Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Peki ya Kurt Seyit?
Sezon: 1 Bölüm: 9
Petro’nun son şakası güldürmedi.
 
Kurt Seyit ve Şura İstanbul, Yazar ve Tina’nın mutfakta işlenmesiyle açıldı bu bölüm. Eee, tabii Vtina o kadar geçmişi anlatırken Binnaz, Ayşe ve Güzide kısımlarında hep mutfaktan bildirmek zorunda, onların da konuş konuş karnı acıkıyordur. Benim bile Binnaz öyle bir şeyler ayıklayıp durdukça gidip nasıl yapıldığını bilmeden bakla ayıklayıp fava yapasım geldi. Neyse Kurt Seyit’e gelmek istiyorum önce. Barones’in ülkenİn yararına, Şura’nın zararına kurduğu planı yüzünden Kurt Seyit ve Şura’nın arası açıldı. Bu vesileyle Kurt Seyit, aklındakini diline döktü. Şura yüzünden babasıyla helalleşemediğini sonunda sesli söyleyebildi. Gereksiz meseleleri mesele yapmamak için konuşmama taraftarı olsam da, gerçekten mesela olan şeylerin dillendirilmesi gerektiğini düşündüğüm için iyi bir gelişme olarak görüyorum bunu. Zaten Kurt Seyit de zehrini akıtınca Şura’ya evlenme teklif etti. Ali Dayı’ya bir teşekkürü borç biliyorum kendi adıma. Düğünler beni hep heyecanlandırmıştır. Ancak Ali Dayı bu gidişle Kurt Seyit’i alkolik edecek.

Kitabı okumadım, belki yanlış bilgidir ama bildiğim kadarıyla Kurt Seyit kitapta bayağı içiyor. Demek ki temeli Ali Dayı’ymış. Kurt Seyit’in pırıl pırıl çalışan zihnine Ali Dayı’nın içirdikleri mi sebep oldu bilmiyorum ama Celil’i iyi kurtardı Billy’nin elinden. Çok zeki bir meydan okuma olduğundan köylü kurnazı Rıza anlamadı tabii ama Billy çaktı durumu. Celil, Billy’ye yumruk attı ama Billy "Kurt Seyit ve metresi," derken rahmetli Ali Rıza Bey gibiydi. Billy, Celil’i gönderecek diye ben de Güzide’den beter paraladım kendimi. Kurt Seyit, İngiliz karakolunda parmaklıkların ardından bağıran Celil’e "Lan kes sesini!" derken tam bir Kuzey Tekinoğlu’na dönüştü. Sonra önüne dönüp Billy ile yine aynı huzur verici adam olarak konuşmaya devam etti. Kurt Seyit ve Celil ikilisinde problem çocuk Celil galiba. Yakışmadığını kimse söyleyemez. Kurt Seyit, Celil’i kurtardı ama şimdi kendisi gemiyle yol almakta, Celil’in de bir an önce onu kurtarmasını istiyorum.

Rusya’da çok popüler olabilirsiniz Şura ama burada sizi kimse tanımıyor.
 
Bölümün en güzel sahnesinin Petro ve Şura arasında geçen ilk sahne olduğunu düşünüyorum. Petito nedendir bilinmez, bir anda iyi oldu o sahnede. Şura’ya karşı, Kurt Seyit’i korudu Barones’in tuzağı konusunda. Şura da ani bir patlama yaşadı. Hem Petro’nun Şura üzerinde manipülasyon gücünü gördük hem de Şura, "İkinci kez soracak kadar aciz değilim," sözüyle benim gönlümde güzel bir yeri ateşledi. Şura’nın otokontrolünü kaybettiği zaman Kurt Seyit’i de kaybedeceğini anlaması güzel oldu. Sonra Petro uzun bir süre ortalıklarda gözükmedi. Bu arada sayısız kez Tina ile karşılaşmanın eşiğine geldiler ama nafile.

Vtina ve Yusuf’un sahne sanatlarına yönelmesi hoşuma gitti aslında. Ben bir eğleniyorum o ikiliden. Ancak kardeşler artık kavuşsun istiyorum, çok üzülüyorum. Petito, Vtina’nin saç iğnesini bulunca hemen Şura’ya götürmeye gittiğinde ikili öyle bir sarıldı ki, ahretlikler buluşmasıydı adeta. Bence Şura ve Petro ahretlik olarak çok tatlılar. Petro, Şura’nın parmağında Kurt Seyit’in Stark yüzüğünü görünce belki de evlilik teklifinden sonra fotoğrafını çekip whatsapp’tan atmadı diye bozulmuştur o kadar.

Benekli Yılan Ayşe’den de hazır yeri gelmişken bahsedeyim. Petro ile Şura’yı nasıl da diline doladı? Yok odasına bekar erkek almışmış Şura. Tabii kendisi alamıyor ve ona göre aynı odada olan bir erkekle bir kadının fingirdemekten başka bir işi olamaz. Galip için meraklandığı gözümden kaçmasa da Şura’dan sonra Şura’nın düğün hazırlıklarında Güzide ile de uğraşması benim için çok faydalı oldu. Ayşe konusunda yolumu buldum sonunda: Enemy! Bu arada Şura ile mutfak ahalisinin mantı yaptığı sahnede, Şura ve Ayşe’nin o rujları neydi öyle? Hayır bu sezonun renkleri de, merak ettim. Gerçi son sahnede "Düşmez kalkmaz bir Allah" atasözünü öğrenen Barones’te de ten çorap vardı. Gerçi belki vardır ten çorap o yıllarda, emin değilim.

Şura daha fazla rakibi olmasın diye diğer kızları birer birer kendisine dost ederken.
 
Şura, Kurt Seyit’ten kurtlu yüzüğünü alıp bir Stark olma yolunda ilerlerken etrafındaki kadınlarla iyi ilişkiler kurarak günün birinde ‘Valar Morghulis’(işte bunlar hep pazartesileri Game of Thrones izlemekten) der mi bilinmez ama Alya’ya yardımı nasıl dokunacak merak ediyorum. Alya, kılkuyruk Rıza’nın pençesinden kurtulmalı artık. Petito’nun da ciddi ciddi ilgisini çekmeye başladı, çıkar yol hemen açılsın artık! Bir başka mağdur kadın Güzide ise gerçek yüzünü gösteren Yahya’nın elinde solgun bir çiçeğe dönüşecek bu gidişle. Tamam herkes sevdiğini kıskanır da, bu kadar gaddar olmaz. Bir de Yahya’nın "Bana layık olacaksın," triplerinden midem bulandı. Kendine layık görmüyorsan evlenmeyecektin. Yahya ve Güzide’nin gerdek gecesini görmemiz de pek hoşuma gitmedi. Üstünde durulmasa çok daha iyi olurmuş, Güzide’nin Celil’e olan aşkına inanmamız için böyle bir ayrıntıya ihtiyacımız yoktu. Hiç konuşulmazsa daha güzel. Yahya’nın durumunu bilmiyoruz, mesela belki o da bakir, aynı şekilde Güzide için de konunun üzerinde durulmasaydı keşke.

Güzide’nin Celil’e karşı zaaflarına ise hayranım. Billy’nin bullyleri onu götürürlerken nasıl çırpındı, Celil ile ilgili her konuya nasıl atlıyor tutamıyor içinde. Sesin de güzelmiş bu arada Güzit! Güzide’nin en büyük destekçisi kaynana görünümlü görümcesi Binnaz. Binnaz rocks arkadaşlar, dağılabiliriz.

Osmanlı askerlerinin bile yardıma gelenleri kendisine yönlendirdikleri Barones'i, Petito’nun hışmıyla karşılaşmış, Kurt Seyit'i de Rusya’ya doğru geri geri giderken bıraktık. Celil, Kurt Seyit’i kurtarsın istiyorum ama Barones’in bir şekilde paçayı yırtacağını biliyoruz çünkü Valentina günümüzde kendisinden oldukça kötü bahsediyor. Orada olan orada kalmayacak yani!


 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR