Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Mad Men: Hayalkırıklıkları iki yakada da aynı
Sezon: 7 Bölüm: 1

“The grass was greener/ The light was brighter/ With friends surrounded. The nights of wonder

Mad Men’in son sezonu başladı.

Dizi tarihinin an alımlı kadınlarının önünde selama durduğumuz, Don Draper’ın sinema yıldızı hallerinden gözlerimizi alamadığımız, içilen sigaradan televizyon karşısında öksürüklere boğulduğumuz, su gibi akan içkilerden başımızın döndüğü, en aşağılık hareketleri büyük bir incelikle kalıbına oturtan erkeklerden sıtkımızın sıyrıldığı, kadınların ve siyahların önlerindeki engellere çarpa çarpa yara bere içinde kaldığı dizide artık 1969 Ocak‘ındayız. Nixon başkan olmuş ve renkli televizyonlar yeni çıkmış piyasaya. Uçaklarda sigara içiliyor. Önümüzde kapkara bir hayalet gibi 70’ler duruyor. Kahramanlarımızın ruh halleri iki yaka arasında salınıp duruyor. New York soğuk, Los Angeles’ta hava sıcak ama yakmıyor.

Don içten içe çürüyor, bunu önceki sezonlardan biliyoruz. Kaçacağı bir kucak, dokunmasına izin vereceği şefkatli bir el, savaştan önceki Dick Whitman kimliğini bilen ve onu yaşamına sorgusuz sualsiz kabul edecek birisi kalmadığını anladığında namluyu kendine doğru çevireli çok oluyor.

Ajansa en çok para getiren şirket olan Lucky Strike’ı sırtından vurup New York Times’a verdiği tam sayfa ilanla kendi ayağına kurşun sıktığında Don’ın kariyerindeki düşüş yavaştan başlamıştı. Aynı sırada 1950’lerin idealize ettiği tam teçhizatlı kadın modeli Betty ondan boşanmış, aradığı mutlak huzuru bulamasa da Henry ile evlenmişti. (Betty ve mutluluk, ne zor ikili.)

Don, “dur bakalım orda, o kadar da değil” diye haddini bildiren ilk bölümlerdeki gözağrımız Rachel Menken’a da, varını yoğunu ona adamaya hazır Faye Miller’a da mutsuzluk, yalan ve hayalkırıklığından başka bir şey getirmedi. Betty’nin de çok sonradan anladığı gibi Don’ı sevmek onu elde etmenin en berbat yolu. En azından Betty bunun farkına vardı.

Bu sırada Don’ın hayatından kadınlar gelip geçmeye devam etti. Güneşli bir LA sabahı Megan’ın gençliğine, güzelliğine, Fransızlığına (her iki anlamda da) ve özgür ruhuna takılıp hayatında temiz bir sayfa açmaya yeltendi, olmadı. Her şeyi tükettiğini, bu yoldan geri dönüş olmayacağını Sylvia’nın göğsündeki haçı öperken, travmalar çocuğu Sally gözleriyle her şeye şahit olurken, “komşusunun” kapısının önünde birbiri ardına sigaraları söndürürken kabul etti; bunu da mahvetmişti.


Mad Men’in vazgeçilmezi, haberlerden hangi yılda olduğumuzu bulma oyunu.

Yeni sezona dönersek, Don bir iş seyahati, efendime söyleyeyim Hilton’un sahibiyle margaritalar eşliğinde buluşma, güzel kızlarla bir haftasonu kaçamağı bahanesiyle değil, “ücretli izindeki” düz bir adam olarak karısını görmeye geliyor. Her şey oldukça karanlık onun için haliyle. Megan’a güç veren Hollywood tepelerindeki evleri Don’a Dracula’yı hatırlatıyor. Hayatlarını renkli televizyonla renklendireceğini düşünüyor. Megan’ı da değişmiş buluyor, yaptığı yemek bile New York’takilerden farklı (meğerse “Kok a vağn” adlı bir Fransız yemeğiymiş.)

Bölümün sonuna doğru anlıyoruz ki Don meğerse o kadar da boş durmuyormuş (dergilerden kestiği reklamlardan anlıyoruz.-- Hı, hı Megan, kocan dergilerine dokunmaz, iletiriz kendisine) ve reklam fikirlerini artık bağımsız çalışan Fred aracılığıyla üretmeye devam ediyormuş. Zaten “saat bahane, sohbet şahane” (“it is not a timepiece, it is a conversation piece” çevirimi mazur görün) fikri tam Don’lık bir fikirdi, üstüne ilk bölümlerdeki fotoğraf oynatıcısının (“The Wheel” 1. Sezon-13. Bölüm) kokusu sinmişti.


 LA’de kadınlar çıkma teklifi ediyormuş.

Megan ise artık kendini ispat etmek için hıçkırıklıklara boğulan bir artist değil. Hala bir yerlere gelmek için çalışıyor ama durumu önceki bölümlerdeki gibi umutsuz değil, zira bir NBC dramasında rolü kapmış durumda. O dramayı çekmesi için dişlerini yaptırması gerekecek bu arada (Oh). Oyunun kuralı bu. Hala erkek masasında sektör jargonuna kadınlığı esir ediliyor. Hala oyunculuk derslerine devam ediyor. Özgür ama hala kanatlanamayan ruhu bir yerlerde çırpınıyor. Turuncu bandanası, göbeğini açıkta bırakan beyaz üstüyle tam bir LA girl o. Don’la eskisi gibi sevişmek istemiyor, bir sürü şeyden hala huzursuz, aklına takılan onlarca soru var. Ve fakat hala Don’ın tek kelimesi (bir iç çekiş ve “Don’t”) onun endişelerini alıp götürüyor. Sabah yüzüne vuran ışık, evlilik teklifi aldığında yatağa düşen ışık değil. Don’ın uçakta yanına oturan kadına da söylediği gibi (kadın dediysek Scream’in Neve Campbell’indan bahsediyoruz) onun “ne olduğunu artık biliyor” Megan.


Don’ın uçakta Scream maskesi takma ihtimali.

Peggy’miz, hırslı bilmişimiz, erkeklere kendini ispat etme yolunun oyunu onların kurallarına göre oynamaktan geçtiğini zanneden, her yenilgisinde kendimizi ona daha yakın hissettiğimiz, Joan’dan daha öğreneceği çok şeyi olan, ilk zamanlardaki tek başına, ürkek, Brooklyn barlarında bira içmiş kafayla Don’a resti çeken hali gözlerimizi yaşartan yol arkadaşımız. New York’un soğuğundan LA’e kaçan sadece Don ve Pete değil, Peggy’nin bir süre görüş alanında olmasını istemediğimiz Ted de LA’den geldi. Son sezonda Peggy’yi yüzüstü bırakmasıyla “ölebilirsin” bakışlarımızı hiç eksik etmemiştik üstünden. Aynı vurdumduymazlığı devam ediyor. Hiçbir utanma ve saklanma emaresi olmadan ofiste kahvesini içiyor.

Don’ın yokluğu, onun yerine geçen yeni yaratıcı direktörün yaratıcılığın yanından geçmemesi (saatin adı D’accutron olsaydı, “D’accutron, dakiktir” sloganını şahane bulacaktı--ki buldu,) Ken Cosgrove’un üstüne binen şirketin bütün yükü, Joan’ın el yordamıyla işleri halletmeye çalışması ve olmaması, olduramamaları bu iki yakaya ayrılmış ruh hallerinin yansıması.

Şundan eminiz, belki Peggy yine eve döndüğünde ağlayarak yerden kalkacak, Joan zamanla işletmeciliğin 5 P’sini adı gibi bilecek; ve fakat Don’ın LA’e giderken yürüyen platformda önünden geçtiği duvarlar gibi, hayatındaki renkler gittikçe koyulaşmaya başlayacak. Don için iki yakadan birinin bile aydınlık olması artık mümkün değil.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR