Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kendine bir şans ver Narin
Sezon: 2 Bölüm: 38

"Benim karşıma Murat'ı getirdiniz. 'Sev' dediniz sevdim, ama o beni hiç sevmedi. Benim kucağıma Baran'ı koydunuz, ben onu sevdim... Siz benim kalbime kimi koyduysanız, ben onu sevdim. Kadın sevmekten çok, sevilmeyi severmiş. Ben Melek'i kıskandım, yeri geldi Ayşe'yi kıskandım. Çünkü onlar sevildiler. Ben kimi sevdiysem, hep kapı dışarı edildim."

Merhabalar.

Enteresan bir bölüm seyrettik. Benim açımdan enteresan diyeyim ya da.. Dönüm noktası virajına geldi dayandı hikaye. Hikayenin gidişatına direkt etki edecek iki karakterin dönüşümünü izledik. Özlem ve Narin'in dönüşümleri hem yıkıcı hem olumlu olacak sanırım. Lafı fazla uzatmadan hemen karakterlere geçiyorum.

Kendal: Yediği hurmaların totosunu tırmalamasına az kaldı. Defterler bir bir dürülürken tabii ki kötülük level'ını daha da yükseltecek. Özlem'i harcamaya kalkması bayağı pahalıya patlayacak ağamıza. Şu an haberi olmasa da Ebru’ya kurduğu kumpas Özlem'in elini güçlendirdi. Kendal cüzdan peşinde koşadursun asıl bomba Baran'ın kitaplığındaki cd’de saklı. Özlem'in attığı yemle Murat'ın intihar etmediği de gün yüzüne çıktığına göre Kendal'ı kötü günler bekliyor. Kendisi zeytinyağı kıvamında olacağı için nasıl üste çıkacağını merakla bekliyor olacağım. Fırat kendine geldikten sonra kardeşlik, akrabalık martavalı çekmesine de sesli güldüm. Ahahahhaha, kim ne derse desin Kendal kadar işini bilen kimse yok dizide.


"Artık ipler benim elimde, Kendal'ın içtiği sudan, aldığı nefesten haberim olacak!"

Özlem: Beybi, Kendal ''Seni boşayacağım,'' dediğinde ''Yapma, etme ağam,'' demene çok bozuldum. Senden ''Hele bir dene de göreyim,'' demeni beklerdim. Elin bu kadar sağlamken korkak olmayı yakıştıramıyorum sana. Yerini sağlamlaştırma psikolojini tabii ki anlıyorum. Nikah eldeki kuşu tutmak için bir yol evet de, söz konusu Kendal be bebeğim? Really?? Neyse cahilliğine veriyorum bu ezikliğini, fazla uzatmayacağım. Açıkçası Özlem'in bu kadar akıllı davranıp ses kaydı falan yapmasını beklemezdim. Yapısı itibarıyla fevri olduğu için yine tutamaz kendini Kendal'a efelenir diye bekledim ama yanılttı beni. Kendal'ın koynunda yata yata nasıl dans etmesi gerektiğini öğrenmiş en azından. Bu da bir şey sonuçta. Ama senaristlerimiz kimseyi cezasız bırakmıyor vesselam. Özlem de yaptıklarının kefareti olarak bir daha anne olamamakla cezalandırıldı. E tabii bunun hırsını da en kolay çıkartabileceği Sibel’di. Ah be Özlem’ciğim senin düşmanın senin gibi aynı zalimin eline düşmüş bi kadın değil ki. Sabırla bunu anlayacağın zamanı bekleyeceğim. Az daha söylemeyi unutuyordum, Kasım ile kuracağı ittifakı sonuna kadar destekliyorum. Kendal'a karşı kurulmuş bütün şer sehemlerini, tatava yapmam destekleyip geçerim...

Kadriye: ‘Hem karnım doysun hem pastam dursun’cu Kadriye tam gaz devam. ''Kendal'dan iyi insan olur belki yaa,'' pozitifliğine hayran olmaya doğru ilerliyorum. Anacığım senin oğlundan bir yol olmaz. Bunu ne kadar çabuk kabullenirsen o kadar iyi olur senin için. Konaktaki güç dengeleri arasında yapıştırıcı güç olma çabalarını hakikaten takdir ediyorum lakin, senin de taraf olman gerekecek. Ne kadar çabuk safını belli edersen senin için o kadar iyi olacak. Papatya dediydi dersin. Gerginlik tırmandıkça rüzgar nereye eserse oraya yelken açma politikan elinde patlar, ayıktırayım.


"Ben Murat'a aşık oldum. Hala aşık mıyım, değil miyim; inan bilmiyorum. Kollarıyla değil, şefkatiyle sarmalı bir erkek. Dudaklarından önce, gözleriyle öpmeli kadını."

Ebru: Şimdi bacım, şu saf salak halinden iyice bir sıyrılman lazım. Yaklaşan fırtınaya bütün hesap kitapları bir kalemde yapıp, eğriye doğruya bir tamam vakıf olup hazır olman gerekiyor ki yara almayasın. Murat'ın aylar önce verdiği rezervasyonu kurcalaman ten point. Senden beklediğim hareketler bunlar işte. “Ben anlayamıyorum neler oluyor?” demek yerine “Nasıl yani, niye?” diyerek üstüne gitmen en doğrusu. Baran'ı kardeşlerinden ayırmadan her aktiviteye dahil etmeni de olumlu puan olarak yazdık gitti. Fırat meselesine gelince; sen hakkaniyetle ve temiz duygularla bu işe olur verir gibi oldun ama geçmişin gölgesi o kadar çabuk aralanmaz be Ebru’cuğum.. Kızlar hala bana Fırat konusunda sana tam destek çıkacak gibi gelmiyor. Zira Murat'ın intihar etmediğini öğrenmen ve yaşadığına dair olasılıkları da farketmenden sonra ne yapacağını da kestiremiyorum açıkçası. “Hala aşık mıyım, bilmiyorum,” demen bile bu konuda net olamamanın göstergesi aslında. Murat dangalak da olsa ailenin bir parçası sonuçta. İnsan ailesinden ha deyince vazgeçemez, takdir edersin ki. Murat Baran'ı elinden aldığı için affetmen tabii ki zor olacak. Fırat'ın da gerçeği sakladığını öğrendiğinde nasıl davranacağını merak ediyorum açıkçası. Uuuuu beybi, senin tarafında heyecan hiç bitmiyor ve ben bunu çok seviyorum.

Narin: Bu hafta tam anlamıyla Narin'in bölümüydü diyebiliriz. Ve hatun kişi yardırdıkça yardırdı. 10 haftadır, Narin ile empati kuramadığımı yazıyordum buradan. Sağolsun senaristler 38. bölümde Narin üzerinden öyle bir tokat çaktı ki ''Al sana empati ulan!'' dediler. Narin sevilmiş ama sevmesini bilmiyor savımı da ağzıma güzelce bir tıkıştırdılar. Ahahahahha Narin ''Ben herkesi sevdim ama sevilmedim,'' dedikçe ''Tamam anladım, tamam vurmayın daha,'' dedim açıkçası. Yetimlik insanı yarım bırakır. Narin'in sahip olduğu tek ailesi abisi; onun da gidip Ebruya aşık olması tabii ki kızdıracaktı. Bu durumuna kesinlikle lafım olmaz. Narin'in kayışını koparan, elimden alcaklar korkusu doğal olarak. Sıkıca bağlandığı Baran ve Fırat, Ebru'nun yörüngesine girdikçe yalnız kalacağım korkusuyla hırçınlaşması tabii ki kaçınılmaz. Ama benim Narin'e kızdığım husus, kendini olaylardan bağımsız olarak suçsuz görmesi. “Benim ne suçum var ?” demesi onu itici yapan. Hayatının iplerini hep başkalarının eline vermiş Narin. Ve bu da kimsenin değil kendisinin suçu maalesef. Kadriye'ye ''Murat'ı sev dediniz sevdim, Baran'ı kucağıma verdiniz, sev dediniz sevdim,'' demesi de çok yaralayıcı bir şey lakin, hayatının iplerini başkalarının eline vermesinin en büyük kanıtı zaten. Artık Narin'in güçlenmesinin ve hayatının iplerini eline almasının vakti geldi. Baran'ı sevdi büyüttü evet de gerçekler ortaya çıkmak için bu kadar zorlarken üstünü örtme psikolojisinden sıyrılmasını bekliyorum artık. Bu aydınlanma safhasının arkası yine inkar ve yalan olmasın. Ebru’dan duyduğu “Kadın sevildikçe güzelleşir,” lafı hazır onu aydınlatmışken Oğuz'un ilgisini geri tepmesin artık. Fırat'ın da dediği gibi kendine bir şans ver Narin’ciğim.. Ayrıca Oğuz'un “Sen evet dersen hemen tayinimi aldırırım, gideriz buradan,” demesine; ♥♥♥♥♥♥.... Valla Narinciğim Murat yaşıyorsa ve sen o dangalak için Oğuz'u görmezden gelirsen çok kötü ağzımı bozarım valla. Heee söylemeden geçmeyeyim gereksiz yere ona buna aksilenmesinden ne kadar kıl kapıyorsam, Oğuz'un karşısında ismiyle müsemma bir şekilde Narin bir çiçek gibi nazlanmasına BA-YI-LI-YO-RUM. Oğuz ilanı aşk ettiğinde utanıp heyacanlanmasına bayıldığım gibi bu hafta “Ben sevilmeye alışkın değilim, nasıl davranacağımı şaşırıyorum; yabanileşirsem kusura bakma,” dediğinde; “Yirim, yirim…” dedim valla. Aferin Narin silkelen kendine gel, hayatına sahip çık, diren güzel kadın. Böyle ol canımı ye bee. Lütfen ama lütfen Narin artık aldığı kararın arkasında dursun ve bu sağlam duruşunu bozmasın. Dizide nefret edecek bir sürü hasta var; Narin çıksın onların arasından.


"Biri bana ilk defa beni sevdiğini söylüyor. Bu benim hayalini bile kurmaya cesaret edemeyeceğim bir şey. Yani eğer yabani gibi davranıyorsam, kusura bakma ne olur ."

Baran: Canısııı canısııııı.. Beybi, Ayşe'nin dediği gibi feodal yapını törpülersen çok sevineceğim. Neşeli Baran ziyadesiyle datlu çünkü. Kardeşlerinle ve Ayşe’yle daha çok vakit geçirdikçe kodlarına sinen Kendal ayılığından da sıyrılacaksın zamanla. Lütfen bu geniş bir zamana yayılmasın, çabucak sıyrıl Kendal'ın delilik gömleğinden. Kızlarla daha da yakınlaşın daha da lütfeen, çok tatlı oluyor izlemesi. He dayak kavga olayları pis kaka, o şekil yakınlaşmayın. Baran’cığım senin için çetrefilli günler kapıda, zira kafayı yeme raddelerine geleceksin bol bol sevgi enerjisi depola, bayağı lazım olacak çünkü.

Ayşe: Eveet hayırlısıyla hanım kızımız için de paragraf açmış bulunuyorum. Biliyorsunuz kendisini oldukça mıymıntı buluyorum. Nasıl diyeyim, Baran'ın yanına yakıştıramıyorum Ayşe'yi. Ama iki bölümdür mıyır mıyır konuşmak yerine şahsiyetli bi şekilde konuşmaya başladı ''Heeeehh bu yaa!'' dedim açıkçası. Bir de üstünü başını düzeltti miydi, ooohh değmeyin keyfime. Ada veya Maya hangisi olursa artık Ayşe’nin styling'ini bir ellerine alsınlar artık. ''Kızııaaam, bizim abimiz yakışıklı sen böyle çapaçul dolaşırsan elinden kapıverirler,'' diye uyandırsınlar bir zahmet. Tüm bunlar bir yana, daha önce de yazdığım gibi Baran ile paralel bir hikayesi var Ayşe'nin. Sezon bitmeden Ayşe'nin hayatındaki sırlar açıklanır mı bilmiyorum ama sağlam örülmüş bir hikayesi var. Merakla ve zevkle hem değişimini hem de üzerindeki sırların aralanmasını bekliyor olacağım.

Ada - Maya - Serdar: Ada ve Serdar'ın artık resmen manitasyon olmasına sevindik. Hayırlısı olsun bakalım. Serdar'ın Maya'dan mektubu aldıktan sonra ''Yapma be ufaklık,'' demesine biz de “Yapma be,” sesleriyle karşılık verdik. Maya çok üzülmeden sonlansın bu mevzu diyeceğim ama mümkün değil gibi görünüyor. Ada ve Serdar ne yapacaklar, nasıl olacak; düşündükçe hafakanlar basmıyor değil hani. Ayy çok üzülmesin kızçeler yaaa :((( Bissürü dertleri var zaten bir de kardeşlik ve gönül bağından darbe yemesin yavrucaklar.


"Ben hayatta ilk kez bir kadını sevdim, anlıyor musun sevdim. Sen bunu anlamadın. Durmayacağım Narin! Ben, senin sırrını taşıdım, ama sen benim aşkımı kaldıramadın."

Fırat: Valla abicim Ebru’yu haddini bilerek sevmeni, Ebru'nun deyimiyle gözlerinle sevmeni takdir ediyorum da, bu Baran mevzusu geldi kapıya dayandı. Çok fena kucağında patlayacak kanka ben söyleyeyim.. Nispeten daha az bir hasarla atlatmanı temenni etmekten başkaca bir şey gelmiyor elimden. Hele bir de Murat geri dönerse, eyvah eyvah diyorum. Valla sıkıntılı günler bekliyor seni. Neyse arkandayız koçum, merak etme.

Murat: Adı var kendisi hala yok. Sezon finaline çeyrek kaladan önce ortaya çıkması çooook büyük sürpriz olur. Benim Murat'ın geri dönüşü ile ilgili naçizane bir endişem var. Hikayenin bombası Murat'ın yaşıyor oluşu olur evet de, lütfen ama lütfen hafızasını kaybetmiş de onun için gelememiş gibi zottirik derecede klişe bir geliş olmasın. Murat'ın uzaktan hep izlediğini ve Kendal'a karşı elini güçlendirerek gelmesini bekliyorum ben. Hatta ve hatta Serdar'ın gizli gizli telefonla konuşup ortadan kaybolmalarının sebebinin Murat olmasını bekliyorum. İçimde böyle bir his var nedense, bakalım doğru çıkacak mı?

Haftaya görüşmek üzere, okuyan herkesin gözlerine sağlık.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR