Karakter katmanları derinlemesine işlenmese de en azından geçmişlerine bir bakma şansımız oldu. Jim Gordon'un Bruce Wayne ile arasındaki özel bağının onun da savaş kahramanı babasını küçük yaşta kaybetmesiyle oluştuğunu, Fish Mooney adındaki zalim bir kadının ve beraberinde Falconey adındaki mafya babasının Gotham'ın esas başındaki kişiler olduğunu gördük.Tüm bunları görürken de ''o da çıksın,şunu da gösterelim'' (haklı olarak) kaygısıyla aceleci ama temposu düşmeyen bir kurguyla Gotham'ın pislikler geçidini yakından tanımaya başladık.

En son bıraktığımız yerde Penguen, sudan aniden çıkıp, balıkçı amcamızı (Frank Miller'ın olmasına ne demeli?) gırtlağından kesti ve ilk suçuna, ''Merhaba'' dedi. Olaylar “Acaba bundan sonra ne olacak?'' dedirtirken bu bölümde Arka Sokaklar kıvamında bir çocuk kaçırma vakasına odaklandık. Selina'nın olduğu sokağa birdenbire bir otobüs yanaşır. Ve otobüsün içinden inenler, sokaktaki çocukları ''Başkan'ın Evsizlere Ulaş'' projesi ayağına kandırıp ellerindeki iğnelerle uyuşturup kaçırırlar. Kaçan iki kişiyi de kendi yöntemleriyle hallederler: Tabii Selina hariç. Maalesef diğerleri onun gibi çevik değil. Olayın akabinde yeni bir cinayet ve suç çetesi Gordon ve Bullock'ı beklerken Gotham'da adalet denen bir şeyin tam olarak var olmadığına ironik bir şekilde olsa da şahit olduk.


Adam haklı beyler,dağılın!

O sırada Penguen yolda otostop çekerken kendisiyle alabildiğine dalga geçen bir grubun kamyonetine biner. Ancak çizgiyi iyice aşan grup Penguen'in 'gırtlağı gidenler' kervanına kaşındıkları için girmek zorunda kalırlar.



YOU DON'T SAY MY NAME!

Çocukların kaçırıldığı alan aslında Fish Mooney'nin bölgesi olduğu için olaylar bir şekilde ona bağlanacaktı.Tabii öğrendiğimiz bir nokta da Fish Mooney ve Don Falconey'nin birbirlerine karşı çift taraflı oynadığıdır.Bir başka rezillikse bu şaibeli çocuk kaçırma vakasının basına kesinlikle bildirilmemesiydi.Ancak Jim Gordon'un eşi Barbara bir an bile düşünmeden gazeteyi arayarak büyük bombayı patlattı. Basın da olayı araştırmaya başlamışken, Başkan'ın fırçası Gotham Polis Departmanı'nın itibarının birazcık kırılmasına neden oldu. Neyse... Dedektiflerimiz her zamanki gibi Rıza Baba ve ekibine nal toplatır bir hızda iğneleri kimin temin ettiğini hatta bu kaçıranları buldular derken Jim Gordon ve Harvey Bullock vakanın merkezine iner. Aaa? O da ne? Işıklar kapanır.Kısa bir ÇAT PATİ TAK TAK DUF DUF... Suçlular kaçar. Lakin Gordon iğnelerin teminini yapan adamın hesabını sorar ve çocukları bulur.


Mission is completed. Mı acaba?

Başkan açıklamasında, dışarıda hala savunmasız ve yardıma muhtaç çocukları düşünerek onları ''Gençlik İşleri''nin sözde sevgi dolu kollarına emanet ederken (kimisi de şehir dışındaki bir çocuk yurduna/hapishanesine) aşina olmadığımız bir kötü adam ''Bebek Yapımcısı'' ve onun adamlarının gerçekleştirdiği çocuk kaçırma olaylarının duracağını da özellikle belirtti. Polislerin bile tınlamadığı adaleti Başkan nasıl sağlayacak bakalım? Göreceğiz...

Dönüşüm muhteşem olacak!


Gelirken püskevit de alayım mı? Çayın yanına eyi gider.

Otobüs şehir dışındaki yurda gidecek yavrucakları tek tek toplarken otobüse en son binen yine bizim yavrucakları kaçıran aynı vicdansız grup olunca işin rengi iyice değişmeye başlar. Sorarız başkana? Hani durduracaktınız bunları?


Bu ablaya bir Emmy falan versinler.Sadece birkaç diyalogla kendinden soğutma potansiyeli olan başkası varsa söyleyin.

Diğer çocukları da hiçbir şekilde yabana atamasak da burada bizim ilgilenmemiz gereken Selina Kyle. Zira anlamışsınızdır ki kendisi Catwoman. Daha çocukluğundan beri vahşi bir kedi gibi tüm taktikleri özellikle de saklanmayı iyi biliyor. Dedektiflerimiz, teminatı yapan şişman adamdan güzelce bilgileri alırken çocukların gittiği yerin mavi tabak ve çatal logolu kamyonu olan bir şirket olduğunu öğrenirler. Ama Gordon her zamanki gibi kafasını kullanınca bu logonun aslında bir tridenti çağrıştırdığını anlayıp olay mahallini basarlar. Vicdansız herifleri yakalarlar.

Hani aferinim?



CAPS DEĞİL GERÇEK!

Peki Bruce Wayne ne alemde? Çocuk anasını, babasını kaybetmiş. Bir yerlerini kesiyor, yırtıyor ya da ellerini mumun altına koyarak dayanıklılık testi falan uyguluyor kendi çapında (yavaş yavaş içindeki Batman'i ortaya çıkarıyor daha çok). Alfred'in de büyük sorumluluğu var ama en çok da Wayne'in babasının isteğini yerine getirmeye çalışıyor: ''Kendi yolunu bulmasına güvenerek!''

Ve final diyelim. Selina (artık ''Kedi') Gotham Polis Departmanı'nda bir şekilde Jim Gordon ile konuşmayı başarmıştır. Sürekli onu izlediğini, departmandaki diğer namussuzlar gibi olmadığının altını da çizerek Gordon'a ''Wayne'leri kimin öldürdüğünü gördüm,'' diyerek gerçekleri anlatmak üzere finale nokta koyduk. (Penguen'e ne mi oldu? O da final anından önce artık kamyonette ya da başka bir yerde bulduğu havalı ve yakışıklı bir oğlanı kaçırıp bağlamış. Bir de ailesinden fidye istiyor. Telefon yüzüne kapanıyor.Ve Penguin gözlerini oymak üzere (bu sefer gerçek) kolları sıvıyor.)



Aynen böyle!

Geçen haftaki bölümle kıyaslarsak (ki pilot için şaheserdi) fazla akıcı bir bölüm değildi.Olaylar çok daha hızlı bir şekilde gelişti. Selina Kyle'a da çok yoğunlaşamadık ama en azından onun da kısa bir geçmişini öğrendik.Onu ileride suça itecek yönü aslında Gotham'ın adaletsizliğinin oluşturduğunu gördük.Onun dışında bir iki sahnede de keyifli anlar vardı.Gerisi 'Arka Sokaklar' anlayacağınız.Klişe tabir ama ilerleyen bölümlerde göreceğiz.Misal şu Bebek Yapımcısı kimdir,neyin nesidir, kimlerdendir? Bunun gibi hala ucu açık bırakılan meseleler var.Haftaya tekrar bekleriz Gotham'a...
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR