Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Ölümün ardından geride kalanlar, bambaşka hayatlar
Sezon: 2 Bölüm: 53

Bir kadın... Yıllar sonra yeniden kalbine işleyen aşk duygusuyla, sevdiği adam uğruna varını yoğunu feda edebilecek kadar sahiplenebileceki güçteki bir kadın. Peki hep güçlü olan mı kazanır hayatta, daima ayakta kalabilmek için harcadıkları çaba onları hiç yormaz mı? Dilara... Yaşadığı onca hadiseden sonra, hayatın iyi yönlerini görebilmek, mutlu olmak istiyordu sadece. Yıllar sonra, biraz huzurdu aradığı. Sadece biraz huzur... Lakin geç de olsa yüzüne vurmuştu 'Harun gerçeği'. Bir kadının suçu olabilir miydi kendisini sevdiğine inanan bir adamdan hamile olmak? Onun için suç muydu sevmek, olabilir miydi böyle bir şey? Cevap belli; kesinlikle hayır. Fakat bunu özellikle Ozan'ın anlaması oldukça uzun zaman alacak gibi görünüyor.

Ozan ve Cansu'nun hastanede hamileliği öğrenmeleriyle bitmişti geçen bölüm hatırlarsanız. Bölümün ilerleyen dakikalarında, her ne kadar Ozan'ın durumu kesinlikle kabulenmeyeceğini az çok tahmin ediyor olsak da, ben bir umut besliyordum içimde yinede olanları kabullenerek olgunlaştığını göstermesini için, nafile tabi. Daha sonrasında Cihan'ın dağılmaya başlayan aileyi toparlamak için bulduğu 'Dilara'yla evlenme fikrini' henüz Dilara'ya bile söylemeden Ozan'la tartıştığı kısımda birden bire söylemesine çok şaşırdım doğrusu. Dilara'da, çocuklarda çocuk da şok oldular doğal olarak.

Ozan konusunda yanılmamış olsak da, Cansu cephesinde yaşanların geri dönüşünün nasıl olacağını kestiremiyordum şahsen. Bir tarafta yasını tuttuğu, fotoğraflarına bakarak ona olan özlemini bir nebze de olsa dindirmeye çalıştığı vefat eden Gülseren, diğer taraftaysa Deniz'le arasındaki inişli-çıkışlı dönem vardı ortada. Hamileliği öğrendikten sonra şaşkınlığını üstünden attıktan sonraki ve Cihan'ın Dilara'yla yeniden evleneceğini açıkladığı dakikalarda Ozan'a nazaran daha sakin durumdaydı Cansu. Aslında üzüntülerini, kırgınlıklarını kendi içinde yaşayan insanlardan  Cansu. Duygularımı içinde yaşıyor olmak, ona bir hayli zor geliyor olmalı.

Hazal'a geçecek olursak; sık sık tartışma halinde olsa da, başı sıkıştığında kendisinden yardım istediği, ona sığındığı, on beş yıl boyunca kendisini büyüten, kendisi pek farkında olmasa da, en az öz annesi kadar değer verdiği Gülseren'i kaybettikten sonra ilerleyebileceği iki yolu vardı önünde. Tamamen pes etmek ve ya hırs duygusuna sarılarak ayakta kalabilmek... Yeniden başlayacağı hayatına hırs aracılığıyla devam etmeyi seçerek ilerleyen zamanlarda Cansu'yla aralarındaki çatışmaların artacağının sinyallerini gösterdi Hazal. Dilara'nın hamileliğini Ozan ve Cansu'dan sonra öğrenmesine bozulmuştu fakat, Dilara'nın ona hamileliğini bizzat söylemesi, ellerini tutması Hazal'ın bozuntusunu geçirdi kesinlikle. Ha unutmadan, Deniz'le Cansu'nun ilişkileri başladığından beri bir aşkın da Hazal'ın kapısını çalmasını beklerken, beklediğimiz gerçekleşti; evli olan matematik kursundaki hocasıyla! Yani Hazal'ın durumun aşk mı denir, geçici bir heves mi bilemedim şimdi.

Bu bölümle birlikte hikayeye dahil olan Maide Hala'dan bahsedelim birazda. Öncelikle karakteri Hümeyra Akbay'ın canlandıracağını öğrendiğimiz ilk günden beri büyük bir heyecan içerisindeydim ve kesinlikle beklediğimize değdi :). Maide Hala'nın çalışanlarına karşı mesafesi, disiplini her daim elinden bırakmaması, otoritesi, karakteri ilk bakışta mesafeli gibi gösterse de Harun'u gördüğü ilk andan itibaren sıcacık bir insana dönüşüverdi birdenbire. Harun'u kırmayarak Istanbul'a yerleşmesiyle birlikte uzun süre daha bizimle birlikte olacağını anlıyoruz. Maide Hala'nın ve Harun'un Cihan'a karşı besledikleri kinin gelecek zamanlarda ne gibi sonuçları olacağını oldukça merak ediyorum.

Gülseren'in ölümünden sonra, başlayacak yeni hikayelerin temellerinin atıldığı ve geçiş bölümü olarak nitelendirebilecemiz 53. bölümün finali, Gülseren'in mezarına giden, aynı zamanda Hayal'in mezarıyla karşılan ve yaşananların etkisiyle kafası bir hayli karışmış olan Cihan'ın, Dilara'ya zorunlu olarak yapmayı planladıkları evlilik konusunda söyleyeceklerini söylemek üzere odaya girmesiyle son buldu. Bir sonraki hafta görüşmek üzere, hoşçakalın.

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR