Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Mira Beylice ile Hatıralar ve Antikalar Saati
Sezon: 2 Bölüm: 47

Sedefler’in takımıyla çay içmemek için kendini zor tutan Mira.

MedCezir’in bu bölümü benim için en güzel bölümler arasına girer baştan söyleyeyim. Kasap döner olayları zaten hiçbir dizide sevmem bu yüzden belgesel seyreder gibi izleyebildiğim bölümleri daha çok seviyorum.  Resmen şirinleri gördüm. Herkesi doğal ortamında seyredebildiğim için çok mutluyum. Bu doğal ortam biraz antika dokulu olsa da bence ikinci sezonda Mira’nın, Yaman’ın, Eylül’ün, Mert’in, Orkun’un herkesin kendi gibi olduğu bir bölümdü. Değişim hastasıyımdır ama stabil hayatı severim. Ben alacağımı aldım karakter değişikliklerinden; biraz tanıdıklık zamanı değil mi?

Tozludere’den çıktı ama esas bu ayrılık toza buladı Yaman’ı.

Önce çok ama çok sevgili Yaman’dan başlamak istiyorum. Izdıraplar içerisindeki Yaman’dan. Yaman gerçekten olduğu kişi ile bildiği erkeklik arasında sıkışmış bir karakter. Yaman’ın naifliğini biliyoruz, o ıslak puppy sıcaklığında evimize almak istiyoruz evet ama Yaman güçlü olmak için çok fazla bildiğimiz erkek kılıklarına bürünebiliyor. Geçen bölüm yaptığı intikam planı, Yaman’ın gerçekten öyle biri olduğunu bilsem beni çok sinirlendirecek bir şeydi ama biliyoruz ki Yaman sadece sahiplenilmenin derdinde. Serezler’den ve Mira’dan önce onu kimse sahiplenmemiş. Bilmediği bir şeyi nasıl yapar insan? Ait olmayı bilmiyor. Bırakıvermiyor kendisini. Her bırakayım dediğinde de eline Mira’nın dikenleri batıyor, orası yalan değil. Ama Yaman, Mira’yı dikenleriyle seviyor; Mira da Yaman’ı asla kendisine ait olmamasıyla. Elif’in yanında onun korkunç dating aktivitelerini çeken, dayak yiyen, üzüntüden içi şişen ve bir de üstüne Elif’in kahrını çeken Yaman’ın bir an önce yuvasına dönmesi lazım artık. Çok hırpalandı. Başıboş erkeklerin kayıp yollarında Yaman’ın naifliği çabuk çizilir, artık kurtulması gerek. Yaman’ın kayıplığı içimizi ısıtsa da, ben yine bu bölüm kendisine kızacak bir şey buldum. Elif’in Murat’a evlenme muhabbetiyle yalan attığını duyunca neden kabul ettiğini anlamıyorum. Bir kere Mira’nın açığını kapatmadın be Yaman! Hayır sanki Elif’in kezo yalanını desteklemese kız töre cinayetine kurban gidecek. Bu arada sana özel bir kısmım tabii ki var ama Elif, taş çatlasa 19 yaşındasın ne evliliği? Genç anne-baba modasını yanlış anlamışsın sen. Üstelik Yaman senden çocuk yapmaz. Yapsa bile Mira o bebeği hastaneden kaçırır Ayşe’ye verir. Onu geçtim, erken yaşta evlilik vaatlerine kananlara neler olduğunu gördün. Leyla yaptığı bütün çiğliklerin bedelini topluca ödüyor artık bak. Hiç akıl veresim yok onların ibret hikayelerinden çünkü Süprüntüler Team’i seviyorum artık. Bu arada Yaman Koper, söz verirken ‘tutmazsam ayakkabılarımın bağcıklarını birbirlerine bağlarlar, düşerim’ algısından çık artık. Eylül bile attı söz yüzüğünü.

"İlk tanışmamızda adımla dalga geçmesinden belliydi aslında her şey."

Mira, Mira, Vira… Tabii ki de Mira’nın teknedeki olayı içten içe kabulleneceğini biliyorduk. Gerçekten yaralansa antikalar için bile olsa bir araya gelmezdi. Mira bu bölüm küçük dokunuşlarla karanlık tarafa geçip gelse de en çok ‘fakir fakir’ tabirini ona sormak istiyorum. Bunun üstüne Orkun’un zenginliğinden aldığı zevke de vurgu yapmadan edemeyeceğim. Açık arttırma için kim, kimi kazansın istiyorsa onu bekler, her Orkun’un konusu geçtiğinde Mira’nın “Orkun, Altınkoy’u istese satın alır” tavırlarını çok düşünüyorum. Her zaman #girlpower, sonuna kadar #girlpower ama Sevgili Mira, madem yıkıcı etki yaratmak istiyorsun, o özenti rockçı renk hiç olmuş mu o pantolona? Başka rengi yok muydu? Mira ve Eylül’ün efsanevi telefon konuşmalarına gelelim bir de. Eski Eylül olsa, Mira’yı dinlemek uğruna 15 gün uykusuz kalabilirdi. Ama yeni ve yoğun hayatı Eylül’ü uyuttu. Ben Eylül’ün uyumasındansa Mira’nın çok ciddi bir şekilde çeşitli modlara girerek; bir de üstüne kulaklığını takıp konuşmasının daha garip olduğunu düşünüyorum. Taaa nerelere gitmiş, ‘Burası Tozludere’ olayına bile gitmiş, deştikçe deşiyor. Gamze olaya müdahale etmese neler anlatacaktı acabası Mira. Mira’nın bu bölüm ortaya çıkan en önemli genel özelliği, emir vericiliği. Bir Beren’e, bir Eylül’e falan gerçekten kiminle karşı karşıya olduklarını hatırlattı. Geçen sezon finalinde Yaman’a ne dediğini hatırlayan ise Faruk’tu. Gerçekten paşamızın keyfi oldu da öyle söyledi. Bir de gitmiş Sedef ile kurlaşıyor. Beylice Kadınları o kadar güçlü ki, adam büzülmüş de büzülmüş aralarında, böyle davetlerin ön menüsü olabiliyor sadece.

Eylül sen onu yiyeceğine emin misin?

Mert ve Eylül’e bakalım.. Mert bu bölüm fazla gırgırıyla canımı sıkmadı ama hala fikrimden şaşmadım. Bu çocuğun bu halleri yorucu. 7/24 kesinlikle gitmiyor. Konuşma yapmamak için dedesinden vurması çok komik olsa da, zenginlik iddialarında içindeki Asım Şekip Kaya canlanmış olsa da, ben yine bu bölüm de Uzay’ın safındaydım. Eylül ile ilgili tek sevdiğim yer içindeki mean girl’ün ortaya çıkışı oldu. Gerçekten Eylül, “o” arkadaş çünkü. Eylül, tam bir “arkadaşımın düşmanını öldürürüm” olduğu için, Yaman ve Mira’nın tekne olayını unutup “Eskisi gibi olacaksınız,” falan demesi saçmaydı bunların üzerine. Lekesiz giyinmek konusunda da yanlış renkler seçiyorsun Eylül haberin olsun! Mira’ya verdiğin ayarlar iyi birer yancı ayarı ama ben Tuğçe’nin senden daha cool olduğunu biliyorum. Uzay’ı evet hala destekliyorum ama bilmesi gereken şey; kızlar her istediklerini yapan erkeklerden hoşlanmaz. Ha ‘eşek’ sahnesi çok iyiydi, orası ayrı konu. Uzay ve Mert’in kendi arasında bence her şey; ama göreceğiz.

Sımsıkı görümce topuzu yaptırmış Orkun’un deri pantolonunu tabii ki çok sevdim.

Tamam, duygusal Orkun’u görmek paha biçilmezdi ama ben artık sıkılmıştım bu halinden. Eski Orkun geri dönsün istiyordum. Bu bölümde bütün prensesliğiyle geri döndü. Orkunstar’ın açık arttırmada herkesi peşinde koşturacak saati ve bunu üzerine başına gelenler çok zevkliydi. Orkun Civanoğlu zenginliğin vücut bulmuş hali değil de ne? Katherine Chancellor’ın yüzükleriyle ölçtüğümüz zenginliğin, Melih Bey Takımı ve Gülfem Sipahi ile birlikte en iyi şubelerinden Orkun. Şoför No.2’sini pek takmıyor olsa da, saati kaybolduktan sonra ‘’Kes sesini,’’ diye görevliye azarı patlatması çok tatlı değil miydi? Gerçekten bazı sinir bozucu şeyler, verilişine göre çok güzel gözükebiliyor. Derdi olanı sahiplenen Yaman, Orkun’un saatinin çalındığını öğrenince “Kapıları kapatın!” dedi bir de. Sırf şu son iki cümle bile bölümü benim için çok güzel yaptı. Geçmişini yanlış bildiği saat üzerinden Orkun’un bütün kaprislerinin tadı damağımızda kaldı. Hasta bakıcılığı da bir yere kadar. Yakında psikolojisi iyice refakatçi moduna girecekti. Bir de şu itiraf olayı var yarım yamalak. Orkun, canım benim, Eylül geçmişten bildirmiş gibi oldu bu bölüm. Her şeyi anlattığında Mira’nın güvenini kaybetmiş olacaksın. Gerçi Mira-Orkun ilişkisinde olayın içine o kadar değişik paylaşımlar girdi ki, bence onların arasının ne olursa olsun bozulmaması gerek. Çocuk neler çekti yani. Üstelik ne için, hiçbir şey için. Bu arada anladığımız kadarıyla Hale işin ardındaki. Orkun’a kötülük yapma hakkına sahip olan tek kişi bence de Hale. Bir başka değerli antikanın Mert’in şımarıklıkları nedeniyle yerlere düşmek üzere olduğu sahne çok güzeldi. Müziğin sadece o olay anında değişmesi falan. MedCezir teknikleri konusunda kült olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

O saç eklerini sırf bu model için takıp, bir daha asla kullanmayacak. Çünkü o Sedef Kaya.

Ebeveyn takımı bu hafta pek fazla bir şey yapmadı. Sedef biraz içleri burktu, Sude ve Mira’nın sahiplendikleri çay takımı yüzünden, sonra (bu sezon gönüllerde taht kuran) Selim, Ender’in hamile olduğunu öğrendi. Ender ile ilgili Sinan konularının ortaya çıkmasını istemezdim ben. Bu yüzden Selim’in hamileliği öğrenmesinin pek uzun sürmemesi şaşırtmadı. Eski performansına az çok yaklaşan Sude, beni bir konuda çok rahatsız ediyor. Canım Sude, kendi kötülüğünü fazla abarttın. Öyle herkesi sebepsiz azarlamak için etraflarda dolaşılmaz. Sude-Kenan patlamak üzereydi ama olmadı. Ben Kenan’ın yine de The O.C. Luke tarzı Sude’den intikamını alacağını düşünüyorum. Eğer o ekrana Sude ile ilgili açık saçık şeyler koyduysa bir şekilde, şöyle söyleyeyim sevgili Kenan; o numara daha önce yapıldı. Hale, kendi seks kasedini herkesin içinde göstererek kimsenin ulaşamayacağı bir seviyeye çıktı. Bunun bir üstü canlı canlılık artık. Altınkoy’da yine en sevdiğimden, her köşede birbirlerini çekiştiren Altınkoylular’ın katıldığı bir aktivite vardı. Bütün dedikoducular, bütün yılanlar, bütün katiller bir aradaydı. O kötüler bizim kötüler de, Turunç Nadir’in ne yaptığını anlamıyorum. Bence Sude de anlamadı, öylece baktı sadece.

Hayali Yaman ve Orkun kankalığıma Murat’ı da ekledim. Üçü kırlarda koşuyorlar. 

Son olarak da sevgilisinin verdiği bütün mesajları yanlış anlayan Elif var. Çocuk yanında mutsuz, evleneceğiz sanıyor. Yaman ayrılacak, Elif gelip öpücük falan. Eski sevgilisi de fena değilmiş üstelik. İşte bütün bunlar hep esneklik, not alın kızlar, hemen not alın! Yoksa bununla uğraşamayacağız. Bu yılanlarla böyle savaşabiliriz. Bu arada Elif’in eski erkek arkadaşını sevdim galiba. Daha hırt olabilir ama.

Biliyorsunuz Ekranella hacklendi. MedCezir kötülerinden de bir tek Turunç Nadir yapabilir bunu. Hangisi uğraşacak ki başka? Geçen haftalarda trollüyor dedik diye mi kızdı acaba? Mira’nın Selim’e verdiği belgelerde bizim sitenin bilgileri de var mıdır acaba? Orkun’un kayıp saati bu işin neresinde peki? Bekleyip göreceğiz!

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR